Benim büyük dedem bir Çanakkale Savaşı kahramanıydı. O Mustafa Kemal´in Çanakkale Savaşı arkadaşıydı. O vatanına milletine bağlı bir yurtseverdi. Ancak, O vatana ihanet suçlaması ile yargısız katledildi.
Kurban Bayramı´nın ilk günüymüş. Okunan Kur´an-ı Kerim ve yapılan duaların ardından bütün subaylar ve erler siperlerde kucaklaşarak bayramlaşıp ve helalleşmişler. Günün doğumu ile beraber korkunç savaş başlamış. 25 Nisan günü Mustafa Kemal 57. Alay´a ünlü mesajını vermiş: "Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimizi başka birlik ve komutanlar alacak" Bu emri askeri olarak Mustafa Kemal´in verdiğini yazar tarih. Bu durumda askere ?ölme emrini? manevi olarak benim büyük dedem Hüseyin Efendi aktarmış olmalıdır. 57. Alay olanca gücüyle düşman siperlerine saldırınca düşman Conkbayırı yamaçlarından hızla Arıburnu´na kaçmaya başlamış. O gün düşman binlerce ölü bırakarak çıkarma yerine kadar geri çekilmiş. 57. Alayın büyük çoğunluğu şehit olmuş ancak düşmanı durdurmuş, ardından 19. Tümen savaş alanına yetişmiş, 25 bin kişilik düşman kuvveti yok edilmiş.
57. Alay ve Yarbay Mustafa Kemal Padişah ve Başkomutanlık tarafından Çanakkale´de ilk defa altın ve gümüş liyakat madalyaları, Alman-Türk Müttefik Komutanlık Kahramanlık nişanlarıyla ödüllendirilmişler. İşte Hüseyin Hilmi büyük dedemden anneanneme bu madalyalardan birisi olan ? harp madalyası? miras kalmıştır. Anneannem bu madalyayı ölene kadar kutsal bir emanet gibi saklamıştır.
Mustafa Kemal, Arıburnu Kuvvetleri Komutanı olarak Albay rütbesine yükseltilmiş. 57. Alay´ın şehadeti, kahramanlığı ve ´Mustafa Kemal´ adı, bir anda bütün yurtta duyulmuş; dost, düşman herkesin takdir ve hayranlığını toplamıştır.
Bazı kaynaklarda 57. Alayın tümünün şehit olduğu yazılsa da bu gerçeği göstermemektedir. O savaşta 57. Alay büyük kayıplar vermişti ancak savaş ortalarında takviye edilmiştir. Alay, savaşın siper harbine dönüşmesiyle, Merkeztepe-Bombasırtı civarında konuşlanmış ve savaş sonuna kadar bu bölgeyi başarıyla savunmuştur. Daha sonra Sina Filistin Cephesine gönderilmiş. Orada çoğunluğu şehit olan alayın kalanı İngilizlere esir düştüğü için Alay imha olmuştur.
Biliyorsunuz Türk askerinin, polisinin en önemli itici güçlerinden birisi vatan, millet için şehit olmayı kabullenmeleridir. Gerçekte kimse ölüme bilerek ve isteyerek gitmez ama bu kabulleniş gereğinde bu vatan için bu bayrak için ölmeyi de göze aldırır bizim askerimize, polisimize.
Mustafa Kemal gibi iyi eğitimli subaylar 19. Yüzyıldan itibaren Fransız Devriminin de etkisi ile ?vatan, millet? kavramlarının farkına varmışlardı. Ancak bu kavramlar henüz halka ulaşmış değildir. Halk kitlelerini o güne kadar birleştiren güç ? ümmet? kavramıydı. Şehit olmak da bu kavramın uzantısı olan ?cennete gitme? ödülü vaat edilen bir durumdu.
20 Temmuz 1915´de Mustafa Kemal o dönem mektuplaştığı Corinne Lütfü´ye yazdığı bir mektubunda günümüz Türkçesi ile şöyle demektedir: ? burada hayatımız cehennem gibi. İyi ki askerlerim düşmandan daha cesur ve dayanıklı. Üstelik kişisel inançları onları daha da dayanıklı yapıyor; ölümleri anlamına gelen emirleri yerine getirmelerini kolaylaştırıyor. Onlar için sadece iki doğaüstü güç var: ya inançları adına zafer kazanacaklar ya da şehit olacaklar? Görüyorsunuz ya madam benim insanlarım şehit olmayı ararken de budalaca davranmıyorlar. Peygamberimiz ne kadar bilge imiş. İnsanların gerçek arzularını ne kadar iyi biliyormuş? ?
Mustafa Kemal çıkartma yapan Anzak kuvvetlerini durdurmak için emrindeki 57. Alaya ?size ölmenizi emrediyorum? demiş ve buna uyan 57. Alaya bağlı 628 asker oracıkta vatan için canlarını vererek savaşın seyrini değiştirmişlerdir.
Bu haftalık da yerimiz doldu. Haftaya bu konuyu tamamlarız.
Dr. Suphi Toprak
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |