Bir Baba´nın çocuklarına yazdığı mektubu paylaşmak istedim sizlerle:
?Bu kelimeleri yazarken adlarınızın üstüne göz yaşlarım damlıyor...
Bir daha hiç karşılaşmayacağız. Ah, sevgili çocuklarım, nasıl içten,
derinden seviyor sizi babacığınız. Sevdiklerimiz için yaşamakla gösteririz
sevgimizi ve gerektiğinde sevdiklerimiz için ölmekle de gösterebiliriz
sevgimizi...Benim hayatımı ve doğal olmayan haksız ölümümü
başkalarından öğreneceksiniz. Babanız, özgürlük ve mutluluk uğruna
gönüllü olarak canını vermiş bir kurbandır. Size miras olarak şerefli
bir ad ve tamamlanacak bir görev bırakıyorum...Onu koruyun,
bu yolda yürüyün. Kendinize karşı doğru olun, o vakit başkalarına
karşı sahte olamazsınız. Yaratıcı, uyanık ve neşeli olun...
Çocuklarım, değerli varlıklarım; bu mektubu yalnız sizin için değil,
daha doğmamış çocukları için ölen birçok kişinin ölüm yıldönümlerinde
de okumanızı istiyorum. Yavrularım, elveda...?
Mektubun sahibi ABD´ de 1 Mayıs 1886 yılında 8 saatlik iş günü
mücadelesinde önderlik yaptıkları için idam edilen dört işçiden
biri olan Albert PERSONS.
Özür dilersen canını bağışlarız dediler.
O şu tarihi cevabı verdi:
"Bütün dünya biliyor suçsuz olduğumu. Eğer asılırsam cani
olduğumdan değil, emekçi olduğumdan asılacağım."
İşçi önderlerinin cenaze törenine yüz binlerce insan katıldı.
1 Mayıs´ın "Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü?
olma sürecini başlatan o olaylar zinciri işte böyle başladı.
Anadolu´da 1 Mayıs ilk kez Osmanlı döneminde,
1905 yılında İzmir´de kutlandı bilgisini de bir İzmirli olarak
Paylaşmadan edemeyeceğim.
1924´de 8 saatlik işgünü için bildiri dağıtan birçok işçi tutuklandı.
1 Mayıs´ı "İşçi Bayramı" olarak kutlayan işçilerin bu eylemi
engellenmek istendi.1935 yılına kadar hemen hemen her yıl
ancak gizli kutlanabildi.1977 1 Mayısında Taksimde
37 insanımız yaşamını yitirdi ve 200´den fazla yaralı vardı.
1989: Taksim´de bir araya gelen kitleye saldırıldı.
Mehmet Akif Dalcı isimli bir işçi yaşamını yitirdi.
1990: Yine Taksim´e yürümek isteyenlere izin verilmedi.
Çıkan çatışmada İTÜ Öğrencisi Gülay Beceren felç oldu.
1996: 1980 sonrasının en kitlesel mitingi gerçekleştirildi.
Kadıköy´ü dolduran yaklaşık 150 bin insan toplandı ama
yine açılan ateş sonrası 3 kişi yaşamını kaybetti.
2008 Nisan´ında, "Emek ve Dayanışma Günü" olarak
kutlanması kabul edilmiştir. 22 Nisan 2009 tarihinde
TBMM´de kabul edilen yasa ile 1 Mayıs resmi tatil ilan edildi.
Bugün bizler o günün doğmamış çocukları olarak
iş güvenliği, işçi sağlığı, çalışma koşulları, sendikal haklardan
bahsedebiliyorsak o günlerde başlayan mücadeleler sonucudur.
2017 verilerine göre hala çalışan 12 işçiden sadece bir tanesinin
sendikalı işçi olduğu gerçeği de ayrı bir tartışma konusu.
Emeğin ,emekçinin kıymetinin bilindiği, çıkarların hakların önüne
geçmediği bir dünya için verilmiş yüz yılı aşkın bir mücadelenin
günü 1 Mayıs.