S.D.B: Öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Ramazan Erikmen: 1956 senesinde Aydın-Karacasu-Palamutçuk köyünde doğdum. 3 kız 3 oğlan 6 kardeşiz. İlkokulu orda okudum başka da okul okumadım. Babam çiftçi idi.
S.D.B: Bu işe nasıl başladınız?
Ramazan Erikmen: Köyümüz dağın başında bir köydü. Gelirimiz çok fazla olmadığı için içimde okumak isteği olmasına rağmen okumak nasip olmadı. Maddi durumlar, okul uzak, köyde bir tek köy okulu var başka da bir şey yok. Köy okulunu bitirdim ve 1-2 sene daha köyde kaldım. Babama yardımcı oldum. Arpa-buğday ekerdi. 3-5 tane de ineğimiz vardı. Sonra İzmir´de bu işi yapan teyze oğlu beni yanına çağırdı. Yıl 1970´di. Bu arada İzmir´e ikinci gelen benim bu sektörde. Hiç bu işi bilmeden 14 yaşında tek başına İzmir´de Ünalan lokantasına gittim. O zaman en meşhur lokanta Basmane´de Yıldız Sineması yanında Ünalan´dı. Ünalan çorbacısı 24 saat açık tek lokantaydı. Ben de orda işe başladım. Soğan doğradım, domates doğradım. Pideciye yardım ettim. Hamur yaptım. Öyle öyle bu işi öğrendim. İlk ustam Niyazi Özbek´ti aynı zamanda patronumdu da. Bir ustam daha vardı İbrahim isminde. Bir sene kadar beraber çalıştık. O ayrıldı gitti ben orada kaldım. Sonra onlar gidince ustam sen usta olacaksın bundan sonra dedi. Bir dükkan daha vardı yan tarafta (Basmane Karakolu´nun hemen üst tarafında Altınpark´a çıkan yolda) buraya usta olarak geçeceksin, sen yaparsın dedi. Düşündüm, yaşım daha yeni 16 olmuştu. Bir tek pide ve mercimek çorbası vardı. Başka bir şey yoktu. Bu tarafta da kelle paça, işkembe ve ezo gelin yapılırdı. Yıl 1973 Merkez Pide Salonu isimli diğer dükkana geçtim, 1975´e kadar orda çalıştım, ordan da askere gittim. Acemi birliği İstanbul´da, usta birliği de Edremit´te. Askerde mutfakta değil, fırında çalıştım. Edremit tümendi 6 bin kişiye ekmek yapıyorduk. Ekmek yapmayı da askerde öğrendim. Ama 16 yaşında usta olduğum gibi askerde de sonrasında da hayatım hep usta pozisyonda geçti. Askerden geldim 77´de, aynı yerde tekrardan iş başı yaptım.
S.D.B: O yaşta tek başına bir dükkanı çekip çevirmeye zorlanmadınız mı?
Ramazan Erikmen: Tabii ki zorlandım, yaşım küçük, iş çok. Bazen yardımcı oluyor, bazen de olmuyordu. İş benden fazlaydı ama yine de becerdim. Bir de gece çalışıyorduk, gece iş daha çok oluyordu. Merkez Pide Salonu da 24 saat açıktı.
S.D.B: Kendi yerinizi ne zaman açtınız?
Ramazan Erikmen: 78´de kendi yerimizi Sevilen Pide Salonu olarak Çiğli´de açtık. Şu an Kaymakamlık binasının olduğu yerde, Belediye´nin hemen yan tarafı ana yol üzerinde, arkamız pazar yeriydi. O zaman Çiğli köydü. Sevilen Pide Salonu´nu 12 sene çalıştırdım. O ara bizde bir araba sevdası oldu. 15 yıl servis de çektim. Sasalı Tekel Tütün İşletmesi, Tariş İplik Fabrikası, Aliağa´da Petrol Ofisi servis çektiğim yerler arasındaydı. Ek iş olarak bu işi yaptım. Mekanımda ortağım vardı. Hatta 89-93 arasında Menemen-İzmir hattında otobüsüm de vardı. O da 4 yıl devam etti.
M.B: Aynı anda iki işi birlikte yürütmek zor olmuyor muydu?
Ramazan Erikmen: Pek de zor olmuyordu. Mesela sabah servis işi bitince dükkana giderdim. Akşamüstü yine 5´te başlar 8´de biterdi servis işi. Dükkanda çalışanım, ortağım vardı. Bu 15 sene böyle devam etti. 15 sene sonra o işi bıraktık yine sadece bu işe döndük.
S.D.B: Çiğli´de ne kadar durdunuz?
Ramazan Erikmen: 12 sene durdum. Hala daha evim Çiğli´de. Buraya 2004´te geldim. Hep Lara Pide´deydim. Buraya gelmem de şöyle oldu: burada benim ablamın oğlu ile ortağı vardı. Lara Pide´yi çalıştırıyorlardı. Dayı gel başımızda dur teklifi ile buraya geldim. Zaman içinde olmadı ceketini giyen gitti, ceketini giyen gitti burası da bize kaldı. Bir sürü sıkıntıya rağmen, doğru direk sallanır ama yıkılmaz derler ya, çok şükür yıkılmadım ben de. Lara Pide ismini onlar koymuştu. Ben de değiştirmedim. Hatta şu an ayakkabıcının olduğu yerde sulu yemek mekanı da vardı Lara Pide. Bir de Eski Foça´da açmıştık. 1,5 sene Foça´da kaldım. 1,5 sene sonra orayı sattık.
M.B: Günümüze gelecek olursak et ile ilgili büyük sıkıntılar oldu. Bu sizin işinizi nasıl etkiledi? Önlem olarak ne aldınız?
Ramazan Erikmen: Yıllardır etimi Umut Kasap´tan alıyorum. Yerli hayvan, helal kesim olmasına dikkat ediyorum. Ucuz olsun diye güvensiz bir eti, başka bir deyişle çocuğuma, torunuma yani aileme yedirmeyeceğim bir eti kesinlikle dükkanıma sokmam. O nedenle gönül rahatlığı ile gelip istedikleri şeyi yiyebilirler. Etlerimize kefiliz. Bu arada ekonomik kriz de ayrı bir sıkıntı, maliyetler çok arttı. Bu süreçte biz zarar etmiyoruz ama kar da etmiyoruz. Çalışan sayımız ise şu an iki usta, bir ben, mutfakta da bir bayan var. Çok sayıda ustayı da bu mesleğe kazandırdım.
M.B: Mekanınızdaki çeşitleri öğrenebilir miyiz?
Ramazan Erikmen: Memleketimizden gelen Karacasu pidesini her zaman yaparız. Ama Karacasu´daki lezzeti veremiyoruz o başka. Orada yetişen hayvanın eti, oranın havası suyu bile lezzeti etkiliyor. Karacasu buradan 200 km. Oradaki lezzeti ben ustayım burada yapamıyorum. Mesela şişe suyu satın alıyorum, bizim oranın suyu dağdan gelen suyu şişelemişler. Karacasu´yun içine gittiğin zaman lokantada çeşmeden akan su bu suyun aynısı. Ama insanlar o çeşmeden akan suyu içmiyor, bunu içiyor. Bu böyle.
M.B: Çocuklarınızdan bu işi sürdüren var mı?
Ramazan Erikmen: İki kızım bir de oğlum var. Oğlum Aykut bu işi yapıyor, üniversite mezunu Dokuz Eylül işletmeyi bitirdi. Bornova´da Çiçek Pide-Lahmacun Yemek Evi adı altında kendi mekanını açtı. 4 sene oldu. Çiğli´de altlı üstü oturuyoruz. Bir kızım Ankara´da Beypazar´ı kazasında. Ondan iki torunum var. Onun ufağı bir kızım daha var, O da burada. Oğlum en küçükleri. 1.5 yaşında en küçük torunum da O´nun çocuğu.
M.B: Oğlunuz üniversiteli bir işletmeci olarak mesleği de sizden öğrendi muhtemelen. Bu işi yapması ile ilgili sizden destek aldı mı?
Ramazan Erikmen: Ben açtım dükkanı al çalıştır dedim. İyi de gidiyor, memnun.
M.B: Bundan sonraki hedefiniz ne diye sorsak?
Ramazan Erikmen: Artık bir hedefim yok. Yaş 62 olmuş. Belki 3-5 sene daha yapabilirim. Gerçi 98´de emekli oldum ama hala daha çalışıyorum. Pazar günü hariç her gün açığız. Bir yerde yoruluyor artık insan. Sabah burayı 7´de açar akşam 9-9.30´da da kapatırım. Sabah temizliğini kendim yaparım, pas pas dahil. Çorbaları da ben yaparım. İşkembe, kelle paça, mercimek, ezo gelin çorba çeşitlerimiz.
M.B: İşinizin en riskli yanı sizce ne?
Ramazan Erikmen: Temel kural temizlik. Bir mekan temizse bir şekilde olur. Tabii ki elinin lezzeti de olması çok önemli. (Bu esnada çorba içmeye gelen bir müşterinin ?İşte Çorba Bu´ deyişine şahit olduk)
M.B: Peki işinizin en cazip, en güzel yanı ne?
Ramazan Erikmen: En güzel yanı bu işin, cebin parasız kalmıyor. Bu işin bu yönünü çok seviyorum. Günlük sıcak para dönüyor. Dürüst çalıştıktan sonra hiçbir esnaf sana mal vermiyorum demez, esnafın parasını kullanabiliyorsun. Bunun için de güven vermek çok önemli. Bir de bu işte sebat ve istikrar göstermek gerek. Tabii işini de seveceksin. Oğlumu da ben şunu söyledim: Oğlum okuyup da devlete memur olacaksan okuma. Ticarete atıl. Kendi işini kendin kuracaksan oku dedim. Okul bitince geldi yanımda 6 ay çalıştı. Zaten okula giderken de hafta sonu, bayramlarda boş kaldığı zamanlarda devamlı geliyordu. 6 ay sonra da kendi mekanını açtı.
BİZDE KALANLAR
Bu adam benim babam; ?dokuz köşe kasketiyle?? Ramazan Bey elinde siyah beyaz fotoğrafla geldi ve önce babasını tanıştırdı bizimle. Sonra torunun fotoğrafını göstererek ailenin en genç üyesini de tanıdıktan sonra sohbetimize başladık. Ortamda mis gibi pide kokusu ve pırıl pırıl bir mekanda Lara Pide Salonu´nda hem Ramazan Bey´in iş hayatına atılışını hem de Lara Pide´nin hikayesini dinledik . Favori ezogelin çorbası, pideleri, kebapları ile güvenli lezzetini bildiğimiz Karacasulu Ustamız yaşım küçük işim çoktu diyerek anlattığı ilk çıraklık yılları ve erken gelen ustalıkla sürdürdüğü meslek hayatının inceliklerini paylaştı bizimle. Emek, sevgi ve gayretle ilerlenen yolların sonu hep güzel olur diye düşünmeden de edemedik. Ustamıza ve ailesine işlerinde başarılar, bereketli kazançlar diliyoruz. Yiyecek içecek sektörünün olmazsa olmazları konusundaki tecrübelerinin bu işe yeni atılanlara önemli bir ders olduğunu düşünüyoruz.
Eski Foto1: Ramazan Erikmen´in babası Mehmet Erikmen-1978 yılı
Eski Foto2: 20 Ağustos 1973
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |