Bir pazar günü, salonda yuvarlak masa,
masada içi renk renk boya dolu küçük şişeler,
elimde fırça kumaş üzerine kırmızı gelincikler boyuyorum.
Televizyon açık, ara sıra şöyle bir bakıyorum.
Mevsimlerden kış, aylardan ocak, tam da 24. günü,
öğlen saatleri.
Ankara´da patlayan bir bomba düştü Kars´taki evime.
Öylece kala kaldım elimde fırça.
Tam 24 yıl geçmiş üzerinden asla unutamam o günü.
Kırmızı karanfillerle uğurlandı.
Dillerde uğurlar olsun, yüreklerde acı,
Bedenini toprağa verdi Uğur MUMCU
Kitaplarından, fikirlerinden tanırdım kendisini.
Şimdi düşünüyorum da, ilk gençlik yıllarımdan bu yana
ne kadar çok can verdik hain pusularda, sinsi planlarda.
Ölümlü insanoğlu, ölümsüz insanlık
Daha önce de yazmıştım yine tekrarlıyorum.
Varlığı bize can katanın; gitmesiyle bitmiyor hikayesi.
Düşünen, içinde bulunduğu hayatı sorgulayan,
daha yaşanabilir bir dünya için canını ortaya koyan insanlar.
Ölümsüz insanlığın kütüğüne yazılı isimleri ve eserleri ile
yaşamaya devam edecekler.
?Kimi ölüler bize ne kadar yakın,
yaşayanların birçoğu ne kadar da ölü.? / Can Yücel
Bir ömre birçok hayat sığabiliyorken;
hiç yaşanmadan da tüketilebiliyor.
Gerçeğin ışığını öldükten sonra bile yaymaya devam eden
ölümsüz canlar farkındalığı olmayan nefeslerin ötesinde
her zaman bize yakın, her zaman bizimle olmaya devam edecekler.
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |