Bu haftaki yazımda sizlere toplumda birçok kişinin yaşadığı zaman zaman kısa süreli de olsa bizlerin de yaşadığı ve yaşam kalitesini, çevremizdekilerle olan ilişkilerimizi olumsuz yönde etkileyen 20 yaş dişlerinden bahsedeceğim.

  Yirmi yaş dişleri adını da aldığı gibi yirmi yaşında çıkan dişlerimizdir. Artık günümüzde ağzımızı da yer bulamadığından dolayı gömülü kalan ya da yarı gömülü kalıp çeşitli ağrılara şişliğe ağız kokusuna sebep olmaktadır.

Günümüze hazır gıdaların artması gıdaların daha yumuşak olması çiğnenebilirliğin artması ve ağız yapılarımızın küçülmesi  nedeni ile  oluşmamakta ya da gömülü kalmaktadır.

Gömülü yirmi yaş dişleri dişeti ve kemiğin altında ya da sadece diş etinin altında gömülü kalabilmektedir. Daha çok 3 farklı pozisyonda karşımıza çıkmaktadır yatay(horizontal) öne yatık(mesioangular) ve arkaya yatık şekilde(distoangular) pozisyonlarda karşılaşmaktayız. Ağızda yerini alamayan bu dişler önündeki dişlere baskı uygulayarak ya da üzerindeki diş eti nedeniyle iyi temizlenemediğinden enfeksiyon oluşturarak şiddetli ağrılara sebep olmaktadır. Bu dişlerin çekilmemesi ağrıların devamına yüzde kulakta boyun ve baş bölgesinde ağrılara sebep olmakta ağız açıklığını kısıtlayabilmektedir. Hatta pozisyonlarından ötürü önlerinde bulunan dişlerin çürümesine yol açarak çekilmesine sebebiyet vermektedir.

Gömülü yirmi yaş dişlerinin gelişim kapsülünün nadiren de olsa kist oluşturma riski vardır bu nedenle yirmilik dişlerin ağrı yapmasa dahi muhakkak kontrol edilmesi gerekmektedir. Bu kistik oluşumlar çene kemiğinin erimesine sebebiyet vermekte ilerlerse çok ciddi çene rahatsızlıklarına yol açmaktadır.

Bu dişlerin çekimi;

Her dişin pozisyonuna göre uygulanacak çekme işlemi farklılık göstermektedir. Sadece diş eti altında gömülü olan dişlerin çekimi için diş etine atılatacak bir kesi( insizyon) yeterli olup dişin çekimi için çoğunlukla yeterli olmaktadır. Çekimi sonrası atılacak dikişlerle tedavi bitmektedir.

Diş eti ve kemik içinde gömülü olan dişlerde diş eti kesisi ve bununla birlikte bir miktar dişin üstünü örten ya da sarıp dişin çıkmasına engel olan kemiğin törpülenmesi gerekmektedir. Hatta bazı durumlarda dişi iki ya da üç parçaya bölerek çıkarmamız işimizi kolaylaştırmaktadır.Çekim işlemi sonrası dikişle çekim boşluğu kapatılır.

Çekim sonrası dikkat edilmesi gerekeneler

Bu dişlerin çekimi sonrasında kemiğe edilen müdahale miktarına göre şişlikle karşılaşılabilir. Bu nedenle doktorun verdiği antibiyotik tedavisine özenle uyulması gerekmektedir.Dikişlerin bulunduğu bölgede gıda artıklarının birikimi önlenmesi çekim bölgesini enfekte edecek birikimlerden temizlenmelidir. Çekim sonrası uygulanacak olan buz uygulaması da şişliğin ve enfeksiyon oluşma ihtimalini azaltmaktadır.

Tedavide son gelişmeleri, güncel tedavileri diş hekiminizden öğrenebilirsiniz.

DİŞ HEKİMİ Mehmet Ergüneş

Sorularınız için; www.disizmir.net

                             [email protected]