CHP Menemen İlçe Örgütü tarafından parti binasında düzenlenen anma programına Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin´in eşi Nurdan Şahin, CHP İl Kadın Kolları Yöneticisi Zübeyde Sönmez, Belediye Meclis Üyeleri, muhtarlar, sivil toplum yöneticileri ve partililer katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının söylenmesiyle program başladı.
Açılış konuşmasını yapan CHP Kadın Kolları Başkanı Berna Eyinç, ?Yeri doldurulması imkansız araştırmacı gazeteci-yazar, Kemalist, Cumhuriyetçi, büyük insan Uğur Mumcu´nun bugün aramızdan zamansız alınışının 24. yıldönümüdür. O´nu bir kez daha sevgiyle saygıyla rahmetle anmak üzere toplanmış bulunuyoruz. Ocak ayı ülkemiz için aydınlanma ve daha çok demokrasi yolunda yitirdiklerimiz için, biz geride kalan ve mücadeleye devam edenler için karanlık, kasvetli ve acılarla dolu bir ay. Onat Kutlar, Metin Göktepe, Hrant Dink, Muammer Aksoy, Uğur Mumcu ocak ayında yitirdiklerimiz. Uğur Mumcu onurla, dimdik, ödünsüzce sürdürdüğü yaşamı boyunca kalemini kimsenin önünde eğmedi, yaşamı boyunca mücadele etti. Faili meçhul cinayetler konusunda kötü bir üne sahip olan ülkemiz, 23 yıldır aydınlatılmamış Uğur Mumcu cinayetine karşılık, O´nun anısı karşısında boynumuz eğik ama değerlerini korumak ve yaşatmak adına başımız dimdik olmalı! Hiç yorulmamalıyız, asla dönmemeliyiz aydınlığın yolundan? dedi.
Ardından Uğur Mumcu´nun yaşam öyküsünü anlatan slayt gösterimi ile program sürdü. Sonrasında Sevda Çelebi, çaldığı saz eşliğinde türkülerini seslendirdi. Hemen herkesin bildiği ?Uğurlar Olsun´ ezgisine salonu dolduran katılımcılar da eşlik etti.
Mini konserin ardından Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin´in eşi Nurdan Şahin de yaptığı konuşmasında, ?Yaşam şekli Kemalizm, iyi bir devrimci, iyi bir yazar, iyi bir aydın. Kendisini kaybetmekten dolayı çok üzgünüm. Ama O´nun her bir parçasından nice Uğur Mumcu´lar çıkacağına inanıyorum. Halkımız O´nu unutturmadı. Biz de unutturmayacağız. Hiçbir zaman da unutulmasına izin vermeyeceğiz. Keşke bugünlerde yaşasaydı. 24 yıl önce O bize yazdıkları ile ışık tutmuştu. Fakat O´nu anlamadılar, daha doğru ifadeyle anladılar ve susturmak için bu hale koydular. Kendisini saygı, sevgiyle aynı zamanda Gaffar Okkan´ı da öyle minnetle anıyorum? diye ifade etti.
?Devletin namus meselesiydi?
CHP Menemen İlçe Başkanı Hürol Taklak ise, ?Türkiye´nin onurlu, yurtsever gazeteci-yazarlarından Uğur Mumcu´nun alçakça katledilmesinin üzerinden 24 yıl geçti. Gerçek katiller bulunamadı, bulunmadı. Her gelen söz verdi ?devletin namus meselesi´ olarak sayıldı, ama o tuğlayı çekmeye kimse cesaret edemedi. Duvarın arkası hep karanlıkta kaldı.
Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Hrant Dink tetiği çekenleri görmedi ama tetiği çektirenler önceden görmüşlerdi. Siz de gerçek katilleri görmek istiyorsanız bu aydınların yazılarını bir kez daha okuyun. Sivas´ı hatırlayın, Kahramanmaraş´ı ve Çorum´u hatırlayın. Göz göre göre gelen katliamlara seyirci kalanları unutmayın. Unutmayın ki karanlıkları aydınlıklara çıkarmak için yanan o canlar boşuna yanmış olmasın. Çünkü unuttuğumuzda yaramız sarılmış olmayacak sadece unutmuş olacağız. Asıl istenen odur zaten. Artık namusluların en az namussuzlar kadar cesur olma zamanı gelmiştir? şeklinde sözlerine başladı.
?Türkiye Yol Ayrımında?
Türkiye´nin adalet ve demokrasi adına tehlikeli bir süreçten geçtiğini belirten Taklak, ?AKP iktidarı ülkemizi geri dönüşü olmayan kanlı, karanlık bir sürece doğru hızla sürüklüyor.
Kendi hakimiyetlerini, milletin hakimiyetinin üstünde tutanlar, ülkemizde korku imparatorluğunu yaratmaya çalışıyor. Uğur Mumcu´nun ?unutmayalım ki cesur bir kez, korkak bin kez ölür. Önemli olan, insanın böyle bir toplumda mezar taşı gibi susmamasıdır´ sözleri ile verdiği mesajı son yıllarda her zamankinden daha fazla hatırlamalıyız.Cumhuriyetle birlikte doğan Cumhuriyet Halk Partisi Mustafa Kemal Atatürk´ün ve demokrasi şehitlerimizin emaneti olan özgürlük ve demokrasi bayrağını, halkımızla birlikte, omuz omuza aydınlık geleceğe taşımaya devam edecektir ama bugün ülkemizi idare edenler, ülkenin rejimini değiştirip tek adam dönemine halen daha kafalarının arkasındaki padişahlığı, şeyhliği getirmek için OHAL´i de göz önüne alıp anayasa değişikliğini meclisten geçirip milletimizi referanduma götürüyor. Ne yazık ki böyle bir tarihî karar anına bizi taşıyan, yazanı bilinmeyen ama daha içeriği belli değilken boş kağıt imzalatılarak meclise getirilen bir projedir. Bu proje alelacele, telaşla hazırlanmış, hukuki ve siyasal olgunlaşmaktan uzak bir sipariş projedir. Milletin egemenliği ve Meclisin üstünlüğü anlayışını temel alan bir asırlık siyasi geleneğimizi tahrip edecek, millî siyasi kültürümüzü çökertecek, millet egemenliğinin yerine şahıs hegemonyasını ikame edecek bu tasarı bugün önümüzde duruyor. Hatırlarsanız daha önce iktidar ?çözüm süreci´ diye PKK´yla anlaşmanın halka izah edilip kabul ettirilebilmesi için çırpınıyordu. Akil adamlar icat edip, onları bütün Türkiye´de seferber etmişti, aylarca çabalamıştı. Söyler misiniz şimdi, Anayasa değişikliğini millete anlatmak için en küçük bir çaba, gayret sergiliyor mu? Hükümetin de ötesinden kaynaklanan bu acelecilik ve dayatmanın ?Olağanüstü hal falan dinlemem´ diyen o anlayışın altında yatan halkın bilgilenmesinden, teklifin iç yüzünün ortaya çıkmasından duyulan telaş ve korkudur. Bu tasarı millî egemenlik anlayışını tahrip edecektir; milletin üstünlüğünü, Meclisin üstünlüğünü ortadan kaldıracaktır. Herhangi bir demokratik ülkede bunun bir benzeri yok. Türkiye her anlamda bir yol ayrımında ya demokrasi güçlendirilecek ve hep beraber zenginleşeceğiz, kalkınacağız ya da bu teklifle kurulacak tek adam rejimiyle hep beraber fakirleşeceğiz ya bu teklifi bertaraf edeceğiz, demokrasimizi güçlendirmek için gerekli adımları hep beraber atacağız ve insan onurunu yakışır bir hayatı 80 milyon için gerçeğe dönüştüreceğiz yada Türkiye´de milyonlar için bu günkünden daha derin bir şekilde hayat zindan olmaya devam edecek. Biz Cumhuriyet Halk Partililere düşen görev referandumda Türk Cumhuriyetine ve Türkiye demokrasisine canla başla sahip çıkmak ?AYAĞA KALKIP´ kapı kapı dolaşıp bu anayasayı anlatıp Cumhuriyet için, demokrasi için, laiklik için, diktatörler yaratacak olan anayasaya HAYIR demeli ve dedirtmeliyiz. Aydınlık Türkiye için hepimize büyük sorumluluk düştüğünü bir kez daha hatırlıyoruz? dedi.
Haber: S. Derya BOSUT
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |