Yılannn!!!!

Sensin yılan; hem de sivri dillisi.

Kıskanç!

Sensin kıskanç, kara kuru seni?

Terbiyesizzzzzzzz! Sus!

Tövbe bismillah!!Bu ne dedirten diyalogları izlerken inanılmaz rahatsız oldum.

Aslında hiç de tarzım değil bu programlar.

Gece elimde kumanda ne var ne yok bakıyorum televizyona.

Öylesine takılmışım. ?sözde? yarışma programı.

250 TL´den başlıyor kademeli olarak beş bin liraya kadar bir ödülü var.

Karşılığında keyifle bir şeyler yemek içmek için ?dostun? ya da bir yakınınla gittiğin

kafeteryada kulaklıktan aldığın komutlarla yanındakini aşağılayarak

kızdırarak ya da olmayacak sapma sapan şeyler yaptırarak ödülü kapmak.

Tabi ki öncesinde ?dostunun? zayıf noktasını söyleyeceksin ki oradan yürüsünler.

İki orta yaşlı kadının birbirlerini küçük düşürüşlerini izletip reytingleri

kapmak da kanalın amacı. En azından görünen o.

Sonra büyük ödülü alıp sarılıp öpüşüp kutladılar.

Şimdi çok merak ediyorum birbirlerinin yüzüne nasıl bakacaklar.

?Dostunu? satan parayı kaptı da ; ?dostu? çok mu masumdu.

Verdiği karşılıklarla diğerinden altta kalmadı.

Dost acı söylemez acıtmadan söyler.

Dost zayıf ya da hassas noktandan vurmaz; ona şifa olmaya çalışır.

Dost seninle yaşadıklarına pişman olmaz; sana yaşattığı sıkıntılardan pişmanlık duyar.

Dost iş birlikçi olmaz; işi bozar.

Dostum kıymetlim derken bin kere düşünmek lazım.

Dostunla sınanmak acıdır.

 Ya dostum demeyelim; ya da hakkını verelim samimiyetin.