Geçen haftalarda, yazdığım bir yazımdan dolayı mevcut Belediye Başkanı kendisine iftira ettiğim gerekçesi ile hakkımda şikayetçi olmuş.
Buna hakkı var mı ?
Elbette ki olabilir.
Ancak; Keşke okumayı, yazmayı, anlamayı unutmasaymış. Ona ne anlaması gerekeni söyleyenlere, bir bakmasını tavsiye ediyorum.
Kendisiyle ilgili hiçbir şey yazmaya değer görmüyorum.
Ancak ; Menemen halkının, verdiği görevle ilgili yaptıkları ya da yapmadıkları hakkında elbette ki düşüncelerimi paylaşacağım. Gördüklerimi, duyduklarımı uygun bir dille, nezaket, saygı ve ahlak kuralları çerçevesinde yazdım ve yazacağım. Çünkü ben de, Menemen’de yaşayan hasbelkader kendisine oy vermek zorunda kalmış biriyim.
Doğru şeylerle uğraştığı, doğru şeyler yaptığı sürece bu çiğ davranışlarını bir kenara koyarak, tarafsız ve önyargısız bir anlayışla; Alkışlar, eline sağlık derim. Bundan da hiç rahatsızlık duymam. Kendisinden iyi işleri yapmasını bekliyorum. Her Menemenli gibi…
Bizim ülkemizde siyaseten bir yere gelen ya da getirilenlerin ortak özelliği, aday oldukları işlerle uğraşmak, çalışmak, başarılı olmak yerine, işini gücünü bırakıp kendileriyle doğrudan ilgisi olmayan alanlara hükmetmeye çalışıyorlar.
Geçen gün eskiden Tahir Şahin ile birlikte çalışmış, siyaset yapmış bir dostumla sohbet ediyorduk. Söylediklerini aynen paylaşmak istiyorum.
“Bugün Menemen’de siyaset adına hiçbir şey kalmadıysa, bunun sebebi Tahir Şahin’dir. Çünkü Tahir Şahin makamının ve ekonomisinin gücü ile uzun yıllar da Belediye Başkanlığı yapmanın verdiği rahatlıkla Menemen siyasetinin içini boşalttı. Kendisine göre dizayn etti. Siyaseti bilenlerle değil, kendisine biat edenlerle ekipler ve yönetimler oluşturdu. Ekonomik gücüyle ilçeyi kontrolü altına aldı. Muhalefeti yok etti.
Spor kulübünde de aynı düşünce ile hareket etti. Ve bu anlayışa uygun bir yönetim oluşturdu. Ticaret odasından, diğer odalara kadar her yere dolaylı ya da doğrudan müdahale etti.
Bugün Menemen siyaset üretemiyorsa bunun gerçek sebebi Tahir Şahin’dir…
Serdar Aksoy’da bu tüketilmiş siyasi zeminde ortaya çıkmış, siyasi birikimi ve becerisi olmayan birisi. O yüzden yaşadığı ve yaşattığı hiçbir şey yadırganmamalı.” diyordu.
Oysa; Siyaset görev ve ekip işidir. Sizi geliştiren şey, ciddi muhalefet ve rakiplerinizin olmasıdır. Onları ortadan kaldırdığınızda aslında kendinizi anlamsızlaştırıyor, bir yönüyle de imha ediyorsunuz. Sağlıklı rekabet kaliteyi ortaya çıkarır. Sizden farklı bakış açılarını dinler, hoşgörü gösterirseniz, sizin siyasi anlayışınızı zenginleştirir. Bunu yapamadığınız takdirde başınızı hep derde sokarsınız.
Herkeste bir garip tek adam olma, her şeye hükmetme, her şeyi bilme hastalığı var.
Demek ki, Toplum olarak siyasi kültürümüzde böyle bir sorun var.
Önce bu huyumuzdan vazgeçmemiz gerekiyor. Biraz hoşgörü, biraz tahammül ve sabır. Biraz dinlemek ve anlamaya çalışmak, kentimizin geleceği adına hayırlı olacaktır.
Memleketin ve insanlarımızın yeterince sorunları var. Ben yaparım deyip oy isteyenlerin, geldikleri makamlarda, kendilerinden beklenen işleri layıkıyla yapmalarına ihtiyacımız var.
Başka bir şey bekleyen yok...
Sevgi ve Saygılarımla.
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |