Türk Kadını Ata´sına Müteşekkir

Türk Kadını Ata´sına Müteşekkir

Menemen Türk Kadınlar Birliği Derneği, 5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı verilişinin 82. yılı kutlama etkinliğini Tepe Sosyal Tesislerinde gerçekleştirdi.

Etkinliğe; Foça Belediye Başkanı´nın eşi Derya Demirağ, Türk Kadınlar Birliği Derneği Foça Başkanı Özenç Ertaç ile Çiğli Şube Başkanı Neslihan Çelikel, CHP Kadın Kolları Başkanı Berna Eyinç, AKP Kadın Kolları, Ulukent 29 Ekim Mahalle Muhtarı Nurgül Uysal, işadamı Serdar Aksoy, Kızılay Menemen Şube Başkanı Rahmi Arslan ve üyeler katıldı. 

?Atatürk ilkeleri doğrultusunda daha çok çalışmalıyız?

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının seslendirilmesi ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan Menemen Türk Kadınlar Birliği Derneği Başkanı Müesser Kırımlı öncelikle katılımcıları selamladı. Kırımlı sözlerini şöyle sürdürdü, ?Türk Kadınları olarak bizlere birçok medeni ülke kadınlarından daha önce seçme ve seçilme hakkı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve mücadeleci Türk kadınlarının çabalarıyla verilmiştir. Kuruluşu 1924´lere dayanan Türk Kadınlar Birliği Derneğinin de bu konuda büyük mücadelesi olmuştur.

5 Aralık 1934 yılında kazanılan bu hakla Türk kadınlarının sosyal ve siyasi yaşamda hak ettikleri yeri almaları gerçekleşmiştir. Ancak mücadele hala devam etmektedir. Çünkü hala kadınlar haklarını bilmemekte veya kullanamamaktadır. Tüm kadınları birlik ve beraberlik içinde Atatürk ilkeleri doğrultusunda daha çok çalışmaya, daha çok üretmeye, el ele verip haklarımıza sahip çıkmaya davet ediyorum?

Ardından kadın efe İrem Sabancı sahneye gelerek kostak Ali ve süslü jandarma zeybek halk oyunları ile etkinliğe renk kattı. Ayrıca minik efe Kazım Zeybek Şenol da gösterisini sundu.

Ülkemizde kadınlar toplumsal mücadele vermeden haklarını aldı

Programın konuğu olarak günün anlam ve önemine dair konuşma yapmak üzere kürsüye gelen aynı zamanda derneğin üyesi de olan Serdar Aksoy, ?1930 yılında kadınlara seçme hakkı tanınmış. 1934 yılında da seçilme hakkı verilmiştir. İlk kadın muhtar Aydın´ın Çine ilçesine bağlı bir köyden seçilmiştir. O günün şartlarını göz önüne alırsak bu çok ciddi bir başarıdır. Türkiye´de kadınların milletvekili olabilmeleri için ilk adım 1923 yılında atılmıştır. Nezihe Muhiddin Kadınlar Halk Fırkasını kurmak istemiş daha sonra Türk Kadınlar Birliği´ni kurarak Anadolu´nun ilk örgütlü kadın mücadelesi başlamıştır. 1935 yılındaki seçimlerde 18 kadın vekil meclise girmiştir. Bu sayı toplam vekil sayısının %4,6 sına tekamül etmektedir. Bu oran 2007 yılı seçimlerine kadar geçilememiştir. İlk kadın başbakan İngiltere´de 1979 yılında seçilmiş fakat o tarihe kadar hiçbir kadın bir partinin genel başkanı olamazken Türkiye´de 1960´lı yıllarda TİP genel başkanlığına Behice Boran getirilmiştir. Burada önemli olan husus bu hakkın verilmiş olmasıdır. Yani toplumsal mücadele sonunda kadınlar bu hakları kazanmış değildir. Dolayısıyla kadınların bu hakka sıkı sıkıya sarılarak bunu daha ilerilere taşıması gerekmektedir.

Cumhuriyet´in ilk yıllarında tek parti dönemini demokrat olmamakla suçlayanlar ya kasıtlı olarak çarpıtıyorlar ya da gerçekten tarihi bilmiyorlar. Atatürk kendi kurduğu partinin karşısına sadece iktidarı denetleyebilmesi için Serbest Cumhuriyet Fırkası´nı kurdurmuştur. Kadına seçme ve seçilme hakkı tanıyarak çok sesli demokrasinin Anadolu topraklarına kök salmasını sağlamıştır. Üstelik o dönemde SSCB´de Stalinist mantık egemen, Almanya´da Nasyonal Sosyalistler, İtalya´da faşistler İspanya´da ise falanjistler iktidarda yani dünyada demokrasinin olmadığı bir dönemde Atatürk demokrasi için mücadele vermiştir.

Atatürk bu mücadelesini iki ana saç ayağında yapmıştır. Biri öğretmenler diğeri de kadınlar üzerinde. Bunun sonunda da Köy Enstitüleri kurularak Cumhuriyet Devrimleri tüm yurt sathına yayılmış aynı zamanda köylerden çıkıp gelmiş gencecik insanlar meslek sahibi olmuşlardır. Maalesef Köy enstitüleri kapatılarak zaman içinde eğitim cemaat ve tarikatların eline geçmiştir.

Dünyaya ve ülkemize daha fazla demokrasi gelebilmesi kadınların mücadelesine bağlıdır. Gerek yerel gerekse de merkez yönetimlere girmesi gerekmekte. Bunun için sizlerden ricam ilk yapılacak seçimlerde kadınların yoğun bir biçimde aday olmasıdır. Şunu unutmayalım ki; kadın özgürleştikçe erkek de özgürleşecektir.  Fakat kadınların erkekleşmeden toplumsal hayat içinde yer alması gerekir. Kadın kimliğini koruyarak yönetimlerde ve iş hayatında yer almalı.

Son dönemde çıkarılmak istenen yasa; kadını rencide eden yasadır. Kadının ikinci sınıf vatandaş konumuna itmekte ve aynı zamanda tecavüzcüleri de af etmektedir. Fakat kadın örgütlerinin göstermiş olduğu tepki sayesinde yasa taslağı geri çekilmiştir. Bu olay aslında kadınların örgütlü mücadele etmesinin ne kadar anlamlı olduğunu göstermektedir.

Sonuç itibariyle kadınlarımız toplumsal hayat içinde yer almalı iş hayatında ve siyaset içinde söz sahibi olmalıdır. Son söz olarak Türk Kadını;  Atatürk´le kalın, Cumhuriyet´le kalın, Demokrasi ile kalın? şeklinde konuşmasını tamamladı.

Konuşmanın ardından el emeği göz nuru bir tablo Foça Belediye Başkanı´nın eşi Derya Demirağ tarafından Aksoy´a takdim edildi.

Türk Kadınlar Birliği Menemen Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Emine Karaduman Cumhuriyet Kadınıyım adlı şiiri okudu. Derneğe yeni üye olanlara rozetleri takıldı. Dernek yönetimi ve üyelerinin sahneye gelerek 100. Yıl Atatürk Marşını seslendirilmesiyle Atatürk´e şükranlar sunuldu. Hediye çekilişi ve eğlence ile program sona erdi.

Öte yandan Türk Kadınlarına seçme ve seçilme hakkının Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından verilişinin 82. yılında Ataya şükran ve saygı ifadesiyle 4 Aralık Pazar günü Menemen Cumhuriyet Meydanında derneğin çelengini Türk Kadınlar Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte sundu.

Haber: S.Derya BOSUT