Geçen hafta farklı zamanlarda, farklı siyasi partilerde epeyce koşmuş bir dostumla sohbet etme imkânı buldum. Ununu elemiş, eleğini asmış bir ruh haliyle uzun uzun anlattı. Anlattıkları çok ilgimi çektiği için hepsini olmasa da özet sayılabilecek bir kısmını sizinle paylaşmak istedim. Çünkü önemli deneyim ve gözlemlerdi.
“Siyasete bulaşmak madde bağımlısı olmak gibi bir şey. Bünyeye bir kere girince kurtulmak neredeyse imkânsız. Tam yeter artık uzak duracağım diyorsunuz birisi gelip aklınıza giriyor ve bir bakıyorsun yeniden aynı fırtınanın içindesiniz.
Evet tabi ki herkes siyasetle ilgilenmeli. Çünkü siz ilgilenmediğinizde o beğenmediğiniz kişiler kolayca bir yerlere geliyor, sonrada hayatınız üzerinde belirleyici kararlar alıyorlar.
Siyasetin arka planını hiç bilmeyen, hayatında hiç siyasete bulaşmamış birini siyasetin içerisine çekmenin en kolay söylemi bu klişe cümle.
Siyaset aygıtı doğru ve dürüst insan kabul etmiyor. Su başlarını tutmuş olanlar teşkilatları oluştururken sadece kendilerine biat edecek insanları dikkate alıyorlar. Sözlerinden çıkmayacak, sorgulamayacak koşulsuz, şartsız peşinden koşacak insanlar olsun istiyorlar. Biraz bunun dışına çıkanları hemen bir yolunu bulup ayıklıyorlar. Bu özellikle büyük partilerde kıyım seviyesinde yaşanıyor. Oy ver ve sen kenara çekil. Bir şey isteme, bir şey bekleme anlayışındalar. Sizi bir sorun olarak, bir risk ya da tehlike olarak gördüklerinde çevreniz boşaltılıyor yalnızlaştırıyorsunuz, sokakta belden aşağı karalamalarla itibar suikastına maruz bırakılıyorsunuz. Yani bir anlamda siyasetten bezdiriyorsunuz. Emin olun tüm siyasi partilerde bu durum hemen hemen aynı biçimde yaşanıyor. En aşağıdaki mahalle temsilcisinden, ilçe teşkilatlarına, il teşkilatlarına, parti genel merkezlerine kadar tam bir saadet zinciri işliyor. Herkes her şeyin farkında. Oyunu bozan oyun dışına itiliyor. Çünkü bu oyunda herkesin bir biçimde menfaatleri var. Siz inandığınız için gittiğiniz bir partide bunları gördüğünüzde hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Kırılıyor, mutsuzlaşıyorsunuz. Sonra zaten o partiden kopuş süreciniz başlıyor. Uzak durayım, artık başkaları yapsın diyorsunuz ama yine olmuyor. İçinizdeki öfke ve büyük hayal kırıklığı sizi her an patlayabilecek suskun bir volkana çeviriyor. Bir gün biri geliyor ve siyasetin size ihtiyacı var diyor. Bir an yeniden heyecanlanıyor, umutlanıyor ve tamam bu defa değişecek diyorsunuz. Çünkü yapmak isteyip yapamadığınız, içinizde ukde kalmış hayalleriniz, umutlarınız var. Ayrıca bir türlü sizi anlayamadıklarını düşündüğünüz insanlara da başararak, değiştirerek, dönüştürerek olabileceğini göstermek istiyorsunuz. Onların mahcup ve pişman olmalarını istiyorsunuz.
Bir de bakıyorsunuz siyaseten yaşama, büyüme şansı olmayan küçük bir partidesiniz. Ayrıldığınız devasa partilerin propagandaları arasında sesinizi, varlığınızı kimse duymuyor. Ya da duyuramıyorsunuz. Sizinle birlikte o küçük partide olanlar size bir gün mutlaka başarılı olacakları masalını anlatırlar. Buna inanmayı tercih edersiniz. Çünkü bu aşamada çok fazla seçeneğiniz de yoktur. Bu inancınız girilecek ilk seçimden hemen sonra yerle bir olur. İnsan bir şeyin içerisine girdiğinde sağlıklı göremiyor, değerlendiremiyor. Oysa dışarıdan her şey o kadar nettir ki!.. Sadece çevrenizde güvenebileceğiniz, danışabileceğiniz deneyimli birisi bunu size söyleyebilir. Bu ufak tefek partilerdeki çekişmelerin de diğer büyük partilerden bir farkı olmadığını gördüğünüzde inancınız hayal kırıklığınız biraz daha büyüyor, siyasete, ülkeye ve topluma olan inancınız daha da zayıflıyor. Kendinizi yeniden kıyıya çekiyorsunuz. Hatta insanlara siyasetin bu koşullarda bir çözüm olamayacağından bahsediyorsunuz. Çünkü tüm partilerin aslında aynı olduğunu ne yazık ki sadece isimlerinin farklı olduğuna söylüyorsunuz ama dinletemiyorsunuz. Bütün bu gördüklerinizden, öğrendiklerinizden sonra değer yargılarınız da epeyce karışıyor.
Demek istiyorum ki, büyük bir takımda oynarken kopup alt kümede küçük, iddiasız bir takımda oynamaya karar verirseniz o takım ve o takımın bulunduğu klasman kadar hayalleriniz hedefleriniz oluyor.
Menemen’de de bu tür siyasi tercihler yapan kişiler çok. Bir anlık öfke ve gazla ilerde pişman olacakları bir tercihte bulunup sonrada bulunduğu yerde felç olmuş siyasi karakterler tanıyorum. Bu sıkışmışlıktan kurtulmak için can atıyorlar ama hiç kolay değil. Çünkü artık hiçbir şey onların bıraktıkları noktada değil. İnsan bu durumlara üzülüyor. Konuşmayı uzlaşmayı yeterince aramıyoruz. Denemiyoruz. Genel olarak harcıyoruz. İmha ediyoruz. Oysa sizi ancak iyi bir rakip daha iyi yapabilir. Rakibin akıllısı, güçlüsü, ahlaklısı değerlidir.
Ben siyasetin tümden temizlenmesi, yenilenmesi gerektiğine inanıyorum. Bu sürecinde çok uzak olmadığına düşünüyorum. Bugünkü siyaseti ve siyasetçileri hiçbir biçimde beğenmeyen, birbirini farklılıklarıyla önemseyen anlayan genç bir kuşak geliyor. Onlar her şeyi değiştirecekler. Düzeltecekler. Kendileri gibi gençleştirecekler. Bizim zamanımız çoktan geçti. Bu saatten sonra yapabileceğimiz en iyi şey çocuklarımızın önünü açmak, onlara inanmak ve güvenmek olmalı. Çünkü onlar düşünüyorlar, soruyorlar, sorguluyorlar. Arıyorlar, araştırıyorlar, öğreniyorlar. Bizim gibi siyasi ömrünü tamamlamış siyasetçilerin; onların önünde durmak, engel olmak gibi bir şansları zaten yok.
Sağ ol Erhan ya. "Ben bile kendimden ve anlattıklarımdan bu kadar sıkılmışken beni dinledin.”
Bu anlattıklarını yazmak isterim dedim. Olur dedi. Ancak ismime yer vermezsen sevinirim yönlendirici olur dedi. Tamam dedim. Bu haftaki yazımı bir deneyimi aktarmaya ayırdım. Umarım becerebilmişimdir.
Saygılarımla.
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|