Türkiye’de gereksiz şeyler gündem olur. Uzun uzun tartışılır. Çünkü zararsızdır. Sorun yaratmazlar. Ama ekonomi, iç politika, dış politika, işsizlik, yoksulluk, eğitim sistemi, hukuk sistemi, demokrasi, özgürlükler, adaletsizlik, mutsuzluk, umutsuzluk, çaresizlik, konuşulmaz. Konuşulamaz çünkü faturası vardır. Epeyce de ağırdır.

Yani yalan yanlış algılarla. Aslı astarı olmayan, veriye dayanamayan bilgilerle, her yerde, her alanda idare ediliyoruz. Bu algıların dışına çıkmadığınız sürece sorun yaşamazsınız!..

Bu ülkede asıl gündemi örtmenin en iyi yollarından birisi Atatürk’e hakaret etmektir. Saldırmak, tartışmaya açmak, gündemin tartışma konusu yapmak. Bunu da genel olarak başka söyleyecek sözü, becerisi, yapacak işi olmayan besleme bir yığın yapıyor. Yapacaklarda. Bunu yapanlar genel olarak ne yaptıklarının farkında bile olmayanlar. Çünkü bu tür canlılar çok kullanışlıdırlar, ucuzdurlar ve bu onların görevidir.

Bakın bir çırpıda ne güzel anlattım değil mi? Yani ben ve benimle aynı dünya görüşüne sahip insanlar bu durumu hep klişe cümlelerle tanımlıyorlar. Tıpkı karşı tarafın bizi ezbere tanımladığı gibi.

Peki sorun ne?

Sorun şu…

Az yada çok hala demokrasiden bahsedilebilecek tek parti CHP’dir.

Hala parti içi özgürlüklerden bahsedilebilecek tek parti CHP’dir.

Bugün için tüm muhalefet partilerini bir arada tutabilme potansiyeli olan tek partidir CHP.

Ve hala iktidar olma iddiası ve şansı olan partidir.

Sanırım buraya kadar fazla bir problem yok.

Sorun CHP içerisindeki tuhaf cemaat ve tarikatımsı grupların peydahlanması. Ur gibi yerleşmiş, organize olmuş, büyüyüp, güçlenmiş yapılar. Bir kerede söküp atamıyorsunuz da. Bunlarında kendi aralarında ciddi çekişmeleri var. Herkes bir yerlerden maddi ve manevi güç devşirmenin peşinde. Tabi ki hepsinin günün birinde CHP’yi ele geçirme hayali ve iddiası var. Olabilir de. Buna demokratik yarış, örgütlü hareket gibi güzel kıyafetler de giydirebilirsiniz.

CHP’yi bir insanın bedeni olarak değerlendirecek olursak; bu kadar ciddi hastalıkları olan bir bedenin ömrü, iddiası, gücü, şansı, zamanı ne kadar olabilir ki? Bu URumsu yapıların atladığı bir şey var. İçerisinde bulunduğunuz bedeni tüketirseniz siz de tükenirsiniz? Enerjinizi asıl konulara değil de birbirinize güç uygulamak üzere kullandığınızda, iktidar olma iddianız için gücünüz kalmayacaktır. Bu koşullarda hangi iddiayı konuşacağız?

En son Canan Kaftancıoğlu üzerinden yaşanan tartışma ve polemiklerin hatırlayın lütfen. Resmen iktidarın ekmeğine yağ sürüldü. Doğrudur, değildir, yeridir değildir, gereklidir, gereksizdir… Bu konularda pek çok şey söylenebilir. Bu Canan Kaftancıoğlu olabilir, CHP’li başka bir siyasetçi de olabilir, tartışılabilecek pek çok davranış, konuşma, değerlendirme de olabilir.

Bu gibi durumlarda hemen partiden atmak, cezalandırmak, sosyal medya ve basın, medya üzerinden linç etmek mi gerekiyor? Biz bu tür saldırıları, itibar suikastlarını, hedef göstermeleri, tehditleri işi bu olan beslemelerde görmüştük. Ama bu defa onlara gerek kalmadı. Hem de CHP içerisinde çöreklenmiş gruplar harekete geçtiler. Günlerce asla kullanılmaması gereken platformlardan Canan Kaftancıoğlu’na salladılar. Bu şiddetli eleştirileri yapanların karnesine baksanız hiçbir şey yok. Kafa kol ilişkileriyle zamanında kapağı genel merkeze atmış orada kök salmışlar.

Oysa Canan Kaftancıoğlu hep sahadaydı. Hala sahada. Mücadele ediyor. Hem iktidarla, hem de parti içerisindeki organizasyonlarla. Bir yandan da kendisiyle birlikte teşkilatlarda çalışanların emeklerini kollamaya çalışıyor. İşin en kötüsü de uzayıp giden, genel merkezdeki gruplarca alevlendirilen gereksiz bir tartışma… Bu tartışmanın CHP’ye ne faydası oldu? İktidar olma iddiasına ne katkısı oldu? Bu tavır CHP’nin tavrı olabilir mi?
Bence asla...
Atatürk ilke ve inkılaplarını koruması ve Atatürk’ün ideallerine inanması, bağlı olması yeterlidir. Milli ve manevi değerlerine sahip olması onları dilediği gibi içselleştirmesi, vatanını, milletini sevmesi, onların faydasına çalışması, üretmesi yeterlidir. Çünkü CHP bir kitle partisidir. Kitle partisi olmayı başaramazsanız, iktidar olmak sadece bir hayal olabilir.

CHP iktidarı; insanlara daha fazla özgürlük, daha fazla adalet, eşitlik, huzur, refah vaat etmelidir. Bir şeylerin farkında olan, bunu dile getirenlerin, CHP içerisinde cemaat ve tarikatlar gibi organize olmuş trol ekiplerce imha edilmesine müsaade edilmemesi lazım. İşin doğrusu partinin tüm bu URumsu oluşumlardan kurtulması ve sağlığına kavuşması lazım.

Sağlığına kavuşmuş bir CHP’ye bu ülkede yaşamını sürdüren herkesin ihtiyacı var.

Saygılarımla…