Durumumuzu tarif etmek gerekirse;
Geleceğimizi ilgilendiren, ulaşmak istediğimiz yer için bize zaman kazandıracak bir otobüs bulmuşuz, hepimiz otobüse binmişiz, aramızdan birinin direksiyona geçmesi gerekiyor.
Seçeceğimiz şoförün yeterlilikleri yaşamımızı doğrudan ilgilendiriyor. Otobüstekiler arasında çok iyi deneyimli, nezaketi, adabı bilenlerde var. Bir de ehliyet olan, ama hiçbir deneyimi olmayan. Sadece otobüse fazla yandaşlarını bindirmeyi başarmış, çete gibi isteyen ve alanlar var. Sadece egosunu tatmin etmek için kendisi ve yandaşlarının da içinde olduğu otobüsün direksiyonuna cüretkârca oturmayı istiyor ve elde ediyorlar. Asıl direksiyona geçirilmesi gerekenler içinse kimse mücadele verip bedel ödemek istemiyor. O insanlarda bu türlü sorumluluklardan hep uzak kaçtıkları için direksiyona devamlı yanlış kişiler oturuyor. Ama bu doğanın kuralı değil mi zaten? Boşluklar dolar, bazen bu dolgu hiç olmaması gerekenlerce doldurulur. Beklenen felaket geldiğindeyse yine hep birlikte keşkelere sığınılır.
Siz direksiyona geçmek isteyen kişiyi tanımadan direksiyonu teslim ederseniz, her viraj da, her frende, her gazlayışta yüreğiniz ağzınıza gelir. Kaygınızı iletmeye kalktığınızda ise genel olarak azarlanacaksınız. Ya da küme içindekiler yaka paça sizi orada indiriverirler. Ne siz nede diğerleri bir yere varabilmiş olmayacaksınız.
BU OTOBÜS HEPİMİZİN. Unutmayın yarın çocuklarımızda aynı otobüste olacaklar.
Hiç olmazsa aynı deneyimi tekrarlayıp durmamak konusunda biraz özen göstersek diyorum. Çünkü bu en kolayı ve elimizde olan. Yani asıl güç bizde, sizde, elimizde. Yasayla tanımlanmış bir hak. Oyunuz. Seçme ve seçilme hakkınız. Doğru kullanmayı öğrendiğimizde bundan herkes kazanacak.
Beğensek de beğenmesek de, siyaset geleceğimiz. Bugün memnun olmadığımız her şey dün göz yumduklarımızın sonuçları. Birbirimize karşı olan sorumluluğumuz; gerekliyse sorumluluk almamızı değilse de en azından sorumluluk alabilecek doğru kişiye destek olmamızı gerektiriyor. Bunun için de ortak menfaatlerimizi kişisel menfaatlerimizin önünde tutmamız gerekiyor.
Siyaset yalan söyleme ve entrika üretme sanatı değildir. Yandaş ve kabile üyelerini nemalandırma alanları da değil. Yaranmak için, yetersiz kişilere büyük sorumluluklar teslim etmek de değil.
Genel ya da yerel her seçim 5 yılımıza mal oluyor. Bu beş yılları ya kaybediyoruz, ki çoğu zaman yanlış kimseleri tanımadan destekleyerek kaybediyoruz! Ya da doğru tercihler yaparak kazanabiliriz.
Aramızda gerçekten kaybedecek 5 yılı olan var mı? Benim yok. Tanıdıklarımın da olmadığını biliyorum. Ülkemin ve halkımın da olmadığını düşünüyorum.
Şimdi etnik değerlerimizi, inanç farklılıklarımızı, siyasi tercihlerimizi bir kenara bırakıp ortak geleceğimiz için birbirimizi, dinleme, anlama çabası içine girme zamanı. Bu ülkenin bölünmeye değil birleşmeye ihtiyacı var. Ayrışmaya değil, daha aynı olmaya ihtiyacı var. Bu ülkede doğmak büyümek ve çocuk sahibi olmak gibi ortak bir kaderi paylaşıyoruz. Ve bu ülke satılamayacak, peşkeş çekilemeyecek kadar değerli, güzel. Hepimize vatan olacak kadar büyük ve bereketli.
Evrende bir tek doğru var ve her şey bu doğruya tabidir. Her şey doğar, büyür, yaşlanır ve sonrada ölür. Güneş sisteminde böyledir, gezegenlerde böyledir, bitkilerde böyledir, hayvanlarda böyledir, insanlarda böyledir, partilerde böyledir, iktidarlarda böyledir, yani bu doğal bir devinimdir. Bütün bu döngüdeki tek fark zamandır. Bu var olduğu zaman içinde kendisi ve misyonu adına geride ne bıraktığıdır.
Her bitiş bir başlangıçtır.
Korkunun ecele faydası hiç olmamıştır. Bundan sonrada olmayacaktır.
Sevgi ve Saygılarımla.
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |