Vatan Sana Minnettardır

Vatan Sana Minnettardır

Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, aramızdan ayrılışının 78. yıldönümünde tüm yurtta olduğu gibi ilçemizde de minnet, gurur ve özlemle anıldı. 

Cumhuriyet Meydanı´nda çelenklerin sunulmasıyla başlayan tören, Menemen Belediye Kültür Merkezi´ndeki Anma Programıyla devam etti.

İlk tören Cumhuriyet Meydanı´nda

Cumhuriyet Meydanı´ndaki törene; Menemen Kaymakamı Gülihsan Yiğit, Garnizon Komutanı Topçu Albay Murat Tosun,  Belediye Başkanı Tahir Şahin, Cumhuriyet Başsavcısı Ekrem Hocaoğlu, kamu kurum ve kuruluşlarının daire amirleri, askeri erkan, gaziler, siyasi partilerin başkan ve yöneticileri, oda başkanları, sivil toplum kuruluşları, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Menemen Kaymakamlığı, Garnizon Komutanlığı, Belediye Başkanlığı, baro, siyasi partilerden AKP, CHP, MHP ve Vatan Partisi, sivil toplum kuruluşlarından ADD,  Türk Kadınlar Birliği ve Muharip Gaziler Derneği adına Atatürk Anıtına çelenklerin sunumunun ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile birlikte şanlı bayrağımız göndere çekildi. Daha sonra yarıya indirildi ve buradaki program son buldu. Ardından Belediye Kültür Merkezi´ne geçildi.

Anma Töreni Kültür Merkezi´nde

Buradaki törene; Kaymakam, Garnizon Komutanı, Belediye Başkanı, askeri erkan, resmi kurumların amirleri, sivil toplum ve siyasi partilerin temsilcileri, okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

?Asıl görev Atatürk´ü anlamak ve anlatmak olmalıdır?

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan törende, günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen Menemen Atatürk Anadolu Lisesi Müdürü Mustafa Efe, ?10 Kasımların Atatürk´ün 57 yıllık hayatını, mücadelesini, milletimize kazandırdıkları ve kazandırmak istediklerini doğru anlama bakımından önemi büyüktür. Bu nedenle aramızdan ayrılışının 78.yılında Atamızı anmak için bir aradayız.

Mustafa Kemal Atatürk, savaşlardaki başarılarıyla büyük asker, yönetimiyle büyük bir devlet adamı; görüşlerindeki sağlamlık, doğruluk, uluslararası ilişkilerde güvenilirlik, barış ve insani değerleri ile de evrensel bir kişidir. Atatürk Cumhuriyetle, bağnazlıktan ve uzak, akılcı ve yaratıcı düşünen, gerçekçi bilgiler ışığında ileriye bakabilen Özgür bireylerin oluşturduğu çağdaş bir toplum yaratmayı düşünmüştür.

Atatürk´ün en büyük başarılarından birisi de tüm halkı aynı ülkü etrafında toplayarak ulusal birliği sağlayarak, yurttaşlar arasında ırk, din, mezhep, sınıf ve cinsiyet ayrımı yapılmasını önlemiş olmasıdır. Atatürk, Türk toplumunun geri kalmasına yol açan, çağdaşlaşmaya ve gelişmeye engel oluşturan kurum ve kuralları ortadan kaldırmış, laik, demokratik bir toplum ve devlet düzeni kurmuştur.  Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk´ün önderliğinde yürüttüğü çağdaşlaşma çabalarının temeline laiklik ilkesini yerleştirmiştir. Laiklik, Atatürk devrimlerinin özü, milli birliğin temeli, toplumsal barışın en önemli güvencesidir.O, barışsever ve tüm dünya uluslarının mutluluğunu isteyen bir liderdi. Onun görüşüne göre, barışın bozulmasından tüm dünya ülkeleri ıstırap duymalıydı. Aynı çağda yaşayan, gerek kendi milletleri, gerekse dünya için endişe ve korku kaynağı olan bazı liderler, bugün ya unutulmuş ya da kötü miraslarıyla anılır olmuştur. Oysa Atatürk sadece ülkemizde değil tüm dünyada sevgi ve saygı uyandırarak günümüze dek düşünceleriyle insanları etkilemeyi sürdürmüştür. Bu nedenle dünya liderleri arasında güncelliğini koruyan büyük Atatürk, düşünceleriyle evrenselleşmiştir. Atatürk, ülkede umutsuzluğun egemen olduğu bir dönemde ortaya çıkarak, içinde bulunduğu toplumun dinamiklerini yönlendirmiş, bağımsızlığı ve çağdaşlaşmayı amaçlayan Kurtuluş Hareketi´ni ve Türk İnkılabını başarıya ulaştırarak, Ulusu´nun büyük özlemlerini gerçekleştirmiştir.

Milli birliği sağlayarak, farklılıkları bütünleştirmiş, her kesimden yurttaşı aynı ülkü etrafında toplamış, düşüncelerindeki eylem ve çözüm tasarılarını Ulusu´yla birlikte hareket ederek yaşama geçirmiştir. Atatürk´ün başarılarının temelinde, çok iyi tanıdığı ve beklentilerini iyi bildiği Türk Milleti ve Onaduyduğu sonsuz sevgi ve güven vardır.Gelişen dünyanın değişen koşullarını karşılayabilmek, bu şartlara ayak uydurabilmek ve her dönemde çağdaş kalabilmek, Atatürkçü düşüncenin temelidir.

Atatürk, ulusal birliğimizin, bağımsızlığımızın, çağdaşlaşmanın ve aydınlanmanın simgesidir. Atatürk, ulusal onurumuz, özgür ve yaratıcı düşüncenin anıtıdır. Hepimize düşen görev, en büyük eseri, Cumhuriyet´i korumak, düşüncesini ve felsefesini özümsemek ve özümsetmektir. Cumhuriyeti emanet ettiği gençliğin Atatürk´ü tanıdıkça ilke ve devrimleriyle aydınlattığı yolda ilerleyeceğinden ve emanetinin yılmaz bekçileri olacağından kuşku duymuyoruz. Öyleyse bizlere düşen asıl görev Atatürk´ü anlamak ve anlatmak olmalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle, aramızdan ayrılışının 78. yılında, Türk Milleti´nin gönlünde ölümsüzleşen Yüce Önder Atatürk´ü bir kez daha saygı, gönül borcu ve şükranla anıyor, sizleri saygıyla selamlıyorum? dedi.

Büyük lider, barışsever komutan

Atatürk´ün asker kişiliği ve devlet adamlığı konulu konuşması için kürsüye gelen 57. Topçu Tugay Komutan Yardımcılığından Topçu Üsteğmen Alkan Üner, ?Askerlik ve devlet adamlığı nitelik ve yeteneklerini bir bütün olarak kendi kişiliğinde toplamış pek az örnek insan vardır. Bunlardan birisi de Mustafa Kemal Atatürk´tür. Bugün ebediyete intikalinin 78´nci yıldönümünde, onun askerlik hayatını, komutanlık sanatını ve istiklal savaşındaki anıları tazeleyecek ve devlet adamlığı yönüne vurgu yapacağız.  Öncelikle onun komutanlık vasıflarını şöyle özetlemek istiyorum:  büyük stratejist ve taktikçidir. Her zaferin yalnız milli kuvvetler ile kazanılacağına inanır, milli kuvvete güvenirdi. Çok dürüst tedbirli ve cesurdu. Müsamahasız bir disiplin kurucu ve otoriterdi. Fakat o otoriteyi cebir ve şiddete değil, bilgi, karakter ve ruhları fetheden saygı dolu sevgiye dayatırdı.

Mesleğinde en çok bilen ve daima okuyan, yenilikleri takip eden biriydi. Hayal ile değil, daima plan ve programla hareket ederdi. Kendi kabiliyetine göre çekinmeden inisiyatif alırdı Çok soğukkanlı idi en kritik anlarda daima en ileri hatlarda bulunarak muharebeyi bizzat idare ederdi. Prensip sahibi bir liderdi. Çok zeki, sürat ve intikal sahibi, hadiseleri en ince ayrıntısına kadar görerek inceleyen, hiçbir şeyi tesadüfe bırakmayan bir başkomutandı. Karar sahibiydi, en doğru kararı verir derhal icraya geçerdi, kararından asla dönmezdi.   

Mustafa Kemal, ilk askeri başarısını Trablusgarp´ta İtalyanlara karşı kazanmış 1´inci Dünya Savaşı´nda Çanakkale Cephesinde Askeri dehasını tüm dünyaya göstermiştir. Mustafa Kemal, Sakarya´da büyük bir zafer kazanarak milletine olan güvenini ispatlamıştır. Mondros ve Sevr´i ortadan kaldırıp onun yerine Mudanya ve Lozan Antlaşmalarını koymuştur. Liderlik insanın tavır ve hareketlerine nüfuz   etmek   ve   insanları   idare kabiliyetidir.  Bazı insanlar lider olarak doğarlar işte Mustafa Kemal de böyle bir liderdir. O barış sever bir komutandır. O büyük komutan, esir Yunan Generali Trikopis çadırına getirildiğinde, samimiyetle elini sıkıp, mavi gözleri ışıl ışıl, Savaş bir talih oyunudur General. bazen en ustası da yenilir siz bir asker ve şerefli bir insan olarak, elden geleni yaptınız sorumluluk talihten geliyor üzüntüye kapılmayın demiştir. Mustafa Kemal gerek asker olarak gerekse   idareci   olarak   her   konuya bilimsel bir yaklaşımla eğilirdi.  Atatürk´ün bütün zaferlerinde, onun yararlandığı en etkili silahlardan birincisi zekası ve dehası, ikincisi de bilimsel yöntemi kullanmaktaki ustalığı ve bilime olan saygısıdır. General Mac Arthur´un şu sözü Atatürk´ü çok güzel anlatmaktadır: Askerlik dehasıyla insanlık ulusunu Atatürk kadar benliğinde birleştirmiş bir adam tanımıyorum.?şeklinde belirtti ve 11 Kasım 1938 tarihinde Dünya Basınında Atatürk için geçen beyanatları aktardı. Üner konuşmasına İsmet İnönü´nün sözleriyle  son   vermek istediğini belirterek, ?Devletimizin banisi ve milletimizin fedakar sadık hadımı, insanlık idealinin aşık ve mümtaz siması eşsiz kahraman Atatürk, Vatan Sana Minnettardır. Bütün ömrünü hizmetine verdiğin Türk ulusu ile beraber senin huzurunda tazim ile eğiliyoruz. Emin ol, aziz hatıran sönmez bir meşale olarak ruhlarımızı daima ateşli ve uyanık tutacaktır? dedi.

Düşüncelerimizin Işığısın

Konuşmalarının ardından Menemen Atatürk Anadolu Lisesi öğrencilerinin hazırladığı  ?Ölür mü Hiç Atatürk? isimli oratoryo sergilendi. İzleyicilerden büyük alkış alan programda zaman zaman duygusal anlar yaşandı.

Haber: S. Derya BOSUT