?Bu yazıyı daha anne karnındaki minicik bebeğin kalp atımları ancak görülmeye başladığı dönemden başlayarak bebeğin cinsiyetini merak etmeye odaklanan günümüz anne baba adaylarına adıyorum ?)?
Daha önce de bir köpeğim olmuştu ama o zamanki bir gerçek sahiplenme değildi. Zorunlu görevim için gittiğim köyde sahipsiz bir köpek beni sahip edinmişti. Köyün en güzel köpeğiydi aslında. Sarı tüyleri olan yapılı bir köpekti. Sahibi İstanbul´a taşınınca -köydekilerin çoğunun bir ayağı İstanbul´da idi- sahipsiz kalmış, açlık çekmiş, bu da onun kişiliğini etkilemişti. Aç kaldığı dönemlerde fındık yerdi. Fındığı bizim gibi ağzı ile kırar kabuğunu dışarı tükürür içini yerdi. Ben ona ? sarı? ismini takmıştım. Gelir kapımın önünde yatardı. Ben ona yiyecek verirdim ama o kadar da belirgin baktığımı söyleyemem. Esasen o beni sahibi edinmişti.
Sarı ile bağımız benim uzun bir yıllık izin kullanmamın ardından bozuldu. Benim yokluğumda, onun bir dişi ile çiftleştiği sırada savunmasız yakalayan bir grup sokak köpeği Sarı´ya topluca saldırmış ve epeyi hırpalamışlardı. Bunu normal zamanda yapamazlardı ama işte o an zayıf anını yakalamışlar ve birlikte saldırmışlardı. Bu olayın ardından kişiliği daha da kaypaklaştı. Ürkek ve çekinik oldu. Benim de zorunlu hizmetim bitmekteydi. Evlilik falan uğraşılarım çoktu. Uzaklaştık.
Şimdilerde bir bahçem var. Artık orada bir köpeğimin olmasının zamanı olduğunu düşünmeye başladım. Ne yapsam, nasıl bir köpek edinsem diye düşünürken aniden bir köpeğim oluverdi.
Annesinin dışladığı bir yavru köpeği görmeye gittim ve bir anda onu sahiplenme duygusu duydum. Düşünüyorum da benim tam anlamıyla sahiplendiğim ilk hayvan olacaktı bu. Aldım arabanın ön yolcu koltuğunun önüne koydum. Yolda düşünmeye başladım. ?Aman tanrım ben bu köpeği nerede barındıracağım? ? Hemen bir dostumdan yardım istedim. İki su şişesini kestik, birine süt diğerine su koyduk sonra büyükçe bir kasayı ters çevirip köpeği altına kapattım. Bu arada istemsiz olarak ona sürekli ?oğlum? diye seslenmekteyim.
Gece başka bir arkadaşım aradı, ?geceleri çok çiğ oluyor üzerini bir kartonla ört. Baktın mı erkek mi dişi mi? Ama yapılı bir hayvan olacak herhalde muhtemelen erkektir? dedi. Gittim başına, kasanın üzerini örttüm. Benim o ana kadar zaten cinsiyetini kontrol etmek aklıma hiç gelmemişti. Ona ?oğlum? diye seslenmeye devam ettim. Sabah yanına gittiğimde yemeklerini yemişti. Titriyordu. Ben üşüdüğünü düşünüp sabah güneşinin düştüğü bir alana çektim. Daha sonra öğrendim ki korkudan titriyormuş. Sevmeye sakinleştirmeye çalıştım. Bu arada baktım bir litre sütü bitirivermiş. Doğada yiyecek en iyi rüşvettir. Belki de benim onun sahibi olduğumu düşünmeye başlamış olabilir. O gün akşama kadar ona ?oğlum? dedim.
?Anadolu Çoban köpeği? ırkı aslında tüm dünyada bilinen bir köpek ırkıymış. Sağlam, güvenilir, dayanıklı, iyi huylu. Bu çoban köpeği cinsinin Anadolu´da genel ismi ?Karabaş? tır. Ancak son zamanlarda bu ırkın içinden bir grubu daha saf diye düşünerek ayırmaya başladılar ve bir hata sonucu aslında o ilçe ile hiçbir ilişkisi olmayan bu köpek ? Kangal? diye isimlendirilmeye başlandı. ?Karabaş? ismi ve belki biraz modası geçtiği için pek kullanılmaz veya konulmaz oldu. Bizim zamanımızın ilkokul kitaplarında veya eski çocuk şarkılarında anımsanır oldu. O akşam yanına gittiğimde ?oğluma? ?Karabaş? ismini koydum. İki gün ben buna ?Karabaş? dedim ama pek de ismini anlıyor gibi davranmıyor. Bu arada tuttum cinsel organına da baktım. Oradaki büyücek kabarcığı gördüm ve erkek olduğuna kendimce emin oldum.
Neyse Karabaş´ı birkaç gün daha gözlemledim. Baktım bir hastalığı yok gibi, aşılarını yaptırmak için veterinere götürdüm. Veteriner de 25 yıllık muhasebecimin oğlu. Önce ona ?Karabaş? ı tanıştırdım. Sonra benim bir köpeği bakmak, beslemek, yetiştirmek için ne kadar bilgisiz olduğumu anlattım. Bana uzun uzun ne yedireceğimi, nasıl yetiştireceğimi öğretti sağ olsun. Sonra da ?Karabaş?ı muayeneye etmeye başladı. Gayet sevecen, okşadı, güvenini kazandı, tırnaklarını kesti, sonra aniden bana döndü ?aaa bu kız? dedi.
Bir anda şaşırdım kaldım. Şimdi kızıma bir kız ismi arıyorum.
Haftaya kadar sağlıklı günler dilerim.
www.suphitoprak.com.tr