İlkokul yıllarımda hayat bilgisi dersi. Elimizde atlas, tahtaya asılı harita.

Yeni yeni kavramlar öğreniyoruz. Kıtalar, ülkeler.

Sonra kendimiz haritalar çiziyoruz. Sınırlar, komşular.

Dünyanın yuvarlak olduğunu, karaları, denizleri okyanusları görüyoruz.

Tarih konuları: savaşlar, anlaşmalar yeni yeni sınırlar.

Bir de tarihi atlas varmış meğerse hangi çağda, yılda neresi kimlerinmiş.

Çocuk aklımla ben hep şöyle düşünürdüm:

Eskiden savaşlar olmuş, anlaşmalar yapılmış ve sınırlar çizilmiş.

Herkes alacağını almış, yurdunu yuvasını kurmuş ve bitmiş.

Ne kadar da saf ve temiz bir düşünceymiş.

Ne de olsa çocuk aklı, çocuk yüreği.

Sonra büyümeye başladıkça Kıbrıs Barış Harekatı ile bir kafa karışıklığı olmadı değil.

O işler öyle olmayabilir miydi? Karartma günleri, savaş korkusu sardı çocuk aklımı.

Yıllar içerisinde Sovyetler Birliği´nin parçalanmasını da gördük.

Balkanlar´daki vahşeti, bölünmeyi de.

 TV de canlı yayın savaş izlemişliğimiz de oldu.

Etrafımızı saran ateş çemberi yetmezmiş gibi, ülkem yangın yerine döndü.

Doğudan, Güney Doğudan harlayan ateş sardı dört bir yanı.

Yaktı, yıktı onca evi ocağı.

Sesler yükseldi dört bir yandan.

 Şehitler ölmez; Vatan bölünmez?

Otuz yılı aşkın bir süredir binlerce şehidimizi toprağa verdik.

Sokağından çığlık yükselmeyen mahalle, köy kaldı mı?

Kına yakıp, davullarla asker ocağına teslim ettik fidan gibi delikanlılarımızı.

Sonra onlar için dualara sığındık Allah´ım sen koru diye.

Her gün şehit haberleri geliyor sınırlar ötesinden. Her haber bir ateş yüreğimizde.

Bin dost az; bir düşman fazla diyen ecdadımız.

Yurtta sulh; Cihanda sulh diyen ATAMIZ var bizim.

Binlerce şehidimiz, gözü yaşlı annemiz, yetimlerimiz de bizim.

Ülke savunmasında kan veren, can veren silahlı kuvvetlerimizin her bir neferine

dualarımız ve onların bizde ödeyemeyeceğimiz hakları var.

Gerekirse ülke savunmasında hepimiz bir nefer de oluruz.

Tarihte bunun örnekleri mevcut.

Ancak barış içerisinde bir dünyayı hepimiz hak ediyoruz.

Vatan da sağ olsun, gençlerimiz de.

Bunun için de en çok savaşa mahal bırakmadan güvenli bir dünya yaratacak 

Liderlere ihtiyacımız var.