Dünyadaki ısı ve iklim değişiklikleri nedeniyle yaşanan kuraklıkla birlikte ülkemizin de içinde bulunduğu bu zor zamanlarda Menemen Ovası´ndaki su seviyesi hakkında görüşlerine başvurduğumuz Menemen Sol Sahil Sulama Birliği Başkanı Recai Önal, ?Şu anda ülkemiz coğrafyasında artan kuraklıktan şu bir gerçek ki bölgemiz de etkilenmektedir. Geldiğimiz noktada bugün itibariyle barajımızdaki doluluk oranımız brüt %25´lerdedir. Suyun en az olduğu bir ocak ayı yaşıyoruz. Fakat İzmir ve Menemen Bölgesi güzel yağış aldığından şükür ki tarımsal kuraklığımız yok. Yağışlarla birlikte toprak doyumluluğa ulaştı. Bu çerçevede panik yok diyerek felaket tellallığına da gerek olmadığını düşünüyorum. Geçen yıl 15 Ocak itibariyle barajımızdaki oranı %50´lerde iken bu yıl 15 Ocak itibariyle barajımızın doluluk oranı %25´ler gibi bir seviyededir. Tabii ki 2016 yılından 2017 yılına bir devir suyumuz vardı. Bu devreden suyumuz da 250 milyon m3´tü. Membamızdan gelen suyumuz da 150 milyon m3´tü. Ama 2018´e devreden suyumuz hiç yok? şeklinde barajdaki su durumu hakkında bilgi verdi.
?Tek Kaynağımız Kaldı?
Sözlerini sürdüren Önal, ?Bizim 2 adet su kaynağımız vardı. Birisi Salihli Demirköprü Barajı diğeri Göl Marmara idi. Fakat Göl Marmara´nın önüne yapılan Gördes Barajı nedeniyle artık Kumçay´dan su gelmediği için Göl Marmara tamamen kurumaya yüz tuttu. Ve artık gölden su alma imkanımız kalmayacak. Bundan sonra bütün umudumuzu Salihli Demirköprü Barajı´na bağlamış durumdayız. Salihli Demirköprü Barajı´nın uzun yıllarına baktığımızda 1960 yılında yapımı biterek su tutmaya başlamış. 1960 yılında 850 milyon m3 su, 65´lerde 1,5 milyar m3 su membaya gelirken sene 2018 şu an membaya gelen su 75 milyon m3´tür. Sulama sezonu başladığında bizler 10 tane sulama birliği olarak 400 milyon m3 su kullanıyoruz. Bugün itibariyle 75 milyon m3 kullanılabilecek olan suyumuz Salihli Demirköprü Barajı´nda var. Göl Marmara´nın dip koduna indiğimizde de 25 milyon m3 geçen yıldan kalan suyumuz var. Tabii ki Göl Marmara´da bundan sonra su olmayacak. Hesaba vurunca şu anda cebimizde 100 milyon m3 su vardır. Bu da bizim 10 günlük suyumuz anlamına gelmektedir. Vatandaşlarımıza bunu daha sade bir dille açıklamak gerekirse bıçak kemiğe daha dayanmadı ama biz şimdiden tedbirleri almamız gerekli ki dar boğaza düşmeyelim. Kasım ayı meclisinde yaptığım konuşmada çiftçilerimizi devreden suyumuzun olmadığını ve bununla ilgili tedbirlerin alınması gerektiği bilgisini vermiştim. Fakat 10 tane birlik olarak suyumuz olduğu sürece biz suyumuzu tarımda kullanmaya devam edeceğiz? dedi.
?Son 2 sene 2015 yılının meyvesini yedik?
Önal ?Bizim barajımızın kapasitesi 1 milyar m3 su olup bunun yüzde 20´si kullanılmayan seviyedir. Yani barajımız tam dolduğunda 800 milyon m3 su anlamına gelmektir. Biz her yıl 400 milyon m3 su kullandığımız için bu su da bizi 2 yıl götürebilecek seviyededir. Tarımsal sulamada 2016 ? 2017 yılı çok kurak geçti. Ve 2015 yılında barajımız tam anlamıyla dolu olduğu için biz bu 2 sene 2015 yılındaki yağışların meyvesini yedik. Geçen yıla baktığımızda barajımıza gelen su miktarı 175 milyon m3´tür. Bir önceki yıl barajımıza gelen su 300 milyon m3´tür. O yüzden 2 yıl rahat etmiştik. Fakat şu anda barajımıza gelen su miktarı 75 milyon m3´tür. 25 milyon m3´ü de gölümüzde geçen yıldan kalma suyumuzdur. Şu anda %25 doluluk oranındayız. Tabii ki önümüzde bir Şubat, Mart ve Nisan ayı var. Oradaki yağış miktarına göre barajlarımız dolabilir. Ama uzmanların ifade etmiş oldukları esas kuraklık bu yıllarda değil de 2025 yılında bekleniyor. Bu çerçevede de 2025 yılına kadar bizim su politikalarını gözden geçirerek İvedilikle kapalı ve borulu sisteme geçmemiz lazım. Bu sisteme geçtiğimiz zaman harcadığımız su miktarı 400 milyon m3 yerine 250 milyon m3 su olacağından tam dolu barajımız bizi 4 yıl götürecektir.? dedi.
?Membanın yüzde 25´ini Menemen Ovası Kullanıyor?
Sözlerine devam eden Önal ?Menemen Sol Sahil Sulama Birliği olarak biz 90 milyon m3, Sağ Sahil de 30-35 milyon m3 su kullanmaktadır. Bu da membanın yaklaşık %25´i anlamına gelmektedir. Kapalı ve borulu sistemle ilgili bir etüt çalışması yapıldı. Bu çalışmada mevcut olan mesafenin sisteme uzaklığı göz önüne alındığında çiftçilerimize dekar başına Salihli´ye 1200 TL, Manisa´ya 1500 TL, Menemen´e de 7000 TL fiyat çıkarıldı. Bu fiyat tabii ki çok yüksek bir rakam. Gediz Ovasının sürdürülebilir olmasını istiyorsak vahşi sulama sistemini bırakıp modern ve az su tüketen sisteme geçmemiz lazım bunun için de devletimizin bu konuya el atarak yardım yapması gerekiyor. Çünkü dünyadaki ısı, iklim değişiklikleri ve kuraklıkla birlikte ülkemiz de bunun sıkıntısı içerisine düştü. Ve bu da ovamızı tehdit etmeye başlayacak. Özellikle sahil ve kıyı kesimlere çok yağış düşüyor toprak sulanıyor ama İç Ege, İç Anadolu ve Güney Doğu Anadolu şu an yağmur almadığı için membalar dolmuyor. Bu sene Urfa ve Gaziantep bölgesinde buğdaylar susuzluk yüzünden çıkmadı. Yani ülkemiz barajlarında da doluluk oranları ocak ayının en düşük seviyelerindedir. Gelecek yıllarda kuraklık istemiyorsak gerekli uyarılara kulak tıkamayıp önlem almamız lazım. Bence bir Su Bakanlığı bile kurulması gerekir. Çünkü saldım çayıra mevlam kayıra sulama sistemleri ile sulama gerçekleştiriyoruz ve sonumuz belli değil. Bizim tesislerimiz şu anda 48 yaşında ve ekonomik olarak tamamen ömrünü doldurmuştur. Bunlar yerine yeni ve modern bir tesise ihtiyacımız olduğu bir gerçek. Diğer bir yandan da bizim membamız bu kapalı ve borulu sistem için uzak olduğundan yeni bir arayış içerisine de girmemiz gerekiyor? tespitlerinde bulundu.
?Su Petrolden Daha Değerli Oldu?
?Devletimizde su şu anda en değerli bir meta oldu? diyen Önal, ?Tarım bir yaşam biçimidir ve biz de bunu sürdürebilmek istiyorsak hepimizin geç olmadan önlem alması gerekir. Çünkü tarım olmadan bir ülke ne kalkınabilir ne de gelişebilir. Hal bu olunca artık su petrolden daha değerli bir konuma doğru gidiyor. Bu gidişat sürecinde biz her 10 senede bir kuraklık görüyoruz ve bu dönemlerde felaket tellallığına başlıyoruz. Kuraklık gidince de yine kulağımızı tıkıyoruz. Bunu yapmak yerine tesislerimize bir yatırım yapsak hiç böyle bir sıkıntı içerisine düşmeyeceğiz. Bu kuraklığı 1989 ? 1992 ? 2007 ? 2008 yıllarında da yaşadık. Şu an elimde bulunan 1960 ile 2018 yıları arasındaki azalarak gelen suyun miktarlarını gösteren ?Su Temin Grafiği´ bunun en büyük kanıtıdır. Burada bir örnek verecek olursam 2001 yılında gelen 58 milyon m3 ile son 58 yılın en düşük seviyesini gördük. Bunun yanı sıra 2007 yılında 72 milyon m3 ve 2014´te de 76 milyon m2 su geldi. Bunlar da düşük sayılabilecek rakamlardır. Günümüze bakacak olursak geçen yıl gelen suyun tamamı 175 milyon m3´tür. Şükür ki bu yıl şu ana kadar gelen su miktarımız 75 milyon m3´tür ve gelmeye devam edecek. Bunun yanı sıra iki yıl en kurak zamanları yaşadık inşallah bu yıl bölgesel olarak yaşamayız diyoruz? diye belirtti.
?Devletimiz Yaptığı Yatırımların Geri Dönüşümlerini Muhakkak Alıyor?
Gördes Barajının yapımı konusuna da değinen Önal ?Gördes Barajının yapılması Menemen Ovası için talihsizlik oldu. Ve biz bunun bir önlemini almak zorundayız. Çünkü aşağıda 100 bin hektarlık aşağı Gediz Ovası vardır. Ve bu ovamız Türk tarımında sulanabilir arazinin 50´de 1´ ini temsil etmektedir. Eskiden il özel idareler vardı ve küçük göletler yapıyorlardı. Suyumuzu buralardan da alabiliyorduk. Buralar da Büyükşehir Yasası ile kapatıldı. Buralardan gelen mevcut yatırımlar Orman ve Su İşleri Bakanlığı´nın kontrolüne geçti. Durum bu olunca da mevcut olan görüşüme göre sulanan arazilerdeki membaların önüne göletler yapılmaması gerekmektedir. Zaten devletimizde yaptığı yatırımların geri dönüşümlerini muhakkak alıyor? dedi.
?Böyle Giderse Su Fakiri Ülke Olacağız?
Türkiye´de kullanılabilir su miktarının 112 milyar m3 olduğunu belirten Önal, ?Suyun 44 milyar m3´ünü biz mevcut tarım, sanayi ve içme suyu olarak kullanıyoruz. Bunların da 34 milyonunu tarımda, 6 milyonunu sanayide, 4 milyonunu da içme suyuna harcıyoruz. Bu verilere bakarak nüfusumuzun da hızla ilerlediğini düşündüğümüzde nüfusumuz 100 milyonu aştığında kişi başına düşen su kullanma miktarı 1000 m3 olacak. Bu da bizi su fakiri ülkeler arasına sokacaktır. Suyumuzun tüketimini en çok tarım aldığı için bu yatırımları da tarım üzerine yapmalıyız. Tarımda toprak sulama değil de bitki sulama yaparak bu kuraklığı azaltabiliriz. Bu sistemle birlikte su yataklarından nehirlere aktarılan suyun buharlaşmasının da önüne geçmiş olacağız. Ve böylece barajımızda toplanmak üzere yola çıkan suyumuz da bize kalacaktır. Panik yok ama tedbir almak, mevcut olan gerçekleri de kabul ederek itina ile davranmak zorundayız? tespitlerinde bulundu.
Son olarak uzmanların ?Suyun azı nimet, çoğu afet, yokluğu da felaket? alıntısına dikkat çeken Recai Önal, Mart ayında su ile ilgili bilgileri yeniden aktaracağını sözlerine ekledi.
Utaem´in Kasım, Aralık ve Ocak ayındaki ilçemize düşen yağış miktarı verilerine göre;
Kasım Ayı´nda; 52 Kg.
Aralık Ayı´nda; 102 Kg.
Ocak Ayı´nda; 58 Kg. olmak üzere
Toplamda 212 Kg. yağış düşen bölgemizde tarımsal kuraklığın olmadığı açıklandı.
Haber Gökay ÖZALP
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |