Cumhuriyet Çınarları köşemizde bu hafta ilçemizin 50 yıllık sünnetçisi, Sünnetçi İbrahim olarak bilinen İbrahim Ege´ye (92) evinde konuk olduk. Bir ay önce kalçayı kırıp operasyon geçirmesine rağmen bizleri hayat dolu bir şekilde karşıladı.
S.D.B: İbrahim Amca öncelikle kaç doğumlusun ve nerede doğdun?
İbrahim Ege: 1926 doğumluyum. Doğum yerim Seyrekköy. Okula orada gittim. O zaman ilkokul 3 seneydi. 3 seneden sonra okula gitmedim. Biz 7 kardeştik. 3´ü rahmetli, 4 kardeş kaldık hayatta.
S.D.B: Sonra ne yaptın?
İbrahim Ege: İneklerimiz vardı onları otlatmaya ovalara giderdik. Babam rençberdi. Ben de ona yardım ettim. Arpa, buğday ekerdik.
S.D.B: Sünnetçilik nasıl başladı peki?
İbrahim Ege: Babam Hüseyin Ege sünnetçiydi, Selanik muhaciriydi. 1922´de sünnetçiliğe başlamış. Bana elverdi. Ben çocukken onun çantasını taşıyarak çıraklık yaptım. Allah rahmet eylesin babam ne yaptıysa onun izinden giderdim. Sürekli onun yanında sünnetlere gittim, onu izledim. Eskişehir´de askerlik yaptıktan sonra ben de sünnet etmeye başladım. Babamdan ne gördüysem aynısını devam ettirdim. Kimseyi üzmezdim. Hiç para ile sünnetçilik yapmazdık. Toplarlardı bir mahallenin çocuklarını, hepsini keser, verirlerse birkaç kuruş alır, vermezlerse almazdık. Para şunu vereceksin, bunu vereceksin diye bir şey olmazdı. Şimdi her şey para, bu benim tuhafıma gidiyor. Ben hiç para istemedim. Çocuğun ailesi garibansa hiç para almazdım.
Serdar Ege: Ben hatırlıyorum çocuk garibansa dedem veya babam verilen bahşişi çocuğun şapkasına geri koyardı.
M.B: Başka sünnetçi var mıydı o dönem Menemen´de?
İbrahim Ege: Menemen´de tek sünnetçi babamdı. İzmir´den Akif diye bir sünnetçi gelirdi.
Bu arada sözü yeğeni Vahide Hasırcı aldı ve dedesi Hüseyin Ege´nin nasıl sünnetçiliğe başladığına dair hafızasında kalan bir bilgiyi bizimle paylaştı.
Vahide Hasırcı: Dedem Hüseyin Ege, 1922´de Haldun Koşay´ın babası Bahri Koşay´dan hastanede kurs görerek sünnetçi oluyor. 6 ay kadar kurs görmüş. Hatta 6 ay daha kal (1922´lerde) sana doktor diploması verelim demiş. Dedemin bana anlatması bu şekilde. Dedem de demiş ki, ben doktorluk moktorluk yapamam bana sünnetçilik yeter. Bahri Koşay, dedemin çok samimi arkadaşıydı. Hatta ölünceye kadar cüzdanında resmi duruyordu.
M.B: Sünnetçilik kaç sene devam etti?
İbrahim Ege: Senelerce devam etti.
Salim Ege: 15 senedir bıraktı. 80 yaşına kadar yaptı diyebiliriz. Rahat 20 bin çocuğu sünnet etmiştir.
M.B: Ama sizin çocuklarınız baba-dede mesleğini devam ettirmedi. Siz mi öyle istediniz?
İbrahim Ege: Öyle oldu. Çocuklar okudu.
M.B: Şimdi geriye dönüp baktığınızda iyi ki bunu yapmışım veya iyi ki bunu yapmamışım diyeceğiniz şeyler var mı?
İbrahim Ege: Yok. Ne yaptıysam hepsiyle gurur duyarım. İstediğim her şeyi yaptım. Keşke diyeceğim bir şey yok. Allah razı olsun. Sokakta hala elimi öpenler var. Kimseye bir kötülük yapmadım. Hala Allah razı olsun diyenler var.
M.B: Yengeyle nasıl evlendiniz?
İbrahim Ege: Anamız babamız kimi beğenirse onu alırız. Hanım da Seyrekköylüydü. Babalarımız arkadaştı. 1 kız 5 erkek olmak üzere 6 çocuğumuz oldu. Hiçbirini ayıramam. Evlat değil mi?
M.B: Çocuklarınıza verdiğiniz en büyük nasihat ne oldu?
İbrahim Ege: Doğru yoldan ayrılmayın, yolunuzu şaşırmayın. Yanlış işler yapmayın.
M.B: Bu yaşa kadar yaşadınız, gençliğinizde sigara, içki gibi kötü alışkanlıklarınız var mıydı?
İbrahim Ege: Çoksigara içtim gençliğimde. Günde 4 paket kadar. Şimdi pişmanım. Ama fazla içki içmezdim.
Salim Ege: 30 sene olmuştur sigarayı bırakalı.
M.B: Yeme içme alışkanlıklarınız nasıldı?
Salim Ege: Et kolik. Perşembe günü giderdi, alırdı bir kuzu, keser parçalar koyardı dolaba.
İbrahim Ege: Etsiz yemek yemezdim. İlla et olacak. O zamanın etleri lokum, yağı bile kaymak gibiydi.
S.D.B: Peki Seyrekköy´den Menemen´e ne zaman geldiniz?
İbrahim Ege: Askerden sonra.
Salim Ege: 1951 yılında abim 1 yaşındaymış, ticarete atılmak için Menemen´e taşınmışlar. Önce manifatura işi yapmış. Avcılar Kulübünün oralarda. Sonra dayım o işe geçiyor, babam berberliğe geçiyor.
S.D.B: Berberlik de yaptı o zaman?
Salim Ege: Yıllarca Taşhan´ın yanında berberlik yaptı. Hem sünnetçi, hem berberdi.
Vahide Hasırcı: Aslında babam (Muammer Eryılmaz) berberdi. Dayım manifaturacı. Sonra dayım ticaretle uğraşamayacağım dedi ve berberliğe geçiş yaptı. Babam da manifaturacı oldu. Bu şekilde meslek değiştirmişler.
S.D.B: Peki berberliği nereden öğrendi?
Salim Ege: Dayım köyde berberlik yapıyormuş. Onun yanında yetişmiş. İlk peşin berberliği Belediyenin orada (şimdi yıkıldı o dükkanlar) yaptı. Sonra Taşhan´ın yanında şimdi çeşmenin bulunduğu dükkanda yaptı. Berberliği de 30-35 sene yapmıştır. Babam bir öksürdü mü gevrekçi fırınının orada hepimiz hazır ola geçiyorduk. Disiplinli adamdı.
İbrahim Ege: Bizim zamanımızıninsanları öyleydi.
M.B: Eskiden mi hayat daha zordu şimdi mi?
İbrahim Ege: Hayatşimdi daha zor. Para bu kadar önemli değildi, insanlık önemliydi. Hey gidi günler hey. Beni eski günlere götürdünüz.
M.B: Bu yaşa kadar geldiniz peki hayattan ne anladınız?
İbrahim Ege: Hiçbir şey anlamadım. Bugünü bilirim.
S.D.B: Peki torununun torununu İbrahim Amca gördü mü?
Vahide Hasırcı: Görmedi. 11 tane torunu var. Yalnız Hüseyin dedem 6 ay daha yaşasaydı torununun torununu görürdü. Hüseyin dedem 85 yılında öldüğünde 48 tane torunu vardı.
BİZDE KALANLAR
İbrahim Bey´in gözlerinde muzip bakışlar, yüzünde dinginlik ve yanında bir sevgi çemberi ile karşılandık. Çocuklar, onların eşleri, yeğenler hatta son anda gelen torunu ile güzel bir aile ortamına şahit olduk. Doksan yaşını aşmış olmasına rağmen, imkan olsa hangi yıllara dönmek isterdiniz sorumuza ?ne varsa bugünde var, ben bugünü bilirim ?demesinin nedeni bu olsa gerek. Onu kendi evinin mahremiyetinde her ihtiyacının karşılanmasının konforunda, her an ziyaretleriyle yalnız bırakmayan ailesi, parmağında o aileyi birlikte oluşturduğu merhum eşinin alyansı, ardında bıraktığı yıllara baktığında keşkeleri değil iyi kileri olan o güzel insanın gençlere bir mesajı var: ?Doğru yoldan ayrılmayın? Bir neslin son temsilcilerinden olan İbrahim amcamıza ailesiyle birlikte sağlıklı yıllar diliyoruz.
RESİM ALTLARI
Büyük VESİKALIK FOTO 6 : İbrahim Ege´nin babası Hüseyin Ege
FOTO 5 1953 yılında merhum Muammer Eryılmaz´ı tren istasyonunda askere uğurlarken?
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |