Bir gün Sıla masa başında iyice stres yapmış okul ödevi olan kâğıt tutkal karışımı doku çalışması ile boğuşuyor. Pek adetimiz değildi işine müdahale etmem, ödevini yapmam ancak dayanamadım aldım elime düzeltiyorum; bırak anne! Bozacaksın. Öğretmenim gösterdi, nasıl olacağını, sen bilmezsin demez mi! Öylece kaldım. Bir El sanatları Öğretmeni olarak asıl branşımda hem de. İlköğretim yıllarında öğretmen her şeyi bilendi ve bir anne olarak öğretmeninden iyi mi bilecektim. Çocuk haklı.      

35 yılı aşkın öğretmenlik hayatımda okul öncesinden, yetişkin eğitimine üç yaşından yetmişli yaşlara kadar geniş bir öğrenci grubunla çalışma fırsatım oldu. Eğitimin her kademesinde farklı bir sorumluluk ciddi bir emektir öğretmenlik. Asla emekli olamazsınız meslekten. Yedi yılı aşkın devletten emekli bir eğitimci olarak bunu yaşıyorum. Ancak şunu da biliyorum ki o çocuk masumiyeti ile her şeyi bilen zannedilen mucizevi insanlar da değiliz. Tonguç Baban çiçekleri solalı çok oldu. Cumhuriyetin ilk yıllarının eğitim neferleri köy enstitüleri de dönemini kapatalı kaç nesil geçti. Benim meslek hayatım boyunca değişen sistemler, değişmeyen ve her geçen gün büyüyen sorunlar. Özel; Devlet diye ayrışan okullar ve eğitimde fırsat eşitsizliği. Dijital yerlilerin dünyasında bilgiye ulaşma ve yapay zekanın devreye girmesiyle değişen ihtiyaçlar. Öğretmenlik müebbet öğrencilik demem tam da bundan. Öğreten mi? Eğiten mi? Rehberlik eden mi? İlham veren mi? Günümüzde öğretmenin misyonu nedir? Her şeyi bilmediğimiz ve bilemeyeceğimiz kesin. Çok şeyi bilmemiz gerektiği kaçınılmaz, en azından alanımızda. Hitleri de yetiştiren bir öğretmendi bunu da unutmayalım. Dijital dünyada tuşlarla her türlü bilgiye ulaşmak da mümkün. Binlerce okul, milyonlarca öğrenci ve bir milyonu aşkın öğretmen olduğunu düşünürsek ne kadar devasa bir sistemden bahsediyoruz. Alın işte size beka. O okullar, çocuklarımız, gençlerimiz geleceğimiz hepsi öğretmenlerimize emanet. Benim önünde saygıyla eğildiğim o kadar çok öğretmenim, öğretmen arkadaşım var. İşini mesleğini her şeye rağmen aşkla yapan ve yapmış olan. Tek tek adlarını yazamıyorum buna ne zaman yeter ne de alan. İşte o arkadaşlarıma, mesleğini hakkıyla yapan tüm meslektaşlarıma diyorum ki: Sizlerin bilgiyi sunarken içine kattığınız insan sevgisi, ulus bilinci, memleket aşkı, merhamet duygusu, sosyal ve mesleki etik değerleriniz, yani eğitimin ruhu olmazsa ne gelecek olur ne de gelecekte insanlık bilinci. Diğerlerini makinalar da yapıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün kara tahta başında baş öğretmenlik yaptığı güzel ülkemin güzel öğretmenleri hepimizin öğretmenler günümüz kutlu olsun.