S.D.B: Cengiz abi öncelikle seni tanıyabilir miyiz?
Cengiz Ertemel: 2.10.1953 tarihinde Menemen´de doğdum. Şehit Kemal´de ilkokula gittim. İlkokuldan sonra 6 ay ortaokula devam ettim, yani ilk dönem. Çok başarılı bir talebe değildim zaten, iki sene de tekledim ve okulu bıraktım. Babam babalık görevini yapmak için okumam konusunda çok gayret etti. Abim Almanca öğretmeniydi. Kardeşim Şenol benden fazla okudu. Öbür kardeşim Naci Menemen´in meslek lisesinin ilk mezunlarından. Bu nedenle Petkim otomatikman onları aldı o zaman. O da benim gibi biraz başarısızdı. İki sene kaldığı için okuldan attılar. Ama okul yeni açıldığı için talebe bulunmadığından tekrar geriye aldılar. Okulu bitirdi ve Petkim´den emekli oldu. 1 büyük abim, 3 tane de küçüğüm vardı. Toplam 5 kardeştik. Ama kötü bir rüzgar esti ve 4 kardeşim de vefat etti.
S.D.B: Okulu bıraktıktan sonra ne yaptın?
Cengiz Ertemel: İlk başta ova işine gittim. Amelelik bize göre değil diyerek yaşım da çok küçüktü zaten. Muavinliğe başladım. Dolmuş durağı o zaman şimdi Ticaret Odası´nın olduğu yerdeydi. Dolmuşlar oraya ip gibi dizilir ve oradan kalkardı. 5 sene muavinlik yaptım. Eskiden amatör-profesyonel olarak geçiyordu ehliyetler. 17 yaşında ehliyet için müracaat ettim. Eskiden köy minibüsleri yoktu. Menemen-İzmir minibüsleri her perşembe bir köye giderdi. Minibüsle köylere yolcu taşıdıktan sonra Türkelli´de kanaletleri yapan Göker Şirketine aldılar beni. Şantiyede çalıştım. Vinç bile kullandım. 18 yaşında ağır vasıta ehliyeti aldım. İlk traktör verdiler. Genç, dinamik olduğum için paylaşılamayan eleman oldum. Beynimiz taze her gösterileni kavrıyorduk. BMC´lerle kum çektim. Burada kullanmadığım araç kalmadı. Artık bu eve gelin gelmişiz diyelim. Kardeşim Şenol benden 10 yaş küçük olduğu için aynı bastığım yerlere bastırttım. Ben nasıl plaka aldım, nasıl ehliyet aldıysam Onu da arkamdan getirdim. O da ağır vasıta ehliyeti aldı ama yalnız kamyon şoförlüğü yapmadı. O yenilikçiydi. Askerden geldim. Pınarbaşı´ndan Menemen´in içine, köylerine, Foça´ya bira çekiyorduk.
M.B: Askerde de şoförlük mü yaptın?
Cengiz Ertemel: Yapmadım. Askerde inzibatlık daha güzel geldi. Emir altında araba kullanmak çok zor diye düşündüm.
S.D.B: Söylemedin mi yoksa şoför olduğunu?
Cengiz Ertemel: Söylemedim. Nereden anladın sen? Teskere alana yakın ortaya çıktı. Kıbrıs çıkarmasına askerlik uzadı. 1.5 ay gibi geciktik biz. O arada artık bitmeye yakın ehliyeti ortaya çıkardım. Eski ehliyetler banka cüzdanı şeklinde yapraklıydı. Gömlek cebime koydum. Başçavuş gördü. Bu ne, hırsız gibi bitirdin askerliği dedi bana. Böyle uygun gördüm komutanım, dalıp gidiyorum, askeriyeye faydalı olamam diyerek toparlamaya çalıştım. Askerden dönünce 74´den 76´ya plaka çıkana kadar Efes Pilsen bayiinde Bedford kamyonda çalıştım.
S.D.B: Taksi şoförlüğüne nasıl başladın?
Cengiz Ertemel: 1976 senesinde ticari plaka Menemen´e yetmiyordu. Menemen´e 6 tane ilave plaka gönderildi hükümet tarafından. Talep de çok olduğu için çekiliş yaptılar. Ben ondan evvel kamyon şoförlüğü yapıyordum. Bu duyan babam, amcam beni teşvik etti. Baba ben kamyonlara alıştım, ufak araba kullanamam, benim branşım değil desem de, olsun belki sana da çıkar dediler. 23 yaşındaydım. Velhasıl müracaat ettik. Şansımız varmış kurada çıktı. Hala gönlüm yoktu. Babam bir sene kadar bir yap, dene, olmazsa yine kamyonculuğa dönersin dedi. Geldim taksi durağına söylemesi ayıp ben 2 bin maaş alıyordum kamyonlardan. O dönem Menemen´de tek bire yerde taksi durağı vardı, Kubilay Okulu´nun karşısında Şavroleler, Anadollar 15-20 araba sıralıydı.
S.D.B: Peki senin ilk araban neydi?
Cengiz Ertemel: 124 Murat. Plaka çıkınca bir ay müddet verdiler. O zamanki siyasi büyüklerimizin kefaletiyle 75 bin lira kredi aldım. Araba 72 bin 500 liraydı. Sıfır aldık. İzmir´de tanınmış hayırsever Salih İşgören´den aldık, O da taksici kökenliymiş. Bir sene çalışır bir denerim derken taksi durağına gelince ortamı çok farklı gördüm. Yapamam dediğim şey benim aradığım şeymiş meğer. Fakirlik, garibanlıkla büyüdüğümüz için varlığı çok iyi geldi. Hem de eski kamyonlar çok zordu. İkinci altı ayda tüm borcumu ödedim. Bu konu da babam ve amcamın hakkını yiyemem. Allah bin kere razı olsun. Bir sene derken 76´dan 80 ihtilaline kadar 4 sene orada taksicilik yaptım. Askeri idare oradaki taksi durağını kaldırdı.
S.D.B: O dönemki taksi durağının ismi neydi?
Cengiz Ertemel: Doğan Taksi. 4 arkadaş kurmuştuk. 1980´de Doğan Taksi dağılınca şimdi bulunduğumuz yere geldik. Buraya gelince hiç ev yok, burası bize affedersin ceza gibi geldi. Eski bir tuvalet vardı. Yol boyundaki ağaçların hepsini biz ektik. Belediyeye rica ettik yeni bir tuvalet yapıldı. Burasını yoktan var ettik diyebilirim. Eski Taksici ağabeyler, Pembegül de dahil olmak üzere biz su taşıyorduk onlara, işi onlar yapar biz onlara yardımcı olurduk.
S.D.B: O dönem burada kaç kişiydiniz?
Cengiz Ertemel: 25-30 kişi falandık. Tüm Menemen´i düşününce, çok kalabalığımız yoktu. Aliağa´ya bile biz hitap ediyorduk. Merkez burasıydı.
S.D.B: O zamandan mı durağın ismi Konak Taksi?
Cengiz Ertemel: Değil. Geleceğim oraya da birazdan. Buraya gelince bir müddet daha Doğan Taksi diye devam ettik. O yıllarda kendi arabamda kardeşim Şenol´u da alıştırıyordum. Bu arada 82 veya 83´de Menemen´e bir daha kontenjan verdiler. Bu iş bana çok güzel geldi düşüncesiyle kardeşimi de teşvik ettim. Ona babalık yaptım, işin içine soktum, Ona da plaka aldık o zaman. O dönem daha farklıydı, çekiliş yoktu, belli bir ücret ödeniyordu. Kardeşimle beraber olunca artık Doğan Taksinin anlamı yok. Doğan Taksiyi kurduğumuz ortak arkadaş garaja gidelim dedi, ben gitmedim. O aldı garaja gitti. Ben de kardeşimle beraber Kent Taksiyi kurduk. Yıl 84. Birbirimize omuz verdik, hiç darılmadan gücenmeden ömür bitirdik. 2002 veya 2003 yılına kadar, yani Avrupa Uyum Yasalarına kadar, onların tabiriyle baraka bizlerin yazıhane dediğimiz yerler kalkacak dediler. Devletimize boynumuz kıldan ince diyerek kaldırdık barakaları. Hepimiz bir araya geldik. Şu anki oda başkanım açılım uyguladı. Zaten 93´ten bu yana odadayım ben. Hem odada taksici arkadaşların temsilciliğini yapıyorum. Hem de ortak fikirle hareket ediyoruz. Kent 2, Ulukent, Ahmet Efendi Harmandalı girişi, Hastane ve Asarlık yoluna araba gönderdik. Böylece Menemen´de bölündük. Hizmeti vatandaşın ayağına götürdük. 84´ten sonra zaten taksimetre geldi, renklerimiz sarıya büründü yani tescilli taksici olduk. Ondan evvel kırmızı-sarı kaptı kaçtı gibiydik, biri durağa gelince herkes ayağa kalkardı bana bin diye. Avrupa Uyum Yasalarından sonra tahtaya yazı yazar, kimin sırasıysa o gider, belli bir sisteme oturdu. Bu arada Adliye Taksi Durağı yeni açıldığında iki sene de orada durdum. 2012-2013 yılıydı. Hem işleri oturtmak hem de kardeşim Şenol´un bana emaneti (5 yaşında bıraktı gitti) oğlu Hasan Kubilay´a yazılmıştı. Ben de her teneffüs Hasan´ın yanına gidiyordum. Hasan biraz kendini kurtardı, hem Şehit Kemal´e gitti, durakta biraz canlandı. 80´den beri bulunduğum yere ben de geri geldim.
M.B: Doğan Taksi olarak başlamışsınız, sonra Kent Taksi olmuş, peki şimdi neden Konak Taksi bu ismin bir anlamı var mı?
Cengiz Ertemel: Var. Onu da anlatayım. Çok güzel bir soru sordunuz. Burada bildiğiniz gibi Hükümet Konağı vardı. Adliye, Hükümet burada diyerek Hükümet Taksi diye düşündük, müracaat ettik, o zaman bu isim uygun görülmeyerek Hükümet kalkınca Konak kaldı. Yıl 2003. Bazen telefonla taksi isterlerken soruyorlar hangi Konak İzmir Konak mı diye. Ben de 3-5 gün önce yazıyı değiştirdim, Konak Menemen dedim. Cam kırıldı tesadüf, daha önce kıyamıyordum camı, Konak Taksi Menemen yaptım.
M.B: 76´da taksicilik yapmakla bugün taksicilik yapmak arasında ne farklar var?
Cengiz Ertemel: Bir kere yollar çok güzel oldu. Araçlar daha modern. Ama eskiden bir saygı vardı. İnsan ilişkileri çok bozuldu. İnsanlar sabırsız, asabi oldu.
M.B: Bir de taksi şoförü olarak can güvenliği kaygısı yaşıyor musunuz? Bu konuda aldığınız önlemler var mı?
Cengiz Ertemel: Şimdi arabalarımızın hepsinde 1-2 senedir GPS var. Uydudan izleniyor. Bir sıkıntı anında düğmeye basman yeterli, hemen GPS devreye giriyor. Daha evvel daha basit bir sistem vardı, tepe lambası ikazdı. Allah´a şükür bir sıkıntı yaşamadık biz.
M.B: Bir de halkta genel olarak yaygın bir görüş var ki, Menemen için değil bu sorum başka bir şehre gittiğimde taksici dolaştırır mı beni.
Cengiz Ertemel: Her meslekte düzgün insan olduğu gibi yanlış insanımız da var. Yalnız bu GPS sistemi hem bizim hem de müşterinin güvenliğini sağlar. Bir arabanın ne kadar hasılat yaptığı, nereye gittiği bile çıkar buradan. Taksinin plakasını alarak bir şüphe halinde Şoförler Odasına müracaat etmen yeterli. Sistem çok değişti. Adres bulmak bile şimdi çok kolay. Türkiye´nin neresini istersen nokta atışı yapıyor. Çok kapsamlı.
M.B: Çok hatıralar vardır sizde. Var mı anlatılabilecek bir anınız, unutamadığınız?
Cengiz Ertemel: 77-78 senesinde 124 kullanırken arabada doğum oldu. O zaman Menemen Menemen´e dışarıdan tarım işçisi olarak gelenlerden. Kazımpaşa´dan aradılar. Önce Menemen Devlet Hastanesine gittik. Ters doğum dediler. Yolladılar. Ya yolda düzeldi. Tam Üniversitenin kapısını döndüm, arkadan bir sıcak su döküldü. Araba etrafına çarşaf gerdiler. İlk aklıma gelen anım bu. Çok şeyler geçti başımdan her şeye rağmen işimi çok seviyorum. Bir daha dünyaya gelsem yine bu işi seçerdim. İnsanlarla iç içe oluyorsun. Gezmeyi de çok seviyorum, ticari arabamla hem müşteri götürüyorum, hem geziyorum, bir de üstüne para veriyorlar. Gençlere işimi tavsiye ederim.
M.B: Gerçekten kazaları trafik canavarı mı yapıyor?
Cengiz Ertemel: Kural ihlali, acelecilik ve sabırsızlık kazaların ana sebebi. Bir bayan görünce önüne geçme düşüncesi çok yanlış. Kırmızı ışık yandı mı geçiyorlar. Hemen patlamaya hazırız. Kafan dalgın, moralin bozuksa araç kullanmamayı tavsiye ederim. Alkollü araç kullanmak da büyük yanlış.
M.B: Artık her evde en az bir veya iki araç bile var, toplu taşıma imkanları var. Bu sizin işinizi nasıl etkiledi?
Cengiz Ertemel: Taksi kültürü arttı. Çünkü Menemen çok açıldı. Hastane dışarı gitti. İnsanlar arttık taksicilere kardeş gibi bakıyor. Bu fikir yerleşti. Bir sıkıntımız yok. 42 senedir Menemen´de taksicilik yapıyorum. Uçağın kara kutusu, bankanın sırdaş hesabı=Taksici. Bu benim meslek anlayışım. Yoksa dışlanırsın toplumda. İnanın birbirimize bile çoğu şeyi söylemeyiz. Yalnız şüpheli bir durumu paylaşırız.
M.B: Kaç taksi durağı var şu anda Menemen´de?
Cengiz Ertemel: Toplam 10 tane taksi durağında, 51 taksi ve en az 150 taksi şoförü var.
S.D.B: Ekipteki diğer arkadaşları da tanıyabilir miyiz?
İbrahim Güven: Yanıkköylüyüm. 1968 doğumluyum. İlkokulu köyde bitirdim. 89 senesinde bu mesleğe ticari araç sahibi olarak Aliağa´da girdim. 4 sene orada durdum. Ondan sonra oradaki arabayı sattım. Biraz tarım işi ile uğraştım, halcilik, tohur işlerine girdik. 98´den beri de taksicilik yapıyorum. İlk Meydan Pide´nin önündeydik. Sonra Adliye´nin oradan Cengiz abi ile buraya geldim. Bu meslekte mindere oturdun mu bir kere kalkamıyorsun. İşimden memnunum. Zaten bir işi severek yaparsan başarılı olursun. Aramızda çok iyi bir diyalog var. Ekibimiz güzel.
Mehmet Güngör Sakönder: Menemenliyim. Ben de Cengiz gibi uzun yıllardır taksi şoförlüğü yapıyorum. Lise 2 terkim. Pilot olmak istedim ama olamadım. Karada pilot olduk. O gün bugün uçakları geçerim karayolunda.
Erdinç Tekirdağ: 86´da oda kaydım var, kurs hocası olarak. 2002´de taksi aldım. Ticari taksici olarak garajda mesleğe başladım. 2016 sonunda Konak Taksiye geçtim.
BİZDE KALANLAR
Konak´ta değil, eski Kaymakamlık Binasının arkasında adını Hükümet Konağından almış Konak Taksi´nin konuğu olduk bu hafta. Cengiz Bey ve üç kadim dostu omuz omuza, yürek yüreğe vermişler sadece yolcu değil, işini seven insanların huzurunu da taşıyorlar sarı dört teker bir dünya araçlarında. Menemen´de on durak, elli bir araç ve yaklaşık 150 taksici esnafının gözlerinden baktık ve de gördük ki o sarı araçlar şehirlerin kara kutuları, yolcuların konforu, esnafın ekmek teknesi ve daha ne çok şey ifade ediyor. Güzel anıları, hoş sohbetleri ve sürücülere altın değerinde öğütleri ve sımsıcak dostluklarına şahit olduk. Konak Taksi çalışanlarına, müşterilerine ve yolları paylaştıkları tüm sürücülere kazasız belasız seyahatler ve aydınlık günler dileyerek bu haftaki röportajımızı keyifle okumanızı umuyoruz.
Foto3: 1976´dan 2016´ya yeni kuşak taksici?
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |