Çoğu zaman canımız hiç tatlı istemezken bazen öyle günler ve haftalar olur ki her gün tatlı yemeden rahat edemeyiz. Yemek sonrası tatlı yemezsek doymuş hissedemeyiz hatta bazı gecelerde uykudan uyanır mutfağa koşarız tatlı için. E tabi sonrasında gelsin kilolar, göbek yağlanması… Bu durumdaysanız önlemini erken almanız önemli. Durup bir düşünün analiz edin acaba neden bu ataklar yaşanıyor, yanlış giden ne?

Öncelikle bu durumu yaşamanızın iki sebebi olabilir. Birincisi damak tadı ve beslenme alışkanlığınızı bu şekilde geliştirmiş olabilirsiniz veya psikolojik olarak tatlıların, şekerli gıdaların sizi daha mutlu ettiğine ve buna ihtiyacınız olduğuna inanırsınız. İkinci olarak ise pankreastan salınan insülin dengesinde bir bozukluk olabilir. Her iki durumu da çözmek ve tatlı krizlerini yenmek mümkün. Sürekli tatlı yeme ihtiyacı, açlık halinde konsantrasyon güçlüğü, sinirlilik, yemekten 3 – 4 saat sonra anormal acıkma ve gece tatlı isteği gibi şikâyetler insülin metabolizmasında bozukluğu düşündürür. Özellikle fazla kilonuz varsa ve bu yağlanma karın bölgenizde dikkat çekici ise mutlaka bir endokrinoloji ve diyabet uzmanına danışın. Eğer bir sağlık probleminiz yoksa durum sadece beslenme bozukluğundan kaynaklanıyorsa çözüm basit. Her derde deva olan sizin ve durumunuz için uygun olan beslenme tedavisini uygulamak.

Beslenme rutinine ara öğün eklemek:  Ana öğünlerdeki besin tüketimini azaltıp minik porsiyonlu ara öğünler tüketmek kan şekerinin dengede olması sağlanabilir. Tabi bu durumda dikkat edilmesi gereken öğün aralarında 3 saati aşmamaktır çünkü uzun süren açlık durumlarında kan şekeri düşer tatlı isteği artar.

Basit yerine kompleks karbonhidrat tüketmek: Basit karbonhidratlar kan şekerinin daha çabuk yükselip, hızlıca düşmesine neden olabilir. Kompleks karbonhidratlar ise kana daha yavaş geçerek, kan şekerini daha yavaş yükseltip, uzun süre aynı seviyede kalmasını sağlar. Bu sebeple olası açlık ve tatlı krizlerini önlemek için kompleks karbonhidrat tüketmek en iyi seçim olacaktır.

Posa tüketimini arttırmak: Posa tüketiminin birçok hastalıktan korunmada veya hastalığın seyrinde oldukça faydalı olduğu bilinmektedir. Kan şekerini dengelemede de önemli bir yere sahip olan posa mide boşalmasını geciktirerek, daha uzun süre tok kalmamızı ve kana şekerin daha uzun sürede geçmesini sağlayarak, kan şekerinin ani yükselme yapmasını engelleyerek ve uzun süre aynı seviyede tutar.

Aç karınla meyve tüketimine son: Bozulmuş glukoz toleransı, hipoglisemi ve insülin salınımında bozukluk gibi prediyabet veya diyabet teşhisiniz varsa hem regülasyon hem de tatlı isteğini azaltmak için karnınız açken tek başına meyve yemeyin. Yanına mutlaka protein grubu bir besin ekleyin. Protein şekerin daha yavaş emilmesini sağlar.