Yaşam biz insanoğluna sunulmuş bir lütuftur diye düşünmüşümdür her zaman. Her ne kadar günlük telaşlar, koşuşturmalar, yeni çağın getirdiği yoğunluktan şikâyetçi olsakta biraz çabayla kaliteli zaman dilimi oluşturabiliyoruz eğer istersek.

Emek ve çaba istiyor yaşam. Her insanın yaşam değerlerinde mutlak olması gereken, sorumluluk duygusunun öneminin farkındalığını yaşıyorum bu günlerde. Gözlemim hayatta sorumluluk bilincini nasıl yaşıyoruz? Dostoyevski bir sözünde “her insan, herkes karşısında herkesten sorumludur” diyerek bu konunun önemini çok güzel vurgulamıştır.

Yaşamın her basamağında işlevseliz. Anne, baba oluyoruz, eş, komşu, kardeş, arkadaş, yönetici, işçi, işveren, aklınıza gelebilecek her yerde varız. Bu varlığımızda bizi biz eden yada bizi bizden eden, şahsiyetimizde sorumluluk bilincinin en önemli etken olduğunu düşünüyorum. Sorunluluğu vicdan gibi görüyorum çoğu zaman. Kişi içinde bulunduğu misyonda üzerine düşen görevi en doğru şekilde yapma görevidir sorumluluk. Çalışıyorsak çalıştığımız yerde ki üzerimize düşen görevleri layıkıyla, disiplinle, iyi niyetimizle ve elimizdeki gücü doğru iş ahlakıyla yönetebilmek nasıl güzel bir güçtür. Yetiştirdiğimiz evlatların ileride güzel işler başarması sizce ebeveynlik sorumluluğumuzun ödülü olabilir mi? Ebeveynlerimizin bizden razı olması evlatlık sorumluluğumuzun yerine getirildiğini anlatmıyor  mu?

Elindeki çöpü yere atmayan çöp bidonu arayan gözler sorumluluğundan ötürü takdiri haketmiyor mu?

“Sorumluluk büyük olmanın bedeli” demiş Churchili. Başarıyı getiriyor beraberinde, güvenilen kişi konumuna getiriyor insanı. Model alınmanıza neden oluyor.  O işini hakkıyla yapar, sorumluluğunu bilir sözleri gelir kulağımıza. Bazen bir dosta ağlayacak omuz olabilmektir sorumluluk, bazen en yakınımız bile olsa haksızlığın karşısında hayır diyebilmektir sorumluluk.

 Kemal Tahir’in bir sözüyle veda etmek istiyorum sizlere: “İnsanoğlunun dünyada başvurduğu en boş, en umutsuz, en aptalca iş sorumluluktan kaçmaya çalışmasıdır. Çünkü sorumluluktan kaçmak insanın kendine ve topluma karşı isteyebileceği en sefil suçtur”.

HOŞÇAKALIN.