24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri sonuçlarını gazetemize değerlendiren Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, seçim sonuçlarının iyi okunması gerektiğini söyleyerek, partisine yönelik önemli tespitlerde de bulundu.
?Yüzde 30 barajı aşıldı?
1999 yılından bugüne Menemen Belediye Başkanlığı görevini yürüten İzmir´in kıdemli belediye başkanlarından Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin,24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri sonuçlarını gazetemize değerlendirdi.
Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin açıklamasında; ?24 Haziran´da Türkiye, Cumhurbaşkanlığı ve hükümet sistemiyle ilgili bir seçim yaşadı. Başbakanlık bitti ve yeni bir dönem, yeni bir rejim başladı. Hepimizin bildiği üzere ilk önce MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli ?26 Ağustos´ dedi. Sonra Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan ?24 Haziran´ dedi. Sebebi ekonomidendir, ondandır, bundandır bilemeyiz. Fakat daha önce her seçimin mutlaka zamanında yapılması gerektiğinin altını çizen bir iktidar varken, birden bire 24 Haziran tarihine gelmesi kafalarda soru işareti uyandırdı. Sebebi ne olursa olsun, bir seçim yaşandı. Geçtiğimiz Çarşamba günü YSK kesin seçim sonuçlarını açıkladı. % 86 gibi yüksek katılımla gerçekleştirilen seçimde, Türkiye seçimini yaptı. Recep Tayyip Erdoğan, 26 milyon´dan fazla oy alarak yeni dönemin Cumhurbaşkanı oldu. Tebrik edip kutluyoruz? dedi.
?Pozitif çalışmaları sonuna kadar desteklerim?
Memleket adına yapılacak her doğru işte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´a destek olacağını ifade eden Başkan Tahir Şahin açıklamalarına şöyle devam etti; ?Memleket adına yapılacak olan her türlü iyi niyetli çabaları ve katkıları, ben muhalefet partili bir belediye başkanı olarak her zaman desteklemişimdir. Bundan sonra da devlet ve millet adına yapılacak tüm pozitif çalışmaları sonuna kadar desteklerim. Sonuçta muhalefet partisinin mensubu da olsam, iktidarın her şeyine ?ille de ret´ diyen bir yapım yok. Biz de burada Cumhuriyet Halk Partisi olarak Tahir Şahin ile iktidarız. Nasıl bizim düzgün yaptığımız işlere AK Parti´li üyeler sırf muhalefet olsun diye ?hayır´ diyorsa ve niye Menemen lehine olan işlere ?hayır´ diyorsunuz diye kızıyor ve sitem ediyorsak, aynı pozisyona bizim de düşmememiz gereklidir diye düşünüyorum. O yüzden Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ı tebrik ediyorum.?
?Siyaseti iyi okumak gerekir??
Cumhurbaşkanı adayları ve partileri arasındaki oy oranlarını da değerlendiren Başkan Şahin; ?Muharrem İnce de 15 milyon´dan fazla çok ciddi bir oy almıştır. Partisi ile Muharrem İnce arasında %8 gibi ciddi bir fark var. Recep Tayyip Erdoğan ile partisi arasında 10 puan fark var. İyi Parti´ye baktığınızda ise tam tersi bir durum var. Partisi fazla, Meral Hanım geride. Aynı şekilde HDP´de de bu tablo var. Siyaseti burada iyi okumak ve analiz etmek gerekir. İki liderde de partisinden fazla oy alma var. Diğer iki lider de de partisinden az oy alma var. Bu arada Milliyetçi Hareket Partisi %11 oy aldı ama onun Cumhurbaşkanı Adayı olmadığı için, Cumhur İttifakı olduğu için ona yorum yapma şansı yok. Ancak bütün anket kurumlarının ve siyaset bilimcilerinin de yanıldığı bir şey var. Milliyetçi Hareket Partisi´nin bu kadar oy alacağını kimse ön görmemiştir. Bunu da iyi analiz edip anlamak gerekir. Oy devşirmelerinin olduğu yada olmadığı yerler gibi, nasıl oldu yada nereden oldu diye iyi analiz etmek lazım. Bir tarafta pozitif oy devşirmesi oluyor. Bir tarafta negatif oy devşirmesi oluyor. Benim kendime göre yorumum ve analizim; iki yarışan adayın partilerinden fazla oy almasını değerlendirecek olursak, demek ki vatandaş yarışacak olanlara kendi bulunduğu partisinden daha çok önem veriyor. Öbür tarafta ise kazanamayacaklarını bildiklerinden dolayı partilerine yüklenmiş ve diğer iki adaya yönlendirilmiş bir halk var. Bu benim analizimdir. Tabi burada Muharrem İnce´nin partiden fazla %8 oy alması ve 40 yıldan bu tarafa ilk kez % 30 barajının aşılmasını da çok önemli bir tespit olarak görmek lazım? dedi.
?Ön Seçim Varsa, Toplum da Size Güvenir?
Seçim sonrası partisinde yaşanan süreci değerlendirip yol haritasını çizen Başkan Şahin açıklamalarına şöyle devam etti; ?Şimdi Cumhuriyet Halk Partisi´nde ne olacak, ne bitecek herkes bir şey söylüyor. CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine rakip olmuş bir adamı Cumhurbaşkanlığına aday yapmıştır. Muharrem İnce´nin bir televizyon kanalında, ?Sayın Genel Başkanın karşısına aday olmam´ demesini de o günkü duyguyla söylenmiş bir cümle ve söylem olarak değerlendiriyorum. Yani 3 gün sonrayı, 5 gün sonrayı, 25 gün sonrayı görmeden acele yapılmış bir açıklama olarak görüyorum. Halbuki siyasetçinin biraz daha 3 günü, 5 günü değil, 35 gün sonrasını görebilmesi gerekiyor. Kızarken, laf ederken, teşekkür ederken de çok dikkatli olmak lazım. Muharrem İnce´nin kurmuş olduğu o cümle, bence duyguyla kurmuş olduğu bir cümledir. Zaten ondan sonra da kampanya döneminde bir daha kurmadı. Demek ki yanlış olduğu konusunda ya uyardılar ya da kendi anladı. Çünkü siyasi bir mücadeleye girdiyseniz, ki kendisinin de deyimiyle ?Maç daha yeni başladı.´ Hatta ben kendisine İzmir´e gelişinde otobüste ?Maç daha başlamadı başkanım, idmanlar yeni başladı´demiştim. Sonra durdu, kafayı yukarıya kaldırdı ?Doğru´ dedi. Hemen idman yapmadan maça girerseniz, işte o tür cümleleri kurarsınız. Bazı kazalar olur, ama iyi niyetli kazalardır onlar eleştirmiyorum. O kadar kazası olsun yeter ki. Şimdi bu süreçte yapılacak olan, Cumhuriyet Halk Partisi içindeki söylemlere bakmaktır. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu 8 kez mi, 9 kez mi, ne kadar kaybettiğimizi ben de unuttum. Bu arada değişimin olacağı, olmayacağı, parti içi kurultay kavgası değil de yerel seçimlere hazırlıklı olmalıyız gibi demeçler geliyor. Her iki tarafın da kendine göre bir haklılık payı var belki ama ?koltuk kavgasında değiliz, biz yerel seçimlere hazırlanmalıyız´ diyen bir söylemi de kabul etmek çok mümkün değil. Kimse koltuk kavgasında değilse, o zaman gerekenin yapılması gereklidir diye düşünüyorum. Mesele gerçekten koltuk kavgası değilse, koltuk kavgası yapacakmış gibi gösterilenler de şu iddiayı yaparlar. ?Evet ben o koltuğu alacağım ki, partiyi iktidar yapacağım. Siz iktidar yapamamışsınız, biz iktidar yapacağız. O yüzden o koltuğu istiyoruz, kendimiz için istemiyoruz´ gibi söylem birliği içerisine girerler. Bu talepleri böyle koltuk kavgası şekline dönüştürmek doğru değil, çünkü bu ifade partiyi yıpratır. Bunu şöyle yapabilir genel merkez. ?Hayır arkadaşlar, koltuk kavgası yapmıyoruz. Parti içinde iktidarı yakalayıp, partiyi iktidara götürmek isteyen bir anlayıştayız´ demeleri gerekirken, bu söylemler tam tersi gidiyor. Demek ki vizyoner bakışta bir sıkıntı var. Ben mesela Menemen Belediye Başkanlığı´nda 4 dönem seçildim. 4 dönem de oy arttırarak seçilmişiz. Eğer %46´dan %40´a düşüp de belediye başkanı olsam, ?bir dakika´ derim, ?misyonum dolmuş´ derim. Ama her geçen gün arttırarak gittiyseniz, başarılıysanız, halkta size hala ?Evet Başkan, bu işe devam etmen gerekir´ diyorsa, devam ederiz. Genel Merkez bazında da eğer parti %26-27 bantlarına çıkmış olsaydı, böyle 2-3 puanlık bir farkla bunlar söylenebilirdi. Yani kısacası bir tarafla koltuk kavgasındasınız, diğer taraf ise ?Siz ülkeyi değil, partiyi değil, kendi koltuğunuzu düşünüyorsunuz ondan bırakmıyorsunuz´ diyor. Her iki tarafa da cümlem şudur; iki taraf da bu tür söylemlerden kaçınmalıdır. Ahmet gitsin, Mehmet gelsin eyvallah. Bence partinin ana sorunu şudur. Madem hak, hukuk, adalet, demokrasi istiyoruz. ßİlk önce topluma bu konuda kendi parti içindeki hak, hukuk, adalet, demokrasi anlayışınızı göstermelisiniz ki Türk kamuoyu da buna inansın. ?Evet bunlar gerçekten kendi içlerinde hak, hukuk, adalet, demokrasiyi getirdiler, koltuk kavgaları bitmiş, demokrasi yerleşmiş, o zaman bu parti güvenilir´ diye tabanda bir algı yaratmak zorundasınız. O algıyı yaratmadığınız zaman bütün söylemleriniz hep menfaat vari şekilde algılanacaktır. Bunun da olabilmesi için; partinin Genel Başkanı, Genel Başkan Yardımcıları dün, bugün, yarın değişse bile eğer partinin Genel Başkanı ve Genel Başkan Yardımcılarının Milletvekili listeleri, Belediye Başkanlığı atamaları iki dudağının arasında ise, o zaman buna inandıramazsınız. Bunun tek yolu, tüzüğümüze anayasa maddesi gibi yazılıp işlenmesi gereken, her alanda ön seçim mekanizmasının olmazsa olmaz olarak gerçekleştirilmesi gerekir. O zaman herkes düzgün yarışır. Herkes bu partide demokrasi var diye inanır ve toplumda da böyle bir algı oluşur, o zaman toplum sizin söylediğinize güvenir. Ön seçim yoksa, birileri Genel Başkan Yardımcısına birilerini öneriyor. O da gidiyor, O´na yalakalık ediyor. Sonra sen, ben, bizim oğlan oluyor. Ve onun için bir türlü büyüyemiyoruz. O yüzden parti hemen bugünden yarına bir başarı beklemeyecek. Elbette ki yerel seçimleri kazanmak istiyoruz. Elbette ki İstanbul´u, Ankara´yı, Adana´yı, Bursa´yı, Mersin´i almak, İzmir´i vermemek istiyoruz. Ama bütün bunların oluşabilmesi için, gerekiyorsa ciddi radikal kararlar alıp devam etmek gerekir. Gerekiyorsa Ankara´yı da, İstanbul´u da bir dönem daha almayacağız. Ama parti, doğru neyse onu ortaya koyup, 5 yıllık bir plan yapmak zorunda. Bugünkü yönetim değişirse, gelecek olan yönetim mutlaka 5 yıllık plan ve program yapmak zorunda. O plan ve programla Ankara Genel Merkez odalarından çıkıp, Türkiye´nin her bölgesine gitmek zorunda. Her Genel Başkan Yardımcısına 7 tane bölgeyi zimmetleyip, ekip kurdurup, köy köy, belde belde, merkez merkez, o bölgenin milletvekillerini alarak, yoksa belediye başkanlarını alarak, yoksa ilçe başkanlıkları, yoksa parti meclis üyeleriyle sahada olması sağlanmalıdır. Ayda 20 gün üst düzey siyaset yapan Parti Meclisi, MYK üyelerinin Ankara´ya uğramasını yasaklayacaksın. Ankara´ya 10 gün girecek, o 10 günde de 20 günlük raporunu yazacak. Aman koltuk kaçmasın, ön seçim yok çünkü geleni gideni Ankara´da Genel Merkez´de ağırlayayım derseniz, o zaman sokaktaki Ayşe Teyze´yi, Mehmet Ağa´yı kaçırırsınız. Böylece birinci turda % 52´den fazla oyla Recep Tayyip Erdoğan´ı Cumhurbaşkanı yaparsanız. Bu kadar basit ve net.?
?Partimizde mutfağımız bile yok?
5 yıllık plan yapmanın önemine değinen Başkan Tahir Şahin, CHP´deki en büyük eksikliğe de şöyle işaret etti, ?Maalesef bizim partimizde mutfağımız bile yok. Mutfak olmadığı için, içine malzeme de koyamıyorsunuz. Onlar olmadığı için, iyi bir aşçı da yok. İyi bir servis yapacak insan da yok tabii ki. Öncelikle böyle düşünmek lazım. Umarım en kısa zamanda, Parti Genel Merkezi´nde bulunan değerli büyüklerimiz böyle düşünmeye başlar. Kemal Kılıçdaroğlu kaldı, bunu yapması lazım. Kemal Kılıçdaroğlu gitti ve Muharrem İnce geldi, bunu yaptığı sürece biz iktidar yüzü görebiliriz. Yapmadığı sürece, nasıl ben 58 yaşındayım ve bu yaşıma kadar iktidar yüzü göremediysek, çocuklarımız da, torunlarımız da göremez bu anlayışla.?
?Sadece Genel Başkan değişecekse anlamı yok?
CHP´de son günlerde tekrar gündeme gelen kurultay sürecini de değerlendiren Başkan Şahin, ?Elbette ki kurultay istenmesini haklı bulduğum yönler de var, haklı olmayan yönleri de var. Sadece burada zihniyetin değişmesi lazım. Kurultay istemek, sadece genel başkan değişikliği meselesi değildir. Eğer aynı tarzda parti içi demokrasiyi getirmeyecekse, yine iki dudak arasından milletvekilleri, belediye başkanları belirlenecekse, Kemal Kılıçdaroğlu kalsın, değişikliğin bir anlamı yok. ?Efendim vakit dar olmaz şimdi, sıkıştı´ gibi sohbetler yapacaksanız da ?Hadi canım oradan´ derim ben. En kötü ön seçim bile en iyi atamadan on kere daha iyidir. Ben ona inandım. Parti içi demokrasiyi yerleştirmeyi ön seçime bağlıyorum. Kamuoyu önünde bunlar partiye yerleştikten sonra tüm seçilmişler Ankara dışına çıkıp, Ağrı´nın en ücra köşesine, Antalya´nın dağ köyüne, Edirne´nin ova köyüne gidene kadar bu yolculuk izlenirse biz iktidar oluruz. Sadece ?Atatürk´ diyerek iktidar olunamayacağını millet bir kez daha göstermiştir. ?Çalış kardeşim´ demiştir. ?Sadece karşı tarafın zayıflığından oy beklersen, 50 sene daha iktidar olamazsın´ diyen bir fotoğraf var. Bu fotoğrafı iyi okumak gerekir? diye belirtti.
?Partinin üst düzey yöneticileri 5 yıllık plan yapmak zorunda?
Başkan Şahin, son olarak sürekli yakınıldığını belirttiği oy hırsızlığı konusunda ise şunları söyledi, ?Oy çalınıyor, ondan kaybediyoruz gibi kolaycılığa kaçan bir anlayışı parti genel merkezimiz, partinin tabanına aşıladı. Yani oy çalınıyor, manipüle ediliyor, öyle kaybediyoruz seçimleri algısı var toplumda. Yani sen çok oy aldın da, kaybettin mi? Hayır. O zaman İzmir´de de mi hep oy çalıyoruz biz? Menemen´de de mi hep oy çalıyoruz biz, Tahir Şahin seçiliyor. Oy çalma falan yok. Oy çalma sadece sandıklar bazında x bir parti üyesi okurken a diyeceğine b diyebilir. Senin eğer partinin sandık kurulu üyeleri ona dikkatle bakmıyorsa, diğer parti oy devşirir. Bunlar olabilir. Ama profesyonelce bir şekilde yok kedi girdi trafoya, yok şu oldu, yok bu oldu. Kardeşim önce sen çalışacaksın. Vatandaşın ayağına gideceksin, ona dokunacaksın, projelerini anlatacaksın, bak bakalım oy çalabiliyorlar mı? Niye Menemen´de oy çalınmıyor. Bütün iş planlı programlı çalışmada. Dedim ya 5 yıllık bir plan yapmak zorunda partinin üst düzey yöneticileri. Yönetim değişse de değişmese de bu böyle. Bugünden yarına bir şey beklemeden, illa yerel seçimleri alacağız hemen veya bir Ankara´yı aldık ve başarılıyız, öyle bir şey yok. Ciddi, uzun vadeli plan yapanı destekliyorum. Yarın için kısa vadeli plan yapanı desteklemiyorum, bu kim olursa olsun. Bu anlayışımı hep ortaya koydum, koymaya da devam edeceğim.?
Haber: Erhan ÖZALP
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |