Yetmişli yıllar: Sabah yoğurt için tabak, ekmek için bez torba diğer
alışverişler için file mahalle bakkalına gidilirdi.
Zaten ekmek yakındaki bir fırından, yoğurt mandıradan tepsiyle gelirdi.
Akşam boşalan tepsiler bakkaldan mandıraya ertesi gün tekrar kullanılmak üzeri iade edilirdi.
Çerezler için gazete kağıdından külahlar, bakliyat için kese kağıtları kullanılırdı.
Pazar alışverişi için fileler ve meşhur çizgili Pazar poşetleri vardı.
Günlük süt için de mutlaka mahallede ineği olan bir komşu ya da mandıra vardır, ellerimizde süt kaplarımız taze sütler bakraçlardan kaplara evin yolunu tutardık.
Çöp kovaları özellikle kışın fazla dolmaz çünkü bir sürü ev atığı sobaya atılır, yemek artıkları sokaktaki hayvanlara , diğer çöpler de kovada mahallenin bidonuna dökülürdü.
Seksenler, doksanlar geçiş yılları. Kuş kalamadığımız; deve olmadığımız devekuşu dönemleri.
Tek katlı evlerin yanına üç, dört katlı apartmanlar , usul usul hayatımıza giren naylon poşetler. Mini marketler, marketler değişim sancıları ile plansız, kontrolsüz büyüme ve şehirleşmiş gibi gelişmiş gibi yıllar.
Oysa şimdi bambaşka bir dünyamız var.
Geçmişin ruhuna duyulan özlem ve zamanın konforu arasında sıkıştık kaldık.
İki binli yılların çeyreğine yaklaştığımız günümüzde çevrecilik adına başlayan naylon poşet polemiği yılın ilk günlerine damgasını vurdu.
Tekrar kumaş çanta, file günleri ya da bedeli karşılığında poşet tercihi ile karşı karşıyayız.
Kabul ediyorum naylon poşet kullanımı çevreye zararlı ve azaltılmalı.
Peki yöntem bu mu olmalı?
Şimdi apartman dairelerimizden çıkıp, büyük marketlerden yaptığımız alışverişlerimizi
bez çantalarımıza yerleştirirken plastik ambalajlı onlarca ürün ve naylon çöp poşetlerimizi de
alıp bez torba kullanarak çevreyi korumuş gibi yapacağız.
Sonuçta atıklarımızı bertaraf etmek için başka bir seçeneğimiz yok,
çoğunlukla çöp torbası olarak kullanılan market poşetlerinin yerini satın alacağımız
çöp poşetleri alacak, öyle ya da böyle naylon poşet kullanımı devam edecek.
Bu ihtiyaç için yeni bir harcama kalemi hepimize çıkacak.
Asıl çevreci yaklaşım geri dönüşümü hayata geçirmek ve atıkların toplanmasından
başlayarak günün koşullarına uygun sistemler oluşturmak.
Ne yazık ki geri dönüşüm maliyeti yüksek dedi büyüklerimiz
ancak mış gibi yapmanın maliyeti katlanarak çoğalıyor.
Artık çağın ruhuna uygun çözümlerin zamanı geldi de geçiyor bile.
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |