Menemen'in Sesi
Yazarlar Spor Güncel Siyaset Video Galeri Foto Galeri Tümü
PEHLİVAN’A TBB’DE ÖNEMLİ GÖREV!
PEHLİVAN’A TBB’DE ÖNEMLİ GÖREV!
PEHLİVAN’DAN ÇİFTÇİLERE MÜJDE
PEHLİVAN’DAN ÇİFTÇİLERE MÜJDE
Kitap kafelerin sayısı 10’a çıkacak
Kitap kafelerin sayısı 10’a çıkacak
BİR YILDIZ KAYMIŞ
BİR YILDIZ KAYMIŞ
24 Ekim 2017 Salı - 14:28

Mekanlar ve İnsanlar

Mekanlar ve İnsanlar köşemizde bu hafta, Mithatpaşa Caddesi´nde Karaoğlu Züccaciye adı altında 49 yıldır ilçemize hizmet veren Ramazan Karaoğlu´nu konuk ediyoruz.

Mekanlar ve İnsanlar

S.D.B: Öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Ramazan Karaoğlu: 25 Mayıs 1954 yılında, Menemen´de, beş kızdan sonra en küçük kardeş olarak doğdum. Ablamların hepsi Turgutlu doğumlu, bir ben Menemen doğumluyum. İlkokulu Kubilay´da, ortaokulu Menemen´de okudum. Ama bitiremedim, 3. sınıfta okulu bıraktım. Bırakmamın sebebi de 69 yılında ablamın evlenmesi diyebilirim. Ablam evlenince dükkana girdim hemen. Çünkü Ankara´ya gitti. Diğeri de zaten bu işi yapamaz rahatsız. Öncesinde de burada oyalanıyordum zaten. Üst katta evimiz vardı. Babam asıl bu mekanı, 59 yılında iki ablamın üzerine açmıştı, oyalansınlar diye ticaret yapsınlar diye de değil. Bu arada o yıllarda babam kızlarına dükkan açmış dikkatinizi çekerim. Hatta rahmetli babam bana kızardı: evladım ben burayı ablanlar oyalansınlar diye açtım. Neden benim mis kokan, çam kokan işimi yapmıyorsun saf oğlum derdi. Babam farklı bir iş kolundandı, keresteciydi.

Okulun bıraktığımda 15 yaşımda olduğum için dükkanı üzerime yapamadı. Benim yaşım dolunca ben Güngör ablamla devam ettim. Bu arada 1972´de bağ-kur çıkmıştı. Dükkan benim üzerime geçmişti ablamla. Annem dedi ki, dükkanı tek başına üstüne almayacaksın, ablan devam edecek, sigortası olsun dedi. Ablam da buradan emekli oldu. Annem babam böyle insanlardı. Bunları bana hatırlattığınız için çok mutlu oldum. Annem de okuma-yazma bile yoktu.

S.D.B: Ama yıllar sonra geldiğimiz durum maalesef ortada. Okuma yazma bilmediği halde bunu söylemiş anneniz 70´li yıllarda.

M.B: Bugün aynı zamanda dünya kız çocukları gününe denk gelmesi de çok güzel oldu. Günümüzde kız çocuklarına ve kadına bakışta müthiş bir kirlenme var. Bunu başka türlü tarif edemeyeceğim. 

M.B: Babanız ve anneniz kaç doğumluydu?

Ramazan Karaoğlu: Tam bilemeyeceğim ama babam yaşasaydı 105 yaşında, annem de 97-98 olurdu. Hesap yaparsak babam 1902 doğumlu, annem de 1910 gibi, ikisi de Cumhuriyet öncesi doğmuş. Kökümüz Karadeniz, ikisi de Rizeli. Rize´den Turgutlu´ya geliyorlar. 20 sene orada kalıyor babam. Annemle Turgutlu´da evleniyorlar. Dedem de keresteciymiş. Babam dedemle anlaşamamış. Buraya kereste mağazası açmaya gelmiş. Ve şimdiki yerde ilk dükkanı açmış. Sonra Bergama Caddesine gitmiş.

S.D.B: Neden Menemen?

Ramazan Karaoğlu: Taa Karadeniz´den Turgutlu´ya gelen, Turgutlu´dan Menemen´e gelmesi daha kolay. Duymuş bir yerden. Yoktur burada keresteci, kavakçı o zaman. İlk kavakçı olabilir babam Menemen´de.

S.D.B: 5 kızın ardından tek oğlan çocuğu olunca babanız size farklı davranır mıydı?

Ramazan Karaoğlu: Asla. Hiç unutmam. Maçlara giderdim İstanbul´a, Fenerbahçe´nin maçlarına. Kızardı bana: Ula sen geldin Menemen´de doğdun. Mal yapmamaya başladım, paralarımı maçlarda yersin daa derdi. Tutumluydu. Çok sevmesine rağmen bunu belirtmezdi. Tek hasta olduğum zaman bana para verirdi. Sporu hiç sevmezdi. Oraya para vermeme kızardı. Hiç unutmam bir gün İngilizler bir takıma yeniliyor. İngilizler için vurun onlara diye seviniyor. Neden baba demiştim. Onlar bize çok kalleşlik yaptı zamanında demişti. Vatanperver bir adamdı. Bu arada ablamlar babama karşı hep beni korurdu. En büyüğü ile aramızda 15 yaş vardı. İkinci anne gibiydiler. Ben doğduğumda evimizin terasına çıkıp oğlumuz oldu diye bağırmışlar. Şimdi hanımım beni tamamlıyor, ablamlarımın arkasından gelen o. Şanslı bir hayatım oldu benim. İlle aşırı zengin, fakir olmak önemli değil, önemli olan mutlu yaşamak. Ben hep mutlu oldum. Tek hatam sigara içmek. 7 sene oldu bırakalı. 17-18 yaşımda başlamıştım. Ses tellerinden ameliyat oldum, sesim çıkmıyordu. 40 sene içmişimdir. Hiç aramıyorum. Gençlere tavsiyem kesinlikle sigara içmesinler. Yeni öksürüğüm kesildi daha.

M.B: Peki neden bu işi tercih ettiniz?

Ramazan Karaoğlu: Ablamın yanına gide gele bu işe alıştım. Devamlı evden aşağı iniyordum. Sevdim bu işi. Büyük bir kar elde etmeden belki ama hala severek yapıyorum. Zaten sevmeden de yapılmaz bir iş bu kadar sene. Belki keresteci olsaydım daha çok kazanacaktım. İnşaata girecektim. Ama o mesele değil. Sevdiğim işi yaptım. Ama insanlar basit şeyler için pazarlık yapınca bazen sinirleniyorum. Artık yaş kaldırmıyor. Meslekte 49 seneye girdim. Eşim Mukaddes de bana yardımcı oluyor. Dükkandaki yardımcım da bayan. Yani bu dükkan kuruluş felsefesi ile yola devam ediyor hala.

M.B: Bizlerin alışveriş kültüründe de çok ciddi değişim oldu. Eskiden kaliteli al, bir tane al, uzun yıllar kullan denirdi. Şimdi kullan-at kültürü yerleşti. Çin pazarının da buna etkisi çok oldu bence, kalite düştü. Her şeye bu yansıdı? Yanılıyor muyum?

Ramazan Karaoğlu: Doğru söylüyorsunuz. Yüzde seksen böyle oldu. Ben ekonomiden dolayı bunun böyle olduğuna inanmıyorum. Mesela geçen gün müşteri geldi, iki tane gayet şık giyimli bayan. Bir şey sordular. 50 lira dedim. Maliyet 37 lira, oooo çok para dedi. Aynen dedim ki: ayakkabınızı kaça aldınız. 500 lira dedi. Lüks hayata kaçıyor insanlar, alt tarafı tabak diyerek züccaciyeyi önemsemiyor. Çin malı ucuz diye gidip onu alıyor. Oysa kısa sürede sık sık değiştirince uzun vadede daha pahalıya geliyor onu düşünmüyorlar ve içeriği ile sağlığı da tehdit edebiliyor. Mesela ben alışverişe gidince satan kişiye hangi ürün daha kullanışlı diye sorarım. Yeni müşteriler bunu da yapmıyor. Bunları görüyorum ama kabullenemiyorum. Onun için de sıkıntı yaşıyorum ve mutsuz oluyorum müşterilerin güvensiz yaklaşımıyla.

S.D.B: Çocuklarınızın bu işi yürütmesini istemez miydiniz?

Ramazan Karaoğlu: Oğlum Hasan Karaoğlu, dedesinin adını taşıyor. Burayı tadilat yaptı geçen sene. Ben de yapmıştım aynı tadilatı babamın sağlığında. Önce kızmıştı, sonra işler açılınca sevinmişti. Aynı şeyi yıllar sonra ben de yaşadım. Ona dedim ki: oğlum ben de sana bunu yaptıracaktım ben deden gibi değilim. Oğlum Aliağa´da yeğenimle beraber kuyumculuk yapıyor. Ben de ona, babamın bana söylediklerini söyledim. Yapma bu işi, bu işte kar yok, kuyumcu ol dedim. Beni zor dinledi. İşletme bölümünü okudu oğlum, kızım da matematik öğretmeni çıktı. Kendim okumadığım için mutlaka okutmak istedim. Daha açık söyleyecek olursak dersleri sevmiyordum ve dolayısıyla da derslere girmiyordum. Bu dükkan meselesi de bahaneydi. Okumaya hevesim yoktu. İlgi alanım demek ki farklıymış. 

M.B: Bu 49 yıllık süreçte birkaç kuşaktan devam eden müşterileriniz vardır sanırım.

Ramazan Karaoğlu: Hatta tahmin ediyorum, dördüncü kuşağa bile mal veriyorum. Öyle diyorlar.

M.B: Piyasadaki Çin malı hakimiyeti size nasıl yansıdı?

Ramazan Karaoğlu: Mutlaka alışverişler düştü. Fakat iş yeri kirası olmadığı için biz dayanıyoruz. Her şeye rağmen yine de marka satmaya çalışıyoruz. Ama üzülerek söylüyorum ki, son zamanlarda istemeden harcı aleme dönmek zorunda kaldım. Çünkü AVM´ler büyük malı uzun vadeli satıyor, biz ona dayanamıyoruz. Ürün çeşidimiz 3 bin kalemi bulmakta. Çin malı bizde yüzde 1´i geçmez. Son yıllarda kurumsal firmalara da çay makineleri bulundurmaktayız.

S.D.B: Fenerbahçe sevginizden bahsedecek olursak.

Ramazan Karaoğlu: 15 yaşımdan beri İstanbul´a Fenerbahçe maçlarına gidiyorum. Babam kızsa da gittim. Paraları mı Cemil´e yediriyorsun derdi. Ama millet kışkırtıyordu onu. O yıllar çok güzeldi. Mesela Cumhuriyetimizin 50. Kuruluş yıldönümünde Ankara´ya FB-GS maçına gittim. 43 sene önce oluyor. O gün Galatasaray´a yenildik 2-1. Ama Fenerbahçe harika top oynadı. Direklerden döndü topumuz. O günü hiç unutmuyorum. Tek hayalim Allah bana ömür versin, 100.yılda gene GS ile karşılaşalım, ama bu sefer yenelim. O güne dair başka bir anımı daha anlatayım,  Necdet Şendil Paşa´yı tanırsınız. Garda İstanbul´dan gelecek arkadaşları bekliyorum. Bakıyorum trenden askeri talebeler indi, içinde çocukluk arkadaşım Necdet var.  O beni tanıyamadı. Nereden tahmin etsin ki, seslendim, ya senin ne işin var burada dedi. Maça geldim dedim. Allah senin iyiliğini versin dedi. Ben de maç anısı çok. Ama özellikle belirtmek isterim ki, kimsenin kalbini futbol için kırmadım. Gençlere demek isterim ki: lütfen facebooktan o çirkin mesajları atmasınlar. Küfürlü konuşmalar, hakaret etmek olmaz sporda. Eski tadı da alamıyorum o zaman maçlardan.

S.D.B: Bundan sonraki hedefiniz nedir?

Ramazan Karaoğlu: Oğlum: ben bu işi seviyorum, internetten yöneteceğim diyor. Ben onu yaptırtmıyorum. Benden sonra ne yaparsa yapsın. Sağlığım elverdiğince yapacağım bu işi. Çünkü burasını evladım gibi görüyorum. Arkadaşlarım geliyor, muhabbet ediyoruz. Burası sadece iş yerim değil, yaşam alanım da aynı zamanda. Eşimle de uyum içinde sürdürüyoruz. Evim de burada. Doğma büyüme bu mahallenin çocuğuyum. 64 senedir bu mahallenin ekmeğini yiyip, suyunu içmişim. Karşıda evim, dükkanım, yazlığım, arabam var, Allah´tan daha ne isteyeyim, insanları anlayamıyorum, daha çok yapsan ne olacak.

BİZDE KALANLAR

Karaoğlu Züccaciye önünden yıllardır, yüzlerce kez geçtiğimiz, birçok kez alışveriş yaptığımız hatta bizim kuşak için kendimizi bildiğimizden bu yana var olan o mekan. 11 Ekim Çarşamba günü sabah saatleriydi, mekana girdiğimizde Ramazan Bey karşıladı bizi ve mekanın açılış sürecini anlatmaya başladı ki muhabbet bambaşka bir hikayeye doğru gitti. Tam da ?Dünya Kız Çocukları Günü´nde sanki seçmiş de gelmiş gibi bir hikaye yakaladık yılların, Ramazan Abimizin mekanında. Yaşıyor olsaydı 105 yaşında olacaktı Baba Hasan Bey, bundan elli küsur yıl önce Çam kokulu işini sürdürürken evindeki gencecik kızları için bir mekan açmaya karar verir, ticarete atılmalarını planlar ve yapar. Kardeşlerden biri evlenip başka bir şehre gidince artık uygun yaşa gelen Ramazan, baba işini değil de bu işi seçer, yine rahmetle anacağımız, o da yaşasaymış doksanlarında olacak anne: olur ama ablan da devam edecek ve onunla ortak olup işi sürdüreceksiniz, onun da buradan emekli olmasını istiyorum der ve olur. Elbette Ramazan Bey´le işi ve bu sektörle ilgili çok güzel bir sohbet oldu, ancak hem de tam Dünya Kız Çocukları Günü´nde Cumhuriyet öncesi doğmuş, Cumhuriyet Gençleri anne babasının tarihin gerisinden günün anlam ve önemini hatırlatır gibi karşımıza çıkan hikayesini biz çok sevdik, inanıyoruz ki siz de seveceksiniz. Fenerbahçe´ye ve eşine aşkı hiç bitmeyen Ramazan Bey şimdi yaşam alanı olan mekanında, eşiyle omuz omuza, babasına yakışır bir anlayışla işini sürdürürken dört nesile hizmet vermiş ve hala işini seviyor olmanın huzurunu yaşıyor. Ah bir de Cumhuriyet´in yüzüncü yılında Galatasaray´ı yendiklerini de görse her şey tastamam olacak derken gözleri muzip nefesim yetene kadar buradayım diyor. Ne diyelim her şey gönlünüzce olsun Ramazan Abimiz?

 

 

 
İstek, Hedef ve Amaçlar Bizleri Başarıya Taşır
 
Altınlar Yastık Altında Uyumasın
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
İstek, Hedef ve Amaçlar Bizleri Başarıya Taşır
İstek, Hedef ve Amaçlar Bizleri Başarıya Taşır
TÜRK KIZILAYI DEMEK PAYLAŞMAK DEMEK
TÜRK KIZILAYI DEMEK PAYLAŞMAK DEMEK
Murat Akkaşlı Anıldı
Murat Akkaşlı Anıldı
Menemen Ankara´da Altın Buldu
Menemen Ankara´da Altın Buldu
SEYREK ÖYKÜ GÜNLERİ
SEYREK ÖYKÜ GÜNLERİ
  MENEMEN ? 1931 (Haziran  ? Aralık)
MENEMEN ? 1931 (Haziran ? Aralık)
 ŞİMŞEKLER DOLUDİZGİN
ŞİMŞEKLER DOLUDİZGİN
Gölpark Menemen, İzmir Fuarı´nı aratmadı
Gölpark Menemen, İzmir Fuarı´nı aratmadı
Emiralem´deki Maden Ocağı ve Beton Tesisinin İptali için  YARGIYA BAŞVURULDU
Emiralem´deki Maden Ocağı ve Beton Tesisinin İptali için YARGIYA BAŞVURULDU
Hayat Damarlarımız Gidiyor
Hayat Damarlarımız Gidiyor
Menemen'in Sesi Gazetesine Reklam Ver
Yazarlar Spor Güncel Siyaset Video Galeri Foto Galeri Tümü
Haber içeriklerimiz kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.
Menemen'in Sesi
© Copyright 2020 Kanatlı Ajans Yayın ve Gazetecilik Tic. Ltd. Şti.
Künye| Bize Ulaşın