Bizim kuşak bilir. Sağlık ocaklarına, hastanelere gittiğimizde hasta kaydı açtırmak için şimdiki gibi T.C. kimlik numarası falan yoktu. Adımız, soyadımız bir de yaşımızı söylerdik. Görevli de kaydını açardı. Uşak ve sonrası Menemen’de tam on yıl benim yaşım bu kayıtlarda 29 yazar. Evet itiraf ediyorum ben 29’dan 40’a geçtim ve beyanın esas olduğu her yerde dilim varıp da otuz ya da otuzlu yaşları söyleyemedim. Sıla hep der annem 29 yaşını on yılda geçti diye. Şaka olsun diye değil, gerçekten dilim varmıyordu. Kırk yaşından sonra hiç öyle kaygılarım kalmadı. Sınır eşiği geçilmiş durum kabullenilmişti. Bir daha asla yaşımla ilgi sorunum olmadı. Bilakis en sevdiğim yaşlar oldu kırk ve sonrası. Meşhur bir tabir vardır. Kırkından sonra değil; farkından sonra başlar hayat. Ancak kırkından önce de fark etmek pek mümkün olmuyor gibi geliyor bana. O yaşlara kadar okul, iş, evlilik, çocuk büyütme kariyer mücadelesi ile kavgada yumruk sayılmaz misali hızlıca geçiveriyor zaman. Her birimiz bu yazdıklarımdan hepsini, birini ya da birkaçını mutlaka yaşamıştır. Kimimiz için çocuklar, ev; kimimiz için iş kariyer ya da hepsi birden. Ve hayat akıp gidiyor. Ben bu hayatı hep çok sevdim. İçimde her zaman bir umut, her daim öğrenme arzusu. Keşfetme isteği canlı oldu. Zor zamanlarım oldu sizlerin de olduğu gibi. Bazen ayaklarım yerden kesildi mutluluktan, bazen karardı dünyam kahroldum kabullenemediğim durumlar karşısında. Hayallerim de oldu, hayal kırıklıklarımda. Korkularım da oldu deli cesaretimle gözü karalıklarım da. Sonuçta hepsi insana dair, hayata dair. Hiçbir zaman kendimi yalnız hissetmedim. Çünkü daima dostlarım vardı hayatımın her döneminde. Bazen kardeş, okul arkadaşı, komşu, iş arkadaşı ama illaki vardı. Yaşı, cinsiyeti, kariyeri değil koşulsuz varlığı önemliydi ve iyi ki varlardı, şimdi de varlar ve daima olacaklar. Hayatımın bu döneminde bakıyorum da kariyer başarıları, edindiğin taşınır taşınmaz dünyalıklar değil; asıl servetin biriktirdiğin insanlar ve biriktiğin gönüllermiş. Başarmak önemli, kazanmak da önemli ancak neye rağmen? Bunu anlıyor insan. Hiçbir paranın satın alamayacağı gerçek sevgilerin olduğu bir dünyan varsa boşa geçmemiş demektir hayat. Dolu dolu yaşanmış bir hayatta sayacağımız şeyler de yıllar değil o yıllarda demlenmiş dostlukların hatırı olur ancak.
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |