Ağız bölgesi her türlü dış etkene açık ve yoğun bir bakteri kolonizasyonuna sahip bir bölgedir. Özellikle diş ve diş eti hastalıkları olmak üzere birçok hastalığa da ev sahipliği yapmaktadır. Hatta bazı hastalıkların erken belirtileri ağızda ortaya çıkmaktadır.

Dişlerde diş eti hastalıkları çürükler başta olmak üzere bunların ilerlemesiyle oluşan kök iltihabı apse ve kistler sadece bu bölgeyle sınırlı kalmayıp ciddi hastalıklara da sebep olabilir. Diş eti hastalıkları özellikle dişi çevreleyen dokuları etkilediği için buradaki enfeksiyon sebebiyle dişlerde hiçbir çürük olmasa da sallanıp çekilmesi gerekmektedir.

Diş ve diş eti hastalıları ne yazık ki bu bölgeyle sınırlı kalmayıp çeşitli sistemik hastalıklara da sebep olmaktadır. Risk faktörüdür. Bu ilişki geçmişten günümüze kadar araştırmalara da konu olmuştur. Günümüzde bunun etkisi ise kanıtlanmıştır. Eskiden bu ilişki ağızdaki enfeksiyona bağlanmaktaydı. Ancak günümüzde daha bilimsel sonuçlar elde edilmiştir.

Diş ve diş eti hastalıkları, kalp, solunum sistemi, diyabet ve hamilelik için risk oluşturmaktadır. Hamilelikte erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek gibi kötü sonuçların etkisi diş eti hastalıkları olabilmektedir.

Ağzında enfeksiyon olan bireylerde olmayanlara göre kalp hastalıkları ve solunum problemleri riski yüzde 20-25 oranında daha fazladır. 50 yaşından küçük bireylerde eğer ki diş eti hastalığı varsa kalp hastalığına yakalanma ihtimali iki kat artmaktadır.

Diş eti hastalıkları agresif aşamadaysa diyabetin kontrol altına alınmasını da etkilemektedir. Birçok şeker hastamızda diş eti hastalığını kontrol altına aldıktan sonra şeker düzeyleri de kontrol altına alınmıştır. Diş ve diş eti hastalıkları varlığında buradaki mikroorganizmalar solunum ya da tükürük yoluyla akciğerlere ulaşarak burada da enfeksiyona sebep olmaktadır. Aynı şekilde ağız hijyeni iyi olmayan hastalarda da mikroorganizma sayısının artmasına bağlı olarak solunum yolu enfeksiyonları gelişir. Ayrıca yoğun bakım ya da evde bakım gerektiren hassas durumlarda da ağız hijyeninin iyi olması gerekir çünkü ağızdaki herhangi bir enfeksiyon buralara ulaşarak yani solunum ya da dolaşım yoluna ulaşarak yetmezliklere sebep olmaktadır.

Aynı şekilde bağışıklığın azaldığı ya da azalacağı tedavilerde de öncesinde diş ve dişeti hastalıklarının tedavileri yapılmalıdır ki ilerleyen durumlarda bu durum mümkün olmayabilir hatta diş etinde var olan bir durum ya da dişteki bir enfeksiyon çok daha hızlı vücudun diğer bölümlerine yayılabilir. Bu nedenle sadece diş diyerek hafife almamak ve önemsememek problemin daha da ciddileşmesine sebep olmaktadır.

Ramazan bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, sizler ve aileniz için, ülkemiz için hayırlara vesile olmasını dilerim.

Bayramda ağız bakımımızı ihmal etmeyelim.

Sağlıklı gülüşler, iyi bayramlar?

Sorularınız için; [email protected]

                             www.disizmir.net