RENKLER
Yıllarca renkleri anlattım derslerimde. Ana renkler, ara renkler bir de nötr renkler.
Birbirine karıştırdık, yan yana getirdik. Boyadık, diktik, işledik rengarenk.
Amaç neydi? Görsel uyumu sağlamak. Güzele ulaşmak.
Siyah, beyaz, gri onlara nötr demişler. Öyle öğrendik, aynen öğrettik.
Siyah gece gibi bütün renkleri yutandı.
Beyaz ah o beyaz; ana kraliçe. Hem içinde bütün renkleri barındırıp yaşatacaksın, hem de o kadar saf kalacaksın. Bu gerçek bir mucize...
Bedeli de ağır elbette; şairin de dediği gibi, bütün renkler eşit kirlense de birincilik hep sende.
Bir o kadar net ve temiz; bir o kadar da riskli.
En şanslı da griler. Her rengin yanına yakışır, kir pas göstermez, gösterse de üzerinde sırıtmaz.
Gri hayatlar gibi...
Karamsarlıklarımız, kaygılarımız, acılarımız, içimizdeki bütün olumsuz duygularımız siyahla özdeş yutar yok eder diğer renkleri.
Her rengin bir sesi, bir dili duygularımızda bir karşılığı vardır.
Kırmızı tutkuları, mavi umutları, yeşil güveni, örnekleri çoğaltmak genişletmek mümkün.
Asıl olan beyazın bunların hepsini içinde barındırdığını; siyahın hepsini yok ettiğini bilmekte.
İlişkilerde üç S kuralı derler ya, SEVGİ, SAYGI, SADAKAT ben onları renklere benzetirim.
Benim ilişki kuralım tek S, SAMİMİYET...
Samimiyetsiz sevgi yapay gül gibidir, görünüşte gül ancak taklit, ruhsuz ve cansız.
Samimiyetsiz saygı tek taraflı bir talep, çoğu zaman kimse kabullenmez saygısızlık yaptığını.
Kendine göre nedenlerle öyle güzel mantıksallaştırır ki davranışını, hak görür kendine saygıda kısırlığı.
Benzer sebep ve yöntemlerle kılıfına koyduk mu sadakatsizliği. Bütün renkleri yutan siyah gibi anlamını yitirdi, İçinde saygı olmayan duygular eksik, yapay, ruhsuz kaldı, aslında yok oldu...
Samimiyet beyaz gibidir, sade, net, yalın; bir o kadar da zengin içindedir bütün renkler, bütün duygular.
Tek taraflı talep edilen değil, senden başlayan. Sende devam eden...
Elbette ki en çok korunması gereken maazallah beyazlar hep birinci...
?Gündüze alışan renkler,
Her gece perişan renkler.
Eşyada bakış mısınız?
Zamanda akış mısınız?
Gözümde hatıralar mı?
Yekpare varlığımı
Siz misiniz parçalayan,
Farksız kırık aynalardan?
Sizde mi yaşamaktayım,
Gülmekte, ağlamaktayım,
Gündüze alışan renkler,
Her gece perişan renkler?
Cahit Sıtkı Tarancı
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |