Mekanlar ve İnsanlar

S.D.B: Öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Özkan Uzunkavak: 1978 Menemen doğumluyum. İlkokul mezunuyum. Maddi durum nedeniyle eğitim hayatıma sonrasında devam edemedim. Rahmetli amcam Eyüp Uzunkavak´ın yanında 9 yaşında İpek Pastanesi´nde mesleğe başladım. 16-17 yaşına kadar orada devam ettim. Sonra işimi daha ilerletmek amacıyla çalışmak için amcamdan ayrıldım, dışarılara gittim. Tecrübe edindim ve bu günlere geldim. Evli ve iki çocuk babasıyım. Bir kızım, bir oğlum var.

S.D.B: İlk ustan amcandı sanırım?

Özkan Uzunkavak: Evet, ilk ustam rahmetli amcam Eyüp Uzunkavak´tı.

S.D.B: Dışarılara çıktım dedin ya Menemen´in dışında nerelerde çalıştın?

Özkan Uzunkavak: Mesleğimi ilerletmek için Karşıyaka, İzmir, Bornova taraflarında askerlik öncesi çalıştım. Askerden sonra ekonomik krize denk geldiği için durgunluk vardı, yemekhanelerde tatlıcı olarak çalıştım. Yemek işi de yaptım.

S.D.B: İlk mekanı nerede açtın?

Özkan Uzunkavak: Eski Foça´da çalıştığım yere ortak oldum. Komando okulunun oradaydı. Renoda´da 3 yıl ortaklık yaptık. İlk kendi iş yerim orasıydı. Ortak olunca anlaşmazlık nedeniyle yürümedi. Her şeye rağmen bu bir deneyimdi benim için.

S.D.B: Peki Murat Pastanesi ne zaman açıldı?

Özkan Uzunkavak: 2003 yılında kendi işletmemizi açtık. Hep bu adreste hizmet verdik. İlk işletmem olan Foça´yı da, burayı da tek başıma açtım.

M.B: Neden Murat Pastanesi?

Özkan Uzunkavak: Babam Murat. O´nun sayesinde oldu her şey. Artı Murat Pen diye başka bir işimiz daha var abimlere ait. Devamı olsun, beraber olduğumuz belli olsun dedik. Babamın maddi manevi desteği oldu sağ olsun. Allah başımızdan eksik etmesin. 14 senedir çok şükür mekanımızı devam ettiriyoruz. Menemen´de ilk açık imalathaneyi biz yaptık. İçinize sine sine, görerek yiyeceksiniz demiş olduk.  İşimizi büyüttükten sonra tekrar 200 m2 alana bir imalathane daha kurduk. Burayı da müşteri denetimine açık yaptık. Bununla ilgili belgelerimiz var. Temiz imalathane ödüllerimiz var. Kendi yemediğimizi, çocuklarımıza yedirmediğimizi sizin çocuklarınıza da yedirmeyiz diye bir sloganla başladık işe 14 senedir de bu anlayışla devam ediyoruz.

M.B: Ben seni ilk gençlik yıllarından beri tanıyorum, seni tanıdığım zamandan bu yana pasta sanatçısıyım derdin ve bu konuda iddialıydın. İlk pastane açtığında da Özkan Usta diye her yere yazmıştın. Bu iddianın temelsiz bir iddia olmadığını 14 yıldır sürdürdüğün o başarı grafiğinde görebiliyoruz. Gerçekten kendini usta olarak hissetmeni sağlayan süreç nasıl başladı? Kaç yaşında idin?

Özkan Uzunkavak: Askerden sonra tam anlamıyla usta olduğumu hissettim. Zaten askerde hiç bu mesleği yapamadım. Hakkari-Yüksekova-Dağlıca´da askerliğimi yaptım. Bu meslekle alakalı hiçbir şey yapamadım o süreçte. 98-99 yılları arası oradaydım. Gelince hem oranın baskısı hem de ekonomik kriz vardı. Ama yaşadıklarımın çok faydası oldu. Hiç paraya bakmadım çalıştığım yerlerde. Sigortasız, maaşsız çalıştım, yeter ki mesleğimi ilerleteyim düşüncesindeydim. Çünkü bizim meslek her ay değil, her gün değişiyor. Ustayım dediğin zaman kendin bir şeyler geliştirmelisin bence. Kendin ne katabiliyorsun. Ben bunu bilimsel olarak da öğrenmeye çalıştım. Kullandığım malzeme tamam yumurta, un ve su karışımı ama zıt ürünler nelerdir, kullandığın hazır malzemelerde neler var. Hep bunları internet ortamından, seminerlerden araştırdım. Bu şekilde daha çok kendimi geliştirdim. Tamam çikolatayı mermere döker işlerim, ama mermerde bakteri toplar mı, kolibasili üretir mi, hep bunları araştırdım. Ustalık, ürünü yapmak ve sergilemek yanında bilimselliğini de öğrenmek, içeriğini öğrenmektir. Bu anlamda gelişime açığım. Ürünleri çıkan demo ustaları sık sık ziyaretimize gelir. Ücretine bakmadan denerim. Elimden geldiği kadarıyla doğallığını bozmamaya çalışıyorum. Jelatinli ürünler kullanmamaya çalışıyoruz. Biz kullanmadığımızı iddia ediyoruz, inşallah aldığımız ürünlerde de yoktur. Glikozu sokmayacağız dedik. Bazı hazır baklavacı arkadaşlar bunu tercih ediyor. Fakat biz ucuz baklava satmayacağız diye karar aldık. Benim baklavam 2-3 gün sonra şekerlenir. Bu da glikoz olmadığını gösterir. Ürünümün arkasındayım. Kaliteli ürün alırım. Dondurmayı da eski usulde salep-şekerden yapmaktayız. Onun da bir sürü şeyleri çıktı. Ama biz tercih etmiyoruz.

M.B: Geniş bir ürün skalan olduğunu görüyoruz. Bunun arkasında ben varım dediğin ne var?

Özkan Uzunkavak: Biz Menemen´de bu işe başladığımızda kahvaltılık ve yaş pastada Menemen´e farklılık getirdik diye düşünüyorum. Kuru pasta çeşitleri de buna dahildir. Ben bunun her zaman arkasındayım diğer arkadaşlarım da bilir. Düğünlerde pasta eskiden sade bir şekilde çıkardı, konfeti, maytap ve volkanı Menemen´de ilk başlatan kişi benim. Menemen´e organizasyon bakımından farklılıklar getirdik. Siz eğlenmeye bakın, düğün telaşınızı bize bırakın dedik. İki üç arkadaş birlikte olduk, orkestracı, süslemeci ve düğün salonu sahibi arkadaşlarımla Menemen´e hizmetler sunduk. Bunların arkasında da biz varız. Sadece imalathane de değil, vitrin, sunum, organizasyon boyutunda da ekip olmayı başardığım arkadaşlarım da var. Tek başıma her şeye yetişemem. Her anlamda ekibim çok sağlam. Usta çalıştırmıyorum, usta yetiştiriyorum.

M.B: Söylemeden geçemeyeceğim sosyal medyadan sizleri takip ediyorum, çok eğlenceli bir ekibin var. Aksiyon sayfalarını izler gibi sizin maceralarınızı takip ediyorum. Ama bunu sağlamak yine lider olarak sana bağlı sanırım.

Özkan Uzunkavak: Huzur olursa çalışanlar da rahat olur. Para her şey değil. Tabii ki para veriyoruz, ama her şeyin başı huzur. Bağırmak çağırmak, yapacaksın diye emir vermek yok.  Yapar mısın, yapalım mı. Ben patron değil sadece bir liderim çalışanlar için.

S.D.B: Kaç kişisiniz?

Özkan Uzunkavak: Benimle birlikte 12 kişiyiz. 11 kişiye istihdam sağlıyoruz.

M.B: Lokma dökme işiniz de var sanırım?

Özkan Uzunkavak: Evet, şu an Menemen ve Menemen dışına bu konuda hizmet veriyoruz. İstanbul´a kadar uzandık. Kocaeli-Gebze´den bizi çağırdılar. Çiğli, İzmir taraflarına, kısaca çağrılan her yere kadar gidiyoruz. Özel lokma aracımız var. O şekilde hizmet veriyoruz.

M.B: Seni tanıdığım kadarıyla senin hayallerin bitmez, gördüğüm kadarıyla hepsini gerçeğe çevirdiğini de görüyoruz. Peki bundan sonraki hayallerin neler?

Özkan Uzunkavak: Bundan sonra işimizi biraz daha büyütmek istiyoruz. Daha fazla kişiye ekmek verebilmek, Menemen´de ve İzmir çevresinde tam bir marka olabilmek. İnşallah bunu da sağlayacağız. Sağ olsun Menemenli arkadaşlarımız ve müşterilerimiz sayesinde hedeflediğimiz noktaya geleceğiz. Şubeleşmek, kurumsallaşmak istiyoruz. Aliağa´dan çok talep var, çok sayıda Aliağa´dan müşterimiz var. Şube açma konusunda önceliğimizde Aliağa bulunmakta. Hayallerimiz bunlar.

M.B: Aile bağlarınızın güçlü olduğunu da biliyorum. O konuda ne dersin?

Özkan Uzunkavak: Anne ve babamızın desteği ve duası ile bugünlere geldik ve ağabeylerim sayesinde. Şu mekanı ben buraya getirebiliyorsam onlar sayesinde oldu. Çünkü askerden gelince o genç yaşta hiçbir birikimim yok, kuruşu kuruşuna üzerimde hakları var. Hakları ödenmez. 3 erkek kardeşiz. Ben en küçüğüm. Abilerim Özden ve Özer, annem babamdan sonra her zaman destekçim oldular.

S.D.B: Eyüp Uzunkavak ilk ustamdı demiştin. Biraz da O nu yad edelim. Kendisi mi seni bu işe teşvik etmişti?

Özkan Uzunkavak: Hayır kendim bu işi istedim. Özel hayat, tatil yok bu işte diyerek beni vazgeçirmeye çalıştı. Bu işte hastaysan bile gelip çalışacaksın. Amcam işten gelir, önlüğünü çıkarır, ben takardım, o kadar özenirdim O´na. Çocukluk hayalimi yaşıyorum aslında. Ben bu mesleği yapmayı çok istiyordum. Babam beni sanayideki tamirhanelere soksa da bir yolunu bulup kaçardım, amcamdan gizli Ümit Pastanesi´ne gelir soğan soyardım, oradaki ustalar da bana yardımcı olurdu. En sonunda ne yaparsan yap, ama burada benim yeğenim değilsin dedi. Her türlü zorluğu yaşadık, ezildik. Ama onlar sayesinde bu hale geldik. İşletme konusunda amcamdan çok şeyler öğrendim. Ondan çok akıl aldım. Çalıştığım yerlerde de hep bana sorumluluk verirlerdi. Hepsi bana büyük deneyim oldu bugünler için. İnsanlarla çok iyi ilişkilerim vardı. Hala o günlerden buraya müşterilerim gelir.

S.D.B: Murat Pastanesi denince Fatma Teyze´ye değinmeden geçemeyiz, pastanenin simgesi. Ne zamandır seninle? Buluşmanız nasıl oldu?

Özkan Uzunkavak: Fatma Teyze 14 yıldır yanımda. Şu an emekli oldu ama hala devam ediyor. Fatma Teyze ilk başladığında pastane ve imalathane iç içeydi, o zaman kendisi de bir yerde çalışıyormuş ve işi bırakmış, hakkını vermemişler, sigortasını ödememişler. Bana geldi. Şu an bulunduğumuz imalathane onun evi idi. Çocukluktan beri kızı ile arkadaşız, babamla eşi arkadaş, yıllardır tanıyoruz birbirimizi. Geliş o geliş, çalışan değil bizim için anne gibi oldu. Herkes öyle sanıyor. Müşteri daha çok O´nu soruyor. Müşteri de, biz de çok memnunuz.

S.D.B: Son olarak eklemek istediğin, özellikle vurgulamak istediğin bir şey var mı?

Özkan Uzunkavak: Ucuzcu değiliz. 10 liralık baklavaya bir savaş açtık. Tamam halkımızın ekonomik durumu ortada ama fiyatta değil,  ustalıkta ve lezzette yarışalım. Kimsenin sağlığı ile oynamayalım.

BİZDE KALANLAR

Ağustos sıcağında buz gibi limonata ellerimizde. Pırıl pırıl bir imalathanenin girişinde ustanın masasındayız. Özkan Uzunkavak Murat Pastahanesi´nin sahibi ve onun deyimi ile çalışanların lideri. Yüzündeki kendinden emin ifade ve gözlerindeki kararlılıkla işine duyduğu saygıyı ve heyecanı kısa sürede bize de hissettirdi. O hayallerinin peşinden gitmiş ve bu uğurda küçük yaşlardan itibaren yılmadan çalışmış, aynı kararlılıkla vizyonunun peşinde yoluna devam eden bir genç girişimci. Tüm bu yolculuğunda ne artık hakkın rahmetine kavuşmuş amcasına  vefayı, ne de babası ve abilerine duyduğu saygıyı ve minnet duygusunu yitirmemiş. Üzerinde çalışma önlüğü, yanında iş arkadaşları ile üretmeye devam ederken çok güzel de bir mesajı var. ?Doğru çalışalım, sağlıklı ve hijyenik ürünler çıkaralım, fiyatta değil, hizmette rekabet edelim ve halk sağlığı ile oynamayalım? diyor. Özkan Usta´ya aynı heyecan ve kararlılıkla çok uzun ve başarılı çalışma yılları dilerken, bereketli kazançların olsun diyoruz.