Tarımda çevre duyarlılığının artırılması amacıyla Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile Menemen Ziraat Odası işbirliğinde Menemen Ticaret Odası Salonu´nda ?Tarım ve Çevre? paneli geniş bir katılımla yapıldı.
İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdür V. Musa Bakan, Menemen Belediye Başkan V. Mustafa Sevinç, kamu kurumlarının daire amirleri, siyasi parti temsilcileri, oda başkanları, sulama birliklerinin başkanları, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarımsal daire temsilcileri, ilçemiz tarım kuruluşlarının idarecileri, sivil toplum yöneticileri, banka müdürleri, iş adamları, üreticiler, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın söylenmesiyle başlatılan programda ilk olarak, İzmir toplantının yapılma sebebinin anlatıldığı Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünce ilçemizde çekilen kısa film katılımcılara izletildi.
?Her türlü tehdide rağmen üretim yapmaya çalışmaktayız?
Açılış konuşmasını yapan Menemen Ziraat Odası Başkanı A. Metin Karagöl, ?Bugünkü toplantımız Menemen ve Gediz özeline göre düzenlenmiş olmasına rağmen konu tüm ülkemizi hatta dünyayı ilgilendiren özelliktedir. İnsan yaşamı ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından konunun ne derece önemli olduğunu, herkese ne görev düştüğünü, ciddi olarak nelerin yapılması gerektiğini, bizi bekleyen tehlikenin neler olduğunu, bu kadar uyarı ve duyarlı insanların çabalarına rağmen kirliliğin çok arttığını ayrıca insanların her şeyi görmelerine rağmen görmemiş gibi yaptığını konuşacağız. Tarih öncesinde bile çevreyi koruma adına insanların bir şeyler yapmaya çalıştığı, ama günümüzde bu modern ve gelişmenin en yüksek olduğu çağda nasıl ihmal edildiğini konuşacağız. Sizlere sormak isterim ki; ne kadar zaman daha banyoda duş alırken veya hortumla araba yıkarken bu suyu bu kadar hovardaca kullanabileceğimizi hiç düşündünüz mü?
Menemen çiftçileri olarak şehirleşme ve sanayileşmenin arasında kalmış ve her türlü tehdide rağmen üretim yapmaya çalışmaktayız.
İnşallah toplantımızın sonucu torunlarımıza sürdürülebilir bir tarım ve dünya miras bırakabilmek adına faydalı olur? temennisinde bulundu.
?Bu topraklar bize emanettir ve kutsaldır?
Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdür V. Musa Bakan da, ?Her ekonomik faaliyet gibi stratejik öneme sahip tarım da büyük oranda doğal kaynakların kullanımına dayanmaktadır. Kaynak kullanımının sürekliliğini sağlamak üzere çevre etkileri geliştirip, onları korumamız gerekmektir. Sürdürülebilir bir tarım, doğal kaynakların geleceğimizde de yarar sağlayacak şekilde kullanılması, yönetilmesi ve çevrenin korunması ile denge halinde olması gerekmektedir. Yoksa bizden sonraki neslin yaşamını devam ettirmesi mümkün değildir. Yüce Rabbim bu yaşadığımız dünyayı belli bir denge üzerine kurmuştur. Bu topraklar bize emanettir ve kutsaldır. Kurtuluş Savaşı´nda atalarımızdan kalan bu mirası gelecek nesillere sağlıklı ve kullanılabilir bir şekilde bırakmaya mecburuz. Bu noktadan hareketle toprağımızı, vatanımızı korumakla mükellefiz? şeklinde ifade etti. Sonrasında panelistler tek tek tanıtılarak davet edildi.
?Yüzde 74 su, tarım için lüks?
Panelin moderatörlüğünü yapan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü´nden Prof. Dr. Şerafettin Aşık yaptığı açılış konuşmasına ?Yarın Çok Geç Olabilir? diyerek sözlerine başlayarak, ?Farkındalık olması adına dünyamızın durumu ortada. Fazla lafa gerek yok, artık icraat gerekli. Toplumsal kültür ve bilinç oluşması lazım. Mesela suyumuzun değerini biliyor muyuz? Ülke olarak su anlamında fakir ile zengin arasında tam sınırdayız. Suyumuzun yüzde 74´ü tarımda kullanılıyor. Uzun vadede yüzde 10 azaltılması hedefleniyor. Bunun için de hem suyu kirletmemeli hem de tarımsal anlamda uygun ve etkin sulama yapmalıyız? dedi.
Güvenli beslenmede tarım ilaçlarının önemine dikkat çekildi!
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü´nden Prof. Dr. Necip Tosun ?Tarımsal Uygulamaların Çevre Üzerine Etkileri ve Olası Riskler´ konulu sunumunda, bakırın birçok ülkede yasak olduğunu hatırlatarak, ?En düşük doz bakır kullanmalıyız. Gelişi güzel bakır atamazsınız. Dışarıda bu konuda katı kurallar var. Arazi bile elinizden alınabilir. Yer altı suyunun kirlenmesi de ilaçlardan kaynaklı. Bitki koruma ürünleri doğru kullanılmamakta. Bu nedenlerle kanser vakaları çok arttı. Bilinçli kullanmak çok önemli. Herkes kendini ilacını kendi atmamalı, bu iş profesyonel ellere bırakılmalı? önerisinde bulundu.
Doğru ilaç-doğru gübreleme!
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü´nden Yrd. Doçent Dr. Hakan Çakıcı, ?Kimyasal Gübrelerin Toprak ve Çevre Kirliliği Üzerine Etkileri´ konulu sunumunda, ?Gübrelerin kimi yerde yoğun, kimi yerde düşük oranda kullanımı çevre ve toprak kirliliği yaratıyor. Önemli olan dengeli kullanmak. Özellikle fosfor ve azotlu gübreler en riskli olanı. Diğeri nitratlı gübreler. Toprağa ve suya karışır, hatta bitkiler de bile depo edilir. Kullanılamayan nitrat yaprakta birikir. En vitamin deposu diye bildiğimiz ıspanak mesela. Mide kanserlerinde nitrat en önemli sebep. Çözümü toprak analizine dayalı gübre kullanmak olmalı. Gübre satışı ve kullanımı denetim altına alınmalı. Aynı ilaçta olduğu gibi reçeteli kullanım olmalı. Doğru ilaç-doğru gübreleme ile sorun çözülür? dedi.
İklim mültecisi nedir?
UTAEM´den Ziraat Y. Mühendisi Dr. Zerrin Çelik de ?İklim Değişikliği ve Tarım Ekonomisi´ konulu sunumuna, ?İklim Değişiyor mu?? sorusu ile başlayarak, ?Tüm dünyada iklim değişiyor. Türkiye´de TARSİM rakamlarına göre üzüm, kiraz ve mandalina gibi ürünler bu değişimden etkilendi. Gıda güvencesi dünyamız için çok önemli bir konu. Şu an dünyada 24 milyon kişi iklim değişikliği nedeniyle iklim mültecisi olarak bulunduğu topraklardan göç etti. Dünyada yağış azalıyor. Sera gazı emisyonu azaltılmalı. Türkiye olarak da, doğal kaynakları korumalı, girdi anlamında ürün bağımlılığını azaltmalı, küçük çiftçileri desteklemeli, yerel çeşitleri korumalı, üreticiler mutlaka sigorta yaptırmalı diye sıralanabilir. Kısaca bu konularda kararlı olmalı ve hemen harekete geçmeliyiz? önerisini paylaştı.
Kırsal Kalkınma ve Örgütlenme Şubesi´nden Ziraat Y. Mühendisi Dr. Necmiye Üçel ise ?Kırsal Kalkınma Destekleri ve Çevre´ konulu sunumunda, Menemen´den örnek proje ve tesisleri gösterdi.
Sonrasında soru-cevap bölümüne geçildi. Emiralem yöresinde yapımı planlanan taş ocaklarının amonyum-nitrat açısından toprak ve yer altı sularına etkisi soruldu. İl Tarım Müdürlüğü Şube Müdürü de ?Toz-duman bırakan tesis işletilemez. Buna olumsuz görüş veririz? şeklinde 3. proje için görüş belirtti.
Panelistlere günün anısına Menemen Belediyesi´nce hazırlanan hediyeleri takdim edildi ve konuklar Ziraat Odasının pilav ikramı ile ağırlandı.
Haber: S.Derya BOSUT
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |