Türk Kadınlar Birliği Bornova-Bayraklı-Karşıyaka-Buca-Urla-Güzelbahçe-İzmir-Konak-Aydın-Denizli-Menemen-Foça-Bergama-Söke-Kuşadası-Aliağa-Manisa Şubelerinin altında imzasının bulunduğu Türk Kadınlar Birliği Derneği Ege Bölgesi Şubeleri Basın Bildirisinde, ?İstanbul´da bir hastanede aralarında Suriyeli çocukların da olduğu 18 yaş altında 115 hamile kız çocuğun adli makamlara bildirilmemesi ve gelişen olaylar basına yansımıştır. Durumun basına yansıması ile sivil toplum görevli sağlık çalışanından, hastane yönetimine, İstanbul Valiliğine kadar örgütlü bir şekilde Anayasa, Türk Ceza Yasası ve Uluslararası Anlaşmaların yok sayıldığını öğrenmiştir.
Her şeyden önce sağlık personelinin görevi ile bağlantılı olarak ya da görevlerini yaptığı sırada 18 yaş altı resmi nikahı olmayan hamile kız çocuklarını adli makamlara bildirmemesi bir suçtur. Yine bu durumu hastane yönetimine bildirildiği halde hastane yönetiminin sessiz kalması suçtur. Türk Ceza Yasası bu konuda açıkken; yetkililer örgütlü bir şekilde Türk Ceza Yasası´na direnmişlerdir.
Olayın ortaya çıkmasını sağlayan görevli savcılığa durumu bildirip , savcılığın harekete geçmesi üzerine Valilik soruşturma izni vermemiştir. Görevini yapan sağlık personeli sürgün edilmiştir. Görev yapmamak cezalandırılmamış ve taltif edilmiş; görevini yapmak ise cezalandırılmıştır!
Oysa Sağlık Bakanlığı´nın 2009 tarih ve 25312 sayılı Ana Çocuk Sağlığı Müdürlüğü´ne yazdığı cevabi yazıyı bile görmezden gelen bir hastane yönetimi vardır. Bakanlığın bu konuda bakanlık içi hamile kız çocukları ile ilgili bildirim yükümlülüğüne dair yazıları olduğu halde Sağlık Görevlisi, Hastane ve Valilik Türk Ceza Yasası, Anayasa ve Uluslararası Anlaşmalara duyarsızlığını, kanunu bilmeme inadını, direncini devam ettirmiştir
Üstüne üstlük bütün bunlar yetmezmiş gibi İstanbul Valisi 15 yaş üstünde hamilelik durumu olduğunda rıza dışılık, cebir, tehdit gibi sebepler var ise adli makamlara bildirim yükümlülüğü olduğunu beyan etmiştir. İstanbul Valisi bu beyanının kanuni dayanağını açıklayamamıştır. Oysa çocuğun cinsel ilişkiye rızasını adli makamlar tespit eder. Çocuğun cinsel ilişkiye rızasını sağlık personeli tespit edemez , ilgili personelin görevi dahilinde değildir.
18 yaşın altında olup resmi nikahı olmayan hamile bir kız çocuğu cinsel istismar mağduru şüphesi altındadır! Resmi nikahı olmadan hamile bir kız çocuğunun cinsel ilişkideki rızasını ,korkutma, cebir ile cinsel ilişkiye girdiğini tespit etmek ilgili personelin görevi değildir. Sağlık personeli bunu derhal adli makamlara bildirmek zorundadır. Resmi nikahı olmayan kız çocuğunun hamile kalmasında rızanın olduğu, korkutma ve cebirin olmadığını belirlemek adli makamların görevidir.
Hal böyle iken İstanbul Valisinin açıklaması dehşet vericidir. Yetkili makamlar emredici kurallara uymamaktadırlar! Kanuna direnmektedirler!
Türk Ceza Yasası´nda suçun bildirilmemesi suç tanımı ve cezası bu kadar açık belirtilmesine rağmen örgütlü olarak meydana gelen bu direncin kaynağı nedir?
Çocuklara karşı cinsel istismarın cezasızlık halleri devam ettiği sürece ülkemiz uluslararası yargı makamları tarafından ayrımcılık uygulayan bir ülke konumuna girmesi an meseledir!
Türk Kadınlar Birliği Ege Bölgesi Şubeleri olarak kadın ve çocuklara yönelik örgütlü bir şekilde işlenen suçlarla ve yapılan ayrımcılıkla mücadele edeceğimizi kamuoyuna duyururuz? diye ifade edildi.
Haber: S.Derya BOSUT
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |