Mekanlar ve İnsanlar köşemizde bu hafta, ilçemizin tarihi mekanlarından Taşhan´da geleneksel sanatlarımızdan tezhip, minyatür ve ahşap oyma (naht sanatı) alanlarında eserler üreten Bekir İmer´i sizlerle tanıştırmak istedik.
S.D.B: Öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Bekir İmer: 1960 Menemen doğumluyum. Atatürk İlkokulu´nu bitirdim. Ortaokulu da burada okudum ondan sonra Çınarlı Meslek Lisesi´ne gittim, elektronik bölümünden mezun oldum. Hava Astsubay Hazırlama Okulunu kazandım. Bir yıl da orada okuduktan sonra 79 yılında astsubay başçavuş olarak Eskişehir´e gittim. 7 yıl Eskişehir´de görev yaptıktan sonra Malatya´ya atamam çıktı. 6 sene de Malatya´da çalıştım. Oradan dönüşte Ankara-Etimesgut´ta 10 sene çalıştım. Toplam 24 yıldan sonra 2002´de emekli oldum. Eşim de buralı olduğu için dönüşümüz buraya oldu. 83 yılında evlendim. 2 oğlum 1 kızım var. Hepsi okudu meslek sahibi oldular.
S.D.B: Emeklilikten sonra neler yaptınız?
Bekir İmer: Emeklilikten sonra bir süre esnaf yanında çalıştım. O zaman Serkan Çam Ful Kırtasiyeyi büyütmüş, market usulü çalışacağım diyerek beni davet etmişti. 1 sene kadar orada çalıştım. Sonrasında YTL, TL meselesinden Bulut Elektronik-Beko Servisi her yer yazar kasa idi, işlere yetişemiyorlardı, abi sen elektronikçisin gel beraber çalışalım diyerek bu sefer de onlar davet etti. 18 ay kadar da orada çalıştık. 2006 yılında trafik kazası yaptım. Yüzümdeki izler ona ait. Buruncuk´a varmadan virajda mucura kaptırdım arabayı, takla attı. Yüzümün sol tarafı paramparçaymış, ben hatırlamıyorum. 2008 yılında Çiğli-Mustafa Kemal Mahallesine taşındık. O zamandan bu yana orada oturuyorum ama yakınlarımız burada. O sebeple de her gün buraya geliyoruz.
Menemen´de Alanında Tek
M.B: Önce mesleki eğitim aldınız, arkasından askeri eğitim, askeri disiplin, o koşullarda çalışma. Ama şimdiki hayatınız bambaşka, içinde sanat var, tasavvuf var, derinlikleri olan bir işin içerisindesiniz. Bu işle nasıl tanıştığınızdan bahsedebilir misiniz?
Bekir İmer: Meslek Lisesi çıkışlı olduğum için el becerim gelişmişti. Çiğli´ye taşındıktan sonra ilk önce bizim mahallede açılan ebru kursuna devam ettim. Ebru kursunda tanıştığımız arkadaşlar ahşap oyma kursuna devam ediyorlarmış aynı zamanda, böylece kurslar birbirini takip etti. 3 ay kadar ebru kursuna gittim, devamında ahşap oyma kursuna gittik. Sonrasında orada var olan tezhip kursuna gittim. Yalnız bu alanda sergileri gezmeye başlayınca bu kursu yetersiz gördüm. Ondan sonra da Kültür Bakanlığı´nın İzmir Resim Heykel Müzesi´nde açmış olduğu tezhip ve minyatür kursuna 3 yıl devam ettim. Öncesinde halk eğitim kurslarına gittiğim için biliyorum orada görmediğimiz birçok şeyi bu kursta gördüm. Mesela halk eğitim kursunda hiç altın görmemiş guaj boyalarla çalışmıştık ve özgün tasarımlar yapmadık hep kopyaydı. Ama Kültür Bakanlığı´nın kursunda daha ayrıntılı çalıştık. Zaten tezhibin kelime manası altınlama demek. Çoğunlukla altınla çalışılıyor, guaj boya ile de diğer süslemeler renklendirmeler yapılıyor. Varak altının ezilmesi ile boya elde ediliyor.
M.B: Kurslara gittiniz, eğitim aldınız ama sonrasında profesyonel bir işe dönüştürme süreciniz nasıl gelişti?
Bekir İmer: Taşhan´da belediyeden yer talep etmiştim. Uzun bir bekleyişin ardından bu odayı tahsis ettiler. İki yıldan bu yana burada devam ediyorum. Genellikle sipariş anlamında masa isimliği isteniyor. Ahşap oymada, el testeresi ile yapıyorum her işi, makine yok burada. Maalesef teknolojinin gelişmesi ile bu meslekler öldü, şimdi lazerli cihazlar da çıkınca, benim 1 haftada uğraştığım işi o makine ile 10 dakikada yapıyor. Bir de var ki, el emeği ile yaptığınız ve bir hafta uğraştığınız için söylediğiniz fiyat da pahalı geliyor insanlara.
M.B: Çok güzel, geleneksel motifler görüyorum, bu desenleri nasıl elde ediyorsunuz?
Bekir İmer: Bu meslek geleneksel sanatlar adı atında yapılıyor zaten. Geleneksel desenler kullanılıyor. Kültür Bakanlığı´nın tezhip ve minyatür kursuna gitmemde asıl amaç da oydu. Orada desen tasarımı konusunda da eğitim verildi. Zaman içinde özgün tasarımlar oluşmaya başladı. Tezhip ve minyatürde zaten özgün tasarım çalışıyorsunuz. Ahşap oymada da bilgisayardan fotoshoptan faydalanıp, desenleri birbiri üzerine oturtarak çalışıyorsanız. Bu arada ahşap oyma naht sanatı diye geçiyor.
M.B: İlk ebru ile başladım dediniz ya ebru yapmaya devam ediyor musunuz?
Bekir İmer: Ebruya devam etmiyorum. Çok zevkli bir sanat dalı aslında. Suya resim yapıyorsunuz. Her yaptığınız değişiktir, birbirinin benzeri olmaz hiçbir çalışma.
M.B: Elinize bir işi aldınız, tasarım aşamasından sonucuna kadar bu çalışmalar sizi nerelere götürüyor, ne hissediyorsunuz?
Bekir İmer: Zihinsel yolculuklara çıkarması yanında ruhu da dinlendiriyor, stresten uzak, kendinizi ona veriyorsunuz, başka bir şey düşünmüyorsunuz. Hata yapmayım diyerek tüm dikkatinizi oraya veriyorsunuz. Adeta dışarda ne oluyor unutuyorsunuz.
S.D.B: Size gelip bana da öğretin ben de bu işi yapmak istiyorum diyenler var mı?
Bekir İmer: Zaman zaman burayı ziyaret edenler kurs veriyor musunuz gibisinden talepte bulunuyorlar. Verilebilirim de, bu ortam müsait değil başta. Bir de kurs açabilmek ve sonunda Milli Eğitim onaylı belge verebilmek için istenenler çok fazla. Bu şartlarda hobiyi geçemez öğrenenler. Bir yönü de var ki bu işlerin okulu da yok, okulda öğretilen bir şey değil, ustadan çırağa sirayet eden bir meslek. Sevgi ve sabır işi diyebilirim.
M.B: Çocuklarınızın ilgisi var mı bu işlere?
Bekir İmer: Maalesef, onlar sınavlara hazırlanmaktan bu işlerle ilgilenemediler. Hepsi okullarını bitirdi, meslek sahibi oldu. Ama belki ilerde torunlar yapar. Gerçi internet kuşağı biraz sabırsız, bir de CNC tezgahları, lazerli makinelerin çoğalması el emeğini öldürüyor. Bir konu daha var ki elektrikli dekupaj makinelerinde ahşap oymada bu kadar ince desen çalışamıyorsunuz. Ancak kaba desenler çalışıyorsunuz. Çok ince çalışmaları makine ile yapmanız mümkün değil yani.
Taşhan´da Sergi Açacak
M.B: Yaptığınız çalışmalar içerisinde en içinize sinen bu benim ustalık eserim dediğiniz bir çalışmanız var mı burada?
Bekir İmer: 3-4 çalışmayı Kemeraltı´nda Kızlar Ağası Hanının altında el sanatları ile ilgili açılan yere verdim, arkadaşımın yeri. O da bir senedir duruyor, satılmadı. Yalnız bu yıl nisan ayının sonuna doğru Taşhan´da bir sergimiz olacak inşallah. Çünkü bu sanatı çok fazla bilen yok, Menemen´de benden başka da yapan kimse yok. Bu nedenle görülsün istiyorum. Ramazan ayı öncesinde bu çalışmalarımı sergilemeyi düşünüyorum.
M.B: Her şeyde olduğu gibi sizin malzemelerde de maliyet artışı oldu mu?
Bekir İmer: Evet, pahalandı. Tezhip malzemesi altın demiştim ya, altın malum. Bir de yaptığımız işin piyasada değerini de bulamıyoruz. Emek yoğun işlerde el sanatlarında sıkıntı var. Verdiğin fiyatla yevmiyesini hesaplasan 20-30 lira yevmiyesi gelmez. Bugün 20-30 liraya kim çalışıyor. Ayrıca kaligrafi sanatı denen güzel yazma sanatını yeni yeni öğreniyorum. Kursa da gitmedim, internet ortamından videolarını, harflerin karakteristik özelliklerini indirdim. Yavaş yavaş yazmaya başladım. Talepler oluyor ufak ufak. Davetiye üzeri yazdırmak isteyenler bu konuda bize gelebilirler. Hafta için beş gün buradayım. Cumartesi de zaman zaman geliyorum.
BİZDE KALANLAR
Menemen´in tarihi mekanı Taş Handa´ydık bu hafta. Bekir abimizin büyük bir sabır, özenli işçilik ve emekle ürettiği birbirinden değerli sanat eserlerinin süslediği mütevazı atölyesinde keyifli bir sohbet oldu. Geleneksel sanatlarımız olan Tezhip, Minyatür, Ahşap Oyma, Kaligrafi çalışmalarına başlama hikayesini dinlediğimizde yetenek ve ilgi varsa hiç bir şey için geç kalmış sayılmaz diye düşünmeden edemedik. Günümüz hızlı üret; çabuk tüket mantığına ters düşen tamamı el işçiliği bu sanat dallarının sadık temsilcisi ustalarının emeklerine paha biçilmez. Onların ki gönül işi. Özellikle kaybolmaya yüz tutmuş sanatlarımızın gelecek nesillere aktarılması için bu tür çalışmaların desteklenmesinin kültürel mirasa sahip çıkılması adına hayati önem taşıdığını düşünüyoruz. Bekir Abimiz ve tüm geleneksel sanat emekçilerine emeklerinin kıymetinin bilindiği güzel yıllar ve kıymetli eserler üretmelerini diliyoruz.
Foto4: 9 Eylül Üniversitesi´nce düzenlenen Anne ve Çocuk konulu sergideki çalışması
Foto5: İzmir´de açılan tezhip sergisinde dönemin İzmir Valisi Mustafa Toprak´la?
Foto6: Semaya Yolculuk isimli çalışması ile tezhip sergisinde?
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |