Öyle anlar vardır ki, bir kelime, bir cümle, ya da bir durum hoop zihninizde
eşleşiverir sizdeki bir anıyla. Hah işte tam da bu durum dersin.
Bizim Hikaye diye bir dizinin fragmanı çarptı gözüme.
Zavallı kızcağız babası ayrı bir sorumsuz, kardeşler başka fırıldak, sevdiği
adam vukuat yumağı. Garibim her birini toparlayacak diye iki sezondur
paraladı kendini. Sonunda küt bayıldı burnundan kan gelircesine.
İşte o an çaktı benim flaş.
İki binli yılların başı. Otuzlu yaşlarda idealist, kararlı aşırı gayretli
bir okul müdürüyüm.
Her koldan saldırıyorum işime.
Milli Eğitim´den çok saygı duyduğum bir abim aldı beni karşısına.
Bak Melek dedi sen dişlileri bilir misin? Makineleri çalıştıran.
Onların kendi içinde bir ritmi var, biri diğerlerinden hızlı dönerse
hem kendi yıpranır kırılır, hem de diğer dişlilere zarar verir.
İşte o küt giden Filiz bana bu cümleyi hatırlattı.
Niyetin ne kadar samimi, gayretin ne kadar çok ulursa olsun,
kişi kurum fark etmiyor birlik beraberlik olmazsa
ancak yorulup yıprandığıyla kalıyor insanlar.
Hayat eşit adımlarla, eşit gayretlerle ilerliyor.
Arkadaş, kardeş, eş, dahil olunan her çeşit ilişkide bu böyle.
Hep veren taraf olmakla, hep alan taraf olmak arasında
sonuç olarak hiçbir fark yok. Tek kürekle yerinde dönen kayık gibi
ilerleme olamıyor, yol alınamıyor.
Aynı niyetle, eşit emekle alınıyor yollar.
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |