Kuş Cennetini Bekleyen Tehlike?
İzmir´in 25 km. kuzeybatısında, Gediz nehrinin eskiden denize döküldüğü yerde tuzlu ve tatlı su bataklıkları, koylar, tuzla havuzları ve lagünlerden oluşan 20 400 hektar alana sahip geniş kıyı sulak alanı olarak tanımlanan İzmir Kuş Cenneti konusunda gazetemize röportaj veren Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sıkı, aynı zamanda Ege Üniversitesi Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi´nde Müdür Yardımcısı olarak görev yaptığını belirtti.
Uzmanlık alanının sulak alanların yönetimi olduğunu sözlerine ekleyen Sıkı, ?Özellikle su kuşları. Bu konuda bilimsel ve akademik çalışmalarımı sürdürüyorum? şeklinde kendini tanıttı.
Hem doğal hem de arkeolojik sit alanı
İzmir Kuş Cenneti ile nasıl tanıştığını sorduğumuzda Sıkı şöyle konuştu, ?1982 yılında doktora tezimi bu alanda yapmaya başladım ve 85 yılında Çamaltı Tuzlası Homa Dalyanı Kuş Türlerinin tespiti ve bazı türlerin biyolojileri üzerine araştırmalar konulu tezimle fen doktoru ünvanını aldım. O yıldan sonra da akademik kariyerim olan yardımcı doçent, doçent ve profesörlük ile ilgili bilimsel çalışmalarımın yüzde 90´ını bu alan üzerine yaptım ve bu alanın doğal sit alanı ilan ettirilmesi ile ilgili tüm aşamalarda hem bireysel olarak hem de bilimsel rapor hazırlayan komisyonlarda görev aldım. 82 yılında 8 bin hektarlık alan Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ?Su Kuşları Koruma ve Üretme Sahası´ ilan edildi. Kuş cennetinin doğal sit alanı ilan edilmesi için yanılmıyorsam 1984 yılı kasım ayında Kültür ve Turizm Bakanlığına tarafımdan müracaat edilmiş ve 1985 yılında doğal sit alanı, hatta Kuş Cenneti içinde Üçtepeler mevkii de arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir?
Tersane, liman, plaj, balıkçı barınağı ve imara açılma tehditleriyle karşılaştık
1985 yılında hem doğal hem de arkeolojik sit alanı olan İzmir Kuş Cenneti´nin 1999 yılına gelene kadar 14 yıllık süreçte içinde ve etrafında çeşitli tehlikeler ortaya çıktığını belirten Sıkı, ?Örneğin kuzeyde güncel Gediz´in aktığı yerde bir tersane yapılması gündemdeydi. Güneye doğru gidince Alsancak Limanına alternatif liman yapılması yanılmıyorsam dört-beş defa öneri şeklinde gündeme gelmiştir. Diğer taraftan Homa dalyanı sahillerine bir plaj yapılması, akabinde yine Homa dalyanı sahillerine bir balıkçı barınağı yapılması gündeme geldi. Bunun dışında imara açılma girişimleri oldu. Sazlıkların hemen kuzeyinde Kozluca settesi mevkiinde yüzen şehir su şehri adıyla bir proje gündeme geldi. Diğer taraftan Taşlı Tepeler mevkii dediğimiz Kozluca Çiftliğinin bulunduğu yerde yine özel bir kooperatif tarafından sit alanı olmasına rağmen parselasyon çalışmaları yapıldı. Doğal sit alanına fiziki müdahale yapılınca durum tarafımızdan ve Orman teşkilatı tarafından Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi´nde 2000 yılında görülen bir davamız oldu ve Kooperatifle ilgili yöneticiler hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmasına karar verildi. Bu süreçte özel kooperatif durmadı alana elektrik direklerini diktirdi. Bu saydığım tehlikeler ortaya çıkınca daha ciddi tedbirler almak gerektiğini hissettik. Kurula şahsen müracaat etmek suretiyle 99 yılında, daha önce 8 bin hektarlık olan koruma alanını bu defa 40 bin hektar olacak şekilde büyüttük. 85 yılında aldığımız kararla bazı yerler 1. derece bazı yerler 2. derecedeydi. 99 yılında alınan kararla 2. dereceler 1´e terfi ettirildi ve alan genişletildi ve böylece bu tehlikeleri yasal koruma statüsüne kavuşturmak suretiyle deyim yerindeyse bertaraf ettik. Şimdiki koruma alanımız eski Gediz yatağı olan Mavişehir´den başlıyor şimdiki güncel Gediz´e Maltepe köyünün batısından geçiyor? bilgisini verdi.
294 kuş türü var
Kuş cennetindeki ekosistemlerden de bahseden Sıkı, ?294 kuş türü var. Bunların yaşaması için de farklı ekosistemler olmalı. Bunlar, tatlı su ekosistemini oluşturan sazlıklar, tuzla havuzları, dalyanlar, tepelik kısımlar, hatta kış yağmurlarıyla işlenmeyen su basar araziler gibi yerler. Bunun yanında kuluçkaya yatan kuş türü sayımız da şu an 110-120 civarında? dedi.
Yapay ada flamingolara kucak açtı
Flamingolar için İzmir Kuş Cenneti´nde yapılan yapay ada hakkında da bilgi veren Sıkı, ?2010-11´li yıllarda aşağı yukarı on bin çift flamingo kuluçkaya yatmıştı. Ondan sonra habire azaldı, 7 bine, 5 bine ve 3 bine düştü. Dalga erozyonu ile flamingoların kuluçka yaptıkları ada küçüldü ve parçalara ayrıldı. 2012 yılında yaptığım açıklamada bu şekilde giderse bir çift dahi flamingo üreme imkanı bulamayacak demiştim. Suyun içine yuva yapacak hali yok. Kuş Cenneti Birlik Başkanı Aziz Kocaoğlu´nu bu konuda ikna ettik. Koruma kurullarından izin alındı. 2012 yılı kış aylarında büyükşehir araç desteği ile iki üç vardiya çalışarak güç şartlarda 2-2,5 ayda bu adayı tamamladık. 2014 yılında on bin çift geldi. 2015 yılında 7 bin çift geldi. 3 bin çift kaybımızı telafi ettirecek tedbirleri bu sene aldırdık. Bu sene on yedi-on sekiz bin flamingomuz adayı doldurdu. Sadece on adımlık alan boş kaldı? dedi.
Dünyada tek
Flamingların İzmir için önemine de işaret eden Sıkı, ?Çünkü dünyanın hiçbir yerinde İzmir gibi 3.5 milyonluk büyük bir metropol alanının yakınında flamingo kuluçka kolonisi yok. Konak´tan hareket edip 20 dakika sonra on bin-on yedi bin flamingonun birlikte yaşadığı yere girmiş oluyoruz. Şehirle bu kadar iç içe olması sebebiyle dünyada tek. Diğer taraftan Türkiye için de kuş cenneti önemli. Flamingo sıradan bir kuş değil. Su seviyesinin uygun olduğu, kendilerini güvende hissettikleri, adaların olduğu bu tip yerlerde üreyebiliyorlar. Türkiye´de bu tip yer bir Tuz Gölü´nde bir de İzmir Kuş Cenneti Binbir Çamaltı Tuz İşletmesinin havuzları içerisinde özel olarak yaptığımız ada da var? diye ifade etti.
Böyle giderse sazlıklar kurur
Sıkı sözlerini noktalarken bakanlığa bir çağrıda bulunarak, ?İzmir Kuş Cenneti sazlıklarındaki tatlı su eksikliğinin uzun vadede giderilmesi için, şu anda DSİ Genel Müdürü talimatlarıyla çalışmaları devam eden Süzbeyli Pompa İstasyonundaki yer altı hattının polietilen boru sistemiyle yapılıyor ama bu 50 litrelik kapasiteyi desteklemek için Maltepe´deki Gediz mansabından alınacak suyun bugünkü kanalet sistemi ile değil, aynen Süzbeyli´de çalışmaları devam eden su iletim hattının polietilen boru ile yer altından yapılması başta kuşları, Orman ve Su İşleri Bakanlığımızı, çevreye gönül veren Türk ve yabancı kamuoyunu ziyadesiyle memnun edecektir. Yapılacak kısım 6-7 kilometrelik bir alan. 15 gün daha böyle giderse bu sazlıklar kurur. Yoksa her yaz geldiğinde temmuz, ağustos ayında kuş cenneti ölür ölür dirilir. Bu konuda Sayın Orman ve Su İşleri Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu´nun gerekli hassasiyeti gösterip DSİ Genel Müdürlüğüne gerekli talimatı vereceğine yürekten inanıyoruz? dedi.
Haber: S. Derya BOSUT
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |