“Cisimleri gördüğüm gibi değil, düşündüğüm gibi boyarım.” demiş Picasso. Sizler hiç fırçanın boyayla dans edişine eşlik ettiniz mi? Siyahla yas tutan, kırmızı renkle neşelenen, yeşili doğa zanneden, sıçrayan renklerin telaşına girip dış dünyadan soyutlanıp sanat denizinin içinde boğulduğunuz mu? Eğer böyle anlar yaşamak isterseniz, size bir adres tavsiyem olacak: Atölye Sardunya’s. Menemen’in Seyrek Mahallesi’nde hizmet veren şirin bir atölye. Adı gibi çiçeklerin verdiği huzuru insanın iç dünyasına da yansıtıyor.

İçeri girdiğinizde, iç mimar olan Su Hanım’ın güler yüzü size “Merhaba” diyor. İç mekânda seçim konusunda aklınızın karışacağı kadar çok çeşitle karşı karşıya kalıyorsunuz. Hediyelik biblolar adeta görücüye çıkmışlar. Fırçanın hayal gücüyle birleşince, objelerin üzerinde yarattığı renk cümbüşüne siz de hayran olacaksınız. Kahvenin eşliğinde kimi zaman masaya vuran güneş, kimi zaman cama vuran yağmur damlası size eşlik edecek. Su Hanım, atölyenin adının hikâyesini anlattığında çok duygulandım. Dedeleri, Selanik’ten göç ederken ellerinde sardunya saksılarıyla gelmişler. Selanik’te o zamanlar sardunya çiçeği çok önemli bir yer alıyormuş. Yerleşecekleri yere Selanik’ten hatıra olan sardunya çiçeklerini dikip yaşatmak istemişler. Su Hanım da bir gün “Hayalimi gerçekleştirir, atölye açarsam Sardunya ismini koyacağım.” diye kendi kendine söz vermiş ve hayalleri gerçekleşmiş. Sizler de hayal gücünüzü zorlamak, gününüze renk katmak, yoğun giden hayatınıza bir es vermek istiyorsanız, üretkenliğinize alan açın.

Albert Einstein’ın tabiriyle: “Üretkenlik, zekânın eğlenceli hâlidir.”